Son durak

Beşiktaş, saha içi ve saha dışı yönetimi ile ligin en dengeli takımı. Samet Aybaba ve Fikret Orman'ın bunda katkısı büyük. Onların belirlediği bir yöntem bu.
Feda dediler; birileri feda etti, bazıları etmedi. Edenlerle yola çıktınız, iyi de yaptınız. Beraberinde, belki kendinizin bile beklemediği saha sonuçlarını aldınız.
Borçlarınızı ödemeye başladınız.
Ligde iyi bir yerdesiniz.
Takım içindeki uyum harika.
O zaman NENE gerek transfer. Kadronuzdaki en çok parayı kazanan iki oyuncuyu da takım içine uyum anlamında yedirmişken, başına neden bir bela alıyorsunuz. Devre arasında yapılan transferlerin etkisizliği için üniversitelere tez konusu olacak bir karneniz varken...
Bakın geçmişte yapılan devre arası transferlerine Beşiktaş'ın, hüsran kere hüsran.
O zaman bu dengeyi kendi elinizle bozmayın.

'CAS'maya gerek yok
Gelecek sezon UEFA'dan bir ceza daha almayacağınız ne malum?
Kriterlere bu kadar yaklaşmaya çalışırken bırakın 'CAS'mayı. Sonrasında CAS yollarından çok yorulursunuz.
Uzun lafın kısası, zaten gelmeye neredeyse hiç niyeti olmayan NENE'yi bırakın kendi yolunda, siz de çıkın kerevetine!
Gelelim yazının başlığının atılmasına neden olan konuya.
Türkiye her yabancı oyuncu için cennet. Gelenlere bakın, bir gözleri toprağa bakıyor neredeyse.
Toprağa bakmasa da bir sonraki durak Arap Yarımadası...
Son örnek Quaresma. Gitti, 1.5 yıllık 6 milyon euro'ya.
Şimdi de Sneijder'den bahsediyorlar, dünya para! Bir sonraki durağı Arap Yarımadası!
Getirirken 'Dünyaları' verdiğiniz oyunculardan bari 'Astroloji Dünyasının' bile gezegenden saymadığı Plüton'u alın.
Alın ki sizden sonra gelecekler sizleri saygı ile ansın.