Şükür'den Drogba'ya

Fatih Kuşçu
Tuhaf haller içinde ligi bekliyor Türkiye. U20 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapıyoruz, tribünler (Rize hariç) 10'da bir oranında doluyor.
Bir yandan doping skandallarının ardı arkası kesilmiyor, bir yandan kendimizi madalya koleksiyoncusu gibi görüyoruz.
Bir yandan 'dünya kulübü' hedefini gösteriyor, bir yandan Avrupa kupalarından men cezaları alınıyor. Bir yandan durmaksızın transfer arayışı sürüyor, bir yandan yabancı kontenjanını sıkıştırarak, Avrupa'da elimizi dara sokuyoruz.
TFF, Galatasaray'ın Avrupa Birliği pasaportlu oyunculara serbestlik izni talebini reddetmişti.
Türlü yorumlar yapılıyor, federasyon geri adım atabilir, 6+2+ 2'ye de dönebilir diyenler çıkıyor.
Oysa konuştuğumuz yetkililer, "1 yıl önce alınan karar ortada, bu durum değişmez" diyor.
Yıldızlar değer katar
Bu durum transfer borsasındaki hareketlilik ve planlamayı ilgilendiriyor.
Akılcı davranıp, yeni sezon hazırlıklarını, mevcut karara göre yapmak gerekiyor. Bir büyük dünya golcüsü, Davor Şuker, şu sıralarda Hırvatistan Futbol Federasyonu başkanı.
Şuker, Sevilla'dayken Maradona, Diego Simeone ve Carlos Bielsa ile geçirdiği günlerini anarken "her antrenmanı 3 -5 bin kişi izlerdi. Bir zamanlar tv'den maçlarını izlediğim Maradona ile idmana çıkıp aynı soyunması odasını paylaşacağım aklıma bile gelmezdi. İnanılmazdı" diyor.
Bu örnek, Galatasaray'da, Drogba varlığının saha dışı etkilerini de vurguluyor. Ne yazık ki bir başka Drogba yok.
Hagi döneminde olduğu gibi.
Oysa, transferde bu yaklaşımı gözetmek de gerekmiyor mu?

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.