Yıldızların altında!
- Fatih Doğan Yazıları
- 09 Ocak 2011, 01:28:48
Burası Türkiye" diyerek geçip gidecek değiliz.
Beşiktaş, Sivas maçı oynanıyor. Herkes tetikte, taraftar büyük beklenti içinde. Simao nasıl, Fernandes iyi mi, Almeida'nın şutları öldürücü mü, Quaresma vatandaşlarıyla birlikte coşacak mı, Guti bu yıldızları nasıl yönetecek?
Ancak taraftar bunu görmekten mahrum.
Hem sahaya giriş kapalı, hem de yayın yok. Kapıya dayanan taraftar hem coşmak, hem de coşturmak istiyor. Dünya Beşiktaş'ı konuşuyor, ancak Beşiktaş dünyaya kapalı! "Vefakar seyirci nasıl olsa cefakardır" diye cezalandırılıyor. Niye? Çünkü Beşiktaş'ın UEFA maçlarına ve özel maç yayın haklarına 2019'a kadar yok pahasına D Smart'a satılmış. Bu nasıl işse, yıldızlarla dolu Beşiktaş'a yer açamıyor.
Yüzlerce telefon geliyor. Taraftar isyanediyor. Bu maçı Eurosport'a önersen, iki kanalında yayın için üzerine atlarlar.
Sen dünya yıldızlarını transfer et, dünyada en çok konuşulan takımlardan biri ol, herkes senin yıldızlarını merak etsin sen bu maçı adam gibi bir statta, senin marka değerini artıracak bir yayınla onurlandırma. Olacak iş değil! Beşiktaş taraftarını üzmeye kimsenin hakkı yok.
Resmen dövdüler
Beşiktaş-Sivas maçını izleyenler sanır ki Sivas maçı kaybederse ligden düşecek.
Sivaslı futbolcular düpedüz Beşiktaş'ın yıldızlarını faullerle, tekmelerle dövdüler.
Guti'nin, Ernst ve Quaresma'nın yediği tekmeleri saymaktan yoruldum. Ortada ne centilmenlik kaldı, ne de profesyonellik.
Bunları niye yazdım. Beşiktaş ilk yarının ilk en çok faul yapılan, tekme yiyen takımıydı. Guti de futbolcusu.
Sivas gösterdi ki Beşiktaş'ın yıldızları ikinci yarıda tekmelerden kafalarını kaldırırlarsa ve sakatlanmazlarsa futbol oynarlar.
Yıldızlara gelirsek; Simao tam bir lider, her topun başında. Guti'yi bile gölgede bırakabilir. Fernandes, ikinci yarı oyuna girmesine rağmen topu tutuşu ve kullanışıyla kalitesini gösterdi.
O takıma, arkadaşları ona alışırsa Aurelio ve Ernst'in futbolu seyirciye yavan gelebilir. Almeidasonradan girdi. Topu iyi perdeliyor, çok istekli ve hareketli gözüktü. Ancak idmanlarda gösterdiği "Sağı süründürür, solu öldürür" denilen etkili vuruşlarını gösterme fırsatı bulamadı.
İyileşen Sivok'un dönüşü ve Quaresma'nın hırsı kadar bir şey dikkatimi çekti; Guti'nin cesareti. Artık tekmelerden yılmıyor, ortaya lider ve savaşçı bir karakter ortaya koyuyor.
Beşiktaş, Sivas maçı oynanıyor. Herkes tetikte, taraftar büyük beklenti içinde. Simao nasıl, Fernandes iyi mi, Almeida'nın şutları öldürücü mü, Quaresma vatandaşlarıyla birlikte coşacak mı, Guti bu yıldızları nasıl yönetecek?
Ancak taraftar bunu görmekten mahrum.
Hem sahaya giriş kapalı, hem de yayın yok. Kapıya dayanan taraftar hem coşmak, hem de coşturmak istiyor. Dünya Beşiktaş'ı konuşuyor, ancak Beşiktaş dünyaya kapalı! "Vefakar seyirci nasıl olsa cefakardır" diye cezalandırılıyor. Niye? Çünkü Beşiktaş'ın UEFA maçlarına ve özel maç yayın haklarına 2019'a kadar yok pahasına D Smart'a satılmış. Bu nasıl işse, yıldızlarla dolu Beşiktaş'a yer açamıyor.
Yüzlerce telefon geliyor. Taraftar isyanediyor. Bu maçı Eurosport'a önersen, iki kanalında yayın için üzerine atlarlar.
Sen dünya yıldızlarını transfer et, dünyada en çok konuşulan takımlardan biri ol, herkes senin yıldızlarını merak etsin sen bu maçı adam gibi bir statta, senin marka değerini artıracak bir yayınla onurlandırma. Olacak iş değil! Beşiktaş taraftarını üzmeye kimsenin hakkı yok.
Resmen dövdüler
Beşiktaş-Sivas maçını izleyenler sanır ki Sivas maçı kaybederse ligden düşecek.
Sivaslı futbolcular düpedüz Beşiktaş'ın yıldızlarını faullerle, tekmelerle dövdüler.
Guti'nin, Ernst ve Quaresma'nın yediği tekmeleri saymaktan yoruldum. Ortada ne centilmenlik kaldı, ne de profesyonellik.
Bunları niye yazdım. Beşiktaş ilk yarının ilk en çok faul yapılan, tekme yiyen takımıydı. Guti de futbolcusu.
Sivas gösterdi ki Beşiktaş'ın yıldızları ikinci yarıda tekmelerden kafalarını kaldırırlarsa ve sakatlanmazlarsa futbol oynarlar.
Yıldızlara gelirsek; Simao tam bir lider, her topun başında. Guti'yi bile gölgede bırakabilir. Fernandes, ikinci yarı oyuna girmesine rağmen topu tutuşu ve kullanışıyla kalitesini gösterdi.
O takıma, arkadaşları ona alışırsa Aurelio ve Ernst'in futbolu seyirciye yavan gelebilir. Almeidasonradan girdi. Topu iyi perdeliyor, çok istekli ve hareketli gözüktü. Ancak idmanlarda gösterdiği "Sağı süründürür, solu öldürür" denilen etkili vuruşlarını gösterme fırsatı bulamadı.
İyileşen Sivok'un dönüşü ve Quaresma'nın hırsı kadar bir şey dikkatimi çekti; Guti'nin cesareti. Artık tekmelerden yılmıyor, ortaya lider ve savaşçı bir karakter ortaya koyuyor.