Her şeyi gördüm
- Ertem Şener Yazıları
- 23 Aralık 2016, 00:21:13, Güncelleme: 23 Aralık 2016, 03:19:52
Defalarca Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi maçları anlattım. Sayısız maçlara tanıklık ettim.
Çok büyük heyecanlar yaşadım.
Ama böylesine duygu yüklü bir geceye daha önce hiç tanıklık etmedim.
Sokaktaki köfteci esnaftan, saha içerisindeki görevliye kadar; malzemecisinden, kulüp başkanlarına herkesin taşın altına elini soktuğunu gördüm.
Fenerbahçeli'yi, Trabzonlu'yu, Galatasaray, Beşiktaş, Bursalı'yı; hepsini kol kola kenetlenmiş gördüm. Şehit ailelerinin ayakta dakikalarca Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı alkışladığını gördüm. Yine şehit ailelerinin göz yaşlarını gördüm, 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' diye haykıran taraftarların desteğiyle beraber.
Terim bizzat ilgilendi
Soyunma odası koridorlarını gezdim, başta Riekerink, Eto'o ve Tudor olmak üzere farklı milletlerin, farklı dillerin, farklı düşüncelerin şehitlerimiz için tek bir noktada birleştiğini gördüm. Öyle ki Riekerink'in bir ara tercümanı Mert'le sohbetine tanıklık ettim. Ve ne kadar üzüldüğünü bizden biri gibi içten, samimi paylaştığını görüp insanlık adına umutlarımızın bitmeyeceğini anladım.
Samuel Eto'o'nun soyuma odası koridorlarında polis kıyafeti, asker kıyafeti giymiş çocuklarla tek tek ilgilendiğini, hepsine polis selamı verdiğini ve ay-yıldızlı formayı öptüğünü gördüm.
Tüm futbolcuların, teknik adamların şehit ailelerini sahanın içerisinden uzun uzun yukarıya, tribünlere bakarak gurur dolu gözlerle izlediğini gördüm.
Fatih Terim'in şehit aileleriyle ve gazilerimizle bizzat ilgilendiğini gördüm. Hayatımda hiç bu kadar kuvvetli bir yedek kulübesi görmedim.
Teşekkürler Karakurt
Ve bir cümle de son söz olarak Cumhurbaşkanlığı Protokol Müdürü Orhan Karakurt'a; organizasyonla bu kadar samimi ve içten ilgilenip, şehit ailelerimiz için gecesini gündüzüne katıp zoru başardı, en büyük pay sahiplerinden biri oldu. Ne kadar teşekkür etsek azdır.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e, Türkiye Futbol Federasyonu'na, Kulüpler Birliği'ne ve en çok da soğuk, yağmur, çamur demeden tribünlere koşan insanlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Çok büyük heyecanlar yaşadım.
Ama böylesine duygu yüklü bir geceye daha önce hiç tanıklık etmedim.
Sokaktaki köfteci esnaftan, saha içerisindeki görevliye kadar; malzemecisinden, kulüp başkanlarına herkesin taşın altına elini soktuğunu gördüm.
Fenerbahçeli'yi, Trabzonlu'yu, Galatasaray, Beşiktaş, Bursalı'yı; hepsini kol kola kenetlenmiş gördüm. Şehit ailelerinin ayakta dakikalarca Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı alkışladığını gördüm. Yine şehit ailelerinin göz yaşlarını gördüm, 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' diye haykıran taraftarların desteğiyle beraber.
Terim bizzat ilgilendi
Soyunma odası koridorlarını gezdim, başta Riekerink, Eto'o ve Tudor olmak üzere farklı milletlerin, farklı dillerin, farklı düşüncelerin şehitlerimiz için tek bir noktada birleştiğini gördüm. Öyle ki Riekerink'in bir ara tercümanı Mert'le sohbetine tanıklık ettim. Ve ne kadar üzüldüğünü bizden biri gibi içten, samimi paylaştığını görüp insanlık adına umutlarımızın bitmeyeceğini anladım.
Samuel Eto'o'nun soyuma odası koridorlarında polis kıyafeti, asker kıyafeti giymiş çocuklarla tek tek ilgilendiğini, hepsine polis selamı verdiğini ve ay-yıldızlı formayı öptüğünü gördüm.
Tüm futbolcuların, teknik adamların şehit ailelerini sahanın içerisinden uzun uzun yukarıya, tribünlere bakarak gurur dolu gözlerle izlediğini gördüm.
Fatih Terim'in şehit aileleriyle ve gazilerimizle bizzat ilgilendiğini gördüm. Hayatımda hiç bu kadar kuvvetli bir yedek kulübesi görmedim.
Teşekkürler Karakurt
Ve bir cümle de son söz olarak Cumhurbaşkanlığı Protokol Müdürü Orhan Karakurt'a; organizasyonla bu kadar samimi ve içten ilgilenip, şehit ailelerimiz için gecesini gündüzüne katıp zoru başardı, en büyük pay sahiplerinden biri oldu. Ne kadar teşekkür etsek azdır.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e, Türkiye Futbol Federasyonu'na, Kulüpler Birliği'ne ve en çok da soğuk, yağmur, çamur demeden tribünlere koşan insanlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.