Futbolu bırakın!

Bazı şeylere inanamıyorum. Yıllarca futbolun içinde olunca; şu andaki bazı profesyonellere inanmak mümkün değil. Bu söyleyeceğim: v takım, y takım, z takım; ismi hiç önemli değil. Buralarda oynayan futbolcular... Rakip serbest vuruş kazanıyor, ceza alanının civarında baraj yapıyorsunuz. Barajın manası ne; suyu tutacak, insanların suyu olmadığı zaman da su ihtiyacını karşılayacak. Yani su geçmesin. Peki; futbolda baraj ne demek? 'Kaleye gol girmesin' diye topun geçmesini engellemek. Ama bakıyorum futboldan binlerce Euro kazanan futbolcular, futbol topundan korkup, 'baraj' denen engeli açıp golü yiyorlar. İnanamıyorum! Demirden korkuyorsanız trene binmeyin! Serbest vuruşlarda futbolcular, yüzleri topa dönük olarak barajı kuruyorlar. O futbol topu insanın alnına, suratına, göğsüne, dizine gelirse; zaten yaradan insanın ön tarafını korumaya almış. Alın, elmacık kemiği, göğüs kafesi, diz kapağı gibi... Ama arkanı dönersen daha zayıf... Çünkü orada fazla koruma yapmamış yaradan… Tehlikenin önden geleceğini daha fazla gördüğü için vücudu korumaya almış. Futbolculara bakıyorum sırtlarını dönüyorlar, yan dönüyorlar, top aralarından geçip gidiyor. O zaman futbolcu olmayın arkadaş! Bakınız maçı yazacaktım, insan vücudundan bahsediyorum. Ama niye!.. Arkadaş sen paranı futboldan kazanıyorsan, toptan da korkuyorsan, futbolu bırak!.. Bunu yalnız barajı bozan Malatyalılar için değil bu işi yapan tüm futbolcular için söylüyorum. Erol Bulut gitti... Emre geldi… Hikaye aynı, bir değişim yok. Eğer bu Fenerbahçe ve eğer bu Galatasaray oynadıkları bu futbolla şampiyon olacaklarsa vah Türk futbolunun haline!..

***

Sergen Yalçın, Beşiktaş'ta işe Sergen ile başladı. Ama son zamanlarda Sergen'i bıraktı, Fatih gibi olmaya özendi. Bak Sergen; kendin gibi ol. Hayatta kopyalar iş yapmaz. Sergen gibi ol… Sergen gibi kal... Evvelki gün Beşiktaş'ı seyrettim, dün akşam da Fenerbahçe'yi... İki takım arasında büyük fark var. Ama 'puan farkı' derseniz sezon başından bu yana şu anda adaletli değil. Fenerbahçe'deki olay tamamen Ali Koç yönetiminin eseridir. Çünkü başarı varsa en üsttedir başarısızlık varsa yine üstte... Gerisi teferruattır. Not: Beşiktaş-Alanya maçından sonra benim ağzımdan bazı şeyler yazılmış sosyal medyada... Saçma sapan... Şunu bin defa söylüyorum; Sabah gazetesi ve Fotomaç'ta yazıyorum. Bir de A Spor'da takım oyununa çıkıyorum. Bunun haricindeki hiçbir cümle benim değildir. Sakın sazan gibi yakalamasın kimse... Benim sosyal hesabım yok. Olanların hepsi sahte...

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.