Keyifsiz maçlar

Zoraki maçlar, zoraki pozisyonlar. Dün üst üste iki maç izledik ama ikisinde de keyif yok. Heyecan arıyorsun o da yok. Televizyona bakıyorsun, spikerler bağırıyorlar, çağırıyorlar maçlara heyecan katmak için çabalıyor ama o da fayda etmiyor.
Zaten seyirci de olmayınca sönmüş balon gibi. Tat vermiyor...
Günün ilk maçında Gençlerbirliği ile Fenerbahçe karşılaştı.
Karşılaşmanın ilk yarısında kırmızısiyahlılar daha etikili oynayan taraftı.
Nitekim Gençlerbirliği pozisyonlar da yakaladı. Stancu'nun golüyle 1-0 öne de geçtiler.
Sonra Fenerbahçe'de Emre Belözoğlu oyuna girdi, sarılacivertliler biraz kımıldadı.
Ama yine de galip gelemediler.
Maçta da öyle aman aman yazacak bir şey yok zaten.
O maçtan sonra döndük şampiyonluk yarışındaki Başakşehir'in maçına...
DIŞARIDAN TAKVİYE...
Denizlispor can derdinde, rakibi ise şampiyonluğa oynuyor. Denizlispor Rodallega ile iki net pozisyon yakaladı. İçeride ve dışarıda Başakşehir gibi bir takıma karşı oynuyorsanız puan çıkarmak için en az bir gol atmanız lazım. Hatta iki tane... Yoksa çıkaramazsınız. Öyle veya böyle... Yan top, düz top derken Başakşehir 2-0 öne geçti.
Zaten o noktadan sonra Denizli için maçı çevirmek çok güç.
Benim anlamadığım bir konu var.
Maçların günleri belli, sonra bir şeyler oluyor beyanatlar veriliyor.
Maçların günleri değişiyor Sebebini bilen anlatsın. Neye göre, neden değişiyor? Muhakkak birileri tatminkar bir açıklama yapacaktır.
Başakşehir'in iyi oyuncuları var, atanı var, tutanı var, asist yapanı var. Köşe başı maçlarda dışardan da takviye aldılar. Hakemler de yanlarında oldu, işi götürüyorlar.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.