İlk taşı kim atacak?

Futbolumuzda günahsız bir kişi kaldı mı? Hiç sanmıyorum. Hadi, ilk sıraya kendimizi koyarak "medya-basın" diyelim. Ya sonrası? TFF, kulüp yöneticileri, hakemler, siyasiler, futbolcular, teknik adamlar, taraftarlar… Liste kabarık. Kimse işin içinden sıyrılmaya kalkmasın. Hele dört büyükler hiç kalkmasın! Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyeceğim ama her şeyin eskisinden beter olma ihtimalinin ne kadar kuvvetli olduğunu bildiğim için susuyorum. Neyi, kim, nasıl değiştirecek? Şimdi, atın bakalım ilk taşı!


İKİ BAŞKAN PORTRESİ
Nedense bu başlığı attıktan sonra aklıma ilk olarak, "bir köprüde karşılaşmış iki inatçı keçi" masalının şarkısı geldi. Çoçuğu olan herkes aşinadır bu şarkıya. Biri uzun zamandır hemen herkesin hedefi. Diğeri ise sanki sütten çıkma ak kaşık misali… Oysa ikisinin yaptıkları da camialarını birbirlerine düşman etmekten başka bir şey değil. Dış etkiler elbette fazla. Onların durumu pek çok kimsenin ellerini ovuşturmasına neden oluyor. Ama ne birinin "Yel değirmenleriyle savaşması", ne de diğerinin "Alice'in harikalar diyarındaymış" gibi masum masum dolaşması normal değil! Masallarla başladık. Masallarla devam ettik. Öyleyse bu duruma uygun bir alıntıyla noktalayalım.
Ne bilgeler geldi, neler buldular! Mum gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uykuya daldılar.
MIZRAK ÇUVALA SIĞMAZ ARTIK
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, 18 Temmuz'daki Mali Genel Kurulun Seçimli Genel Kurul olarak yapılacağını duyurdu. Ancak bu tarih futbol kamuoyunu rahatlatmak için fazlasıyla uzak kaldı. Açıkçası sezonun başlamasına iki, üç hafta kala seçilecek yeni yönetimin ne sağlıklı bir yapılanma, ne de futbol coğrafyamızda toplumsal barışı sağlamak için yeterli zamanı olmayacağı ortada. Kurulların düzgün şekilde oluşturulması, iş bilen profesyonellerin atanması, mantıklı bir sezon planlaması hazırlanması nasıl ve ne zaman yetişecek? Yok, eğer bu tarih "Bir ihtimal Avrupa Şampiyonası'nda başarılı olursak görevde kalırız" mantığının ürünüyse o gemi çoktan kaçtı. Yaşanan bunca olaydan sonra mızrak çuvala sığmaz.


NİHAYET FUTBOL!


Farkındaysanız yeşil sahadan, futbolun kendisinden bahsedemez olduk. Oysa Fenerbahçe, Olympiakos ile çok önemli bir çeyrek final ilk maçı oynayacak. Yunan ekibi, play-off bölümü devam eden kendi liginde lider PAOK'un dört puan gerisinde. Hafta sonu maçı yok. Fenerbahçe rövanşının ardından PAOK ile ya tamam ya devam maçı oynayacak. Dolayısıyla ilk maçı yenilmeden atlatırsak rakibin tur inancını azaltıp, konsantrasyonunu bozabiliriz. Olympiakos yenilmeyecek bir takım değil. Kadrosunda ligimizi tanıyan El-Kabi ve Chiquinho da var. Oyuncu kalitesi Fenerbahçe'nin altında. Yine de hırslı ve dinamik bir takım. Kolay gol atıp, yiyebiliyor. Evinde taraftarının da desteğiyle sert ve agresif oynayacaklardır. Zor bir deplasman. Ama kolaya çevirmek Fenerbahçe'nin elinde. Skora etki edecek, çok tecrübeli oyuncularımız var. İsmail Hoca'nın bu tür maçlara takımını iyi hazırladığını da biliyoruz. Tur Fenerbahçe'ye yakın. Yeter ki şu kaotik ortamdan etkilenmemiş olsunlar.

ETİKETLER: TFF
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.