Verme topu rakibe!

Benim için Fenerbahçeli oyuncuların kalibresini görme maçıydı. Zira Hatay ekibi ligin en flaş takımlarından...
Yeniler Szalai ve Osayi'nin çok iyi oynadığı, skora etki ettiği karşılaşmada, "eskilerin" birçoğu beklenen performanstan uzaktı.
Topu rakibe vermek, kalecinden yüksek performans beklemek bir taktiktir elbette... Lakin bu Fenerbahçe'nin öncelikli taktiği olmamalı. Osayi'nin karşında oynayan oyuncunun kart görmeme, oyundan alınmama ihtimali neredeyse hiç yok! Nitekim Hatay'ın Mesut'u ilk yarıyı zor çıkardı!
Mert Hakan'ı zaten arayan bulamıyor da, Ozan kardeşim, sen nereye gittin? Bu adeta yerlerde sürünen performansını yorumlamakta zorlanıyorum. Orta sahada Gustavo'nun sakatlanıp çıkması kabus yaşattı sarılacivertlilere...
Onun yokluğunda oyun üstünlüğü tamamen Hatayspor'un eline geçti. Tam da o sıralar kaleci Altay'ın inanılmaz kurtarışları maça damgasını vurdu.
Hep söylüyorum; Fenerbahçeli taraftarlar, sadece Altay'ın yıldızlaştığı maçları izlemek istemiyor.
Fenerbahçe'nin kalecisi değil, sahadaki oyunu konuşulmalı. Sarılacivertliler dün akşamki galibiyet için yatsın, kalksın Altay'a dua etsin.
Maçı Erol Bulut değil Altay Bayındır aldı.
İlk sınavına çıkan Mesut Özil, neredeyse ayağına top gelmeden bitirdi karşılaşmayı... Topu rakibe verme taktiği bazen bazen doğru gibi görünse de, çoğu zaman acziyeti ortaya çıkarıyor. Lig yeni başladı Erol hoca.
Artık farkını, gücünü ortaya koyan bir Fenerbahçe izlemek istiyorum.
Kötü oynayarak sürekli kazanamazsın.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.