Sıfır
- Emre Bol Yazıları
- 04 Aralık 2016, 01:47:58
Dick Advocaat'ın artık iyice yerleştirdiği, "top rakipteyken" oynama sistemi Kadıköy'e gelen rakipleri cesaretlendiriyor aslında...
Topla fazla oynayıp, oyuna hükmetme psikolojisi rakibi havaya sokuyor.
Öte yandan Fenerbahçeli oyuncular topu kapıp, hızlı çıkabilmek için inanılmaz efor sarfediyorlar. Advocaat'ın takımına "düzen oyununu" yani pas yaparak pozisyona girmeyi öğretmesi gerekiyor.
Fenerbahçe derbiye bilindik sistemi ve dizilişiyle çıktı. Ancak Şenol Güneş'in tercihi ofansif ağırlıklı bir takıma defansif bir oyun oynatma yönündeydi.
Bu durum keyifsiz, pozisyonu kısır bir derbi izlememize neden oldu. Hep ofansif futbolu övülen Beşiktaş'ın neredeyse maç boyunca hiç Fenerbahçe kalesine gelememesi hangi takımın daha kaliteli olduğunu gözler önüne seriyor.
Hızlı ve adam eksiltebilen oyunculara sahip olan sarı-lacivertliler, hakem Hüseyin Göçek'in yapılan faullere kart çıkarmaması yüzünden etkili olamadı.
Bu kadar faul çalıp, kart çıkarmıyorsan iyi niyetinden şüphe ederim.
Volkan Şen çok top eziyor Aslında karşılaşmaya ilk 11'de başlayabilselerdi bu maçın iki adamı vardı. Lens ve Aboubakar... Bu ikilinin oyuna girdikten sonra takımlarını ileri ittirme çabası görülmeye değerdi. Volkan Şen'le ilgili yine olumlu şeyler yazamayacağım. Zira artık çok top ezmeye başladı.
Aldığı topları artık etkili alana sokmakta zorlanıyor. Bir handikapı daha var, sürekli etkili alanda olduğu için takım arkadaşlarından zorla pas alıyor! Onun yerinde başka bir oyuncu olsa net gol pozisyonuna dönebilecek toplar Volkan Şen'e gidince eriyip gidiyor. Lens sağlam olarak sahalara döndüğünde kolay kolay forma şansı bulabileceğini sanmıyorum. Bu kadar etkili görünüp, etkisiz kalabilmek galiba sadece Volkan'a özgü! Sürekli top kapmaya çalışmak Fenerbahçeli oyuncuların 65-70'inci dakikadan sonra oyundan düşmesine sebep oldu. Sonuç olarak bir yanda 3 puanı, kazanmayı isteyen Fenerbahçe diğer yanda beraberliğe razı Beşiktaş vardı.
Maçın isabetli şut atılmadan tamamlanması futbolumuz adına bir utanç.
Sıfır isabetli şut ne demek ya? İki takım koşup, mücadele edip 90 dakika boyunca G.Saray'a çalıştılar. Advocaat, bu kadar kapanan bir rakibe karşı en azından ikinci yarıda Fernandao'yu oyuna alarak hava topu üstünlüğünü kazanabilirdi. Zira yapılan tüm kanat ortalarını, duran topları Fabri kolayca çıkıp aldı. Şener'in performansını çok beğendim. Her geçen gün üzerine koyarak büyüyor. Orta isabetini biraz daha arttırabilirse vazgeçilmez olur.
Topla fazla oynayıp, oyuna hükmetme psikolojisi rakibi havaya sokuyor.
Öte yandan Fenerbahçeli oyuncular topu kapıp, hızlı çıkabilmek için inanılmaz efor sarfediyorlar. Advocaat'ın takımına "düzen oyununu" yani pas yaparak pozisyona girmeyi öğretmesi gerekiyor.
Fenerbahçe derbiye bilindik sistemi ve dizilişiyle çıktı. Ancak Şenol Güneş'in tercihi ofansif ağırlıklı bir takıma defansif bir oyun oynatma yönündeydi.
Bu durum keyifsiz, pozisyonu kısır bir derbi izlememize neden oldu. Hep ofansif futbolu övülen Beşiktaş'ın neredeyse maç boyunca hiç Fenerbahçe kalesine gelememesi hangi takımın daha kaliteli olduğunu gözler önüne seriyor.
Hızlı ve adam eksiltebilen oyunculara sahip olan sarı-lacivertliler, hakem Hüseyin Göçek'in yapılan faullere kart çıkarmaması yüzünden etkili olamadı.
Bu kadar faul çalıp, kart çıkarmıyorsan iyi niyetinden şüphe ederim.
Volkan Şen çok top eziyor Aslında karşılaşmaya ilk 11'de başlayabilselerdi bu maçın iki adamı vardı. Lens ve Aboubakar... Bu ikilinin oyuna girdikten sonra takımlarını ileri ittirme çabası görülmeye değerdi. Volkan Şen'le ilgili yine olumlu şeyler yazamayacağım. Zira artık çok top ezmeye başladı.
Aldığı topları artık etkili alana sokmakta zorlanıyor. Bir handikapı daha var, sürekli etkili alanda olduğu için takım arkadaşlarından zorla pas alıyor! Onun yerinde başka bir oyuncu olsa net gol pozisyonuna dönebilecek toplar Volkan Şen'e gidince eriyip gidiyor. Lens sağlam olarak sahalara döndüğünde kolay kolay forma şansı bulabileceğini sanmıyorum. Bu kadar etkili görünüp, etkisiz kalabilmek galiba sadece Volkan'a özgü! Sürekli top kapmaya çalışmak Fenerbahçeli oyuncuların 65-70'inci dakikadan sonra oyundan düşmesine sebep oldu. Sonuç olarak bir yanda 3 puanı, kazanmayı isteyen Fenerbahçe diğer yanda beraberliğe razı Beşiktaş vardı.
Maçın isabetli şut atılmadan tamamlanması futbolumuz adına bir utanç.
Sıfır isabetli şut ne demek ya? İki takım koşup, mücadele edip 90 dakika boyunca G.Saray'a çalıştılar. Advocaat, bu kadar kapanan bir rakibe karşı en azından ikinci yarıda Fernandao'yu oyuna alarak hava topu üstünlüğünü kazanabilirdi. Zira yapılan tüm kanat ortalarını, duran topları Fabri kolayca çıkıp aldı. Şener'in performansını çok beğendim. Her geçen gün üzerine koyarak büyüyor. Orta isabetini biraz daha arttırabilirse vazgeçilmez olur.