Fener şut atma özürlü oldu
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 10 Haziran 2010, 01:15:22, Güncelleme: 10 Haziran 2010, 01:16:01
Aykut hoca-Fenerbahçe işbirliğinin olup olamayacağını araştırmaya, öncelikle Fener'in geçen seneki dertlerini açıklayarak gittiğimiz dizimizin bugün ikinci bölümünü yazıyorum.
Dünya futbolunun devleri, rakip savunmaların oyunu sıkıştırdıkları anda, kaleyi gördükleri her pozisyonda şut atmayı denerler. Bu şutların isabetli ya da isabetsiz olmasından daha önemlisi 'vurma isteğinin ve refleksinin varlığıdır.' Çünkü siz şut atma- deneme sayısını artırdıkça, kaleyi bulma ve gol atma oranınız da artar. İşte size çok dikkat çekici bir araştırma daha.
Grafikte, liglerinde şampiyon olmuş takımların gol krallarının kaç dakikada bir kaleye şut attıklarını ve kaç dakikada bir kaleyi bulan gollük şutlar kullandıklarını gösteren araştırmam yer alıyor.
Sonuç aslında sadece Fenerbahçe için değil, Türk futbolu için de korkunç. Avrupalı, Fenerbahçe'nin nerede ise 4 katı oranında şut atıyor ve en az o oranda da kaleyi buluyor. Örneğin Rooney ortalama 15 dakikada bir kaleyi yokluyor. Messi her 18 dakikada bir mutlaka kaleciyi zor duruma sokuyor.
Kaleyi bulan şut sayısı bakımından, Türkiye'nin topa en iyi vuran adamları Alex ve Emre nerede ise maç başına "1" ortalamayı bile tutturamıyorlar.
Diyeceksiniz ki "Diğer takımlarımızda durum daha mı iyi?"
Elbette değil. Ama siz milyon dolarlık bir takım kurup, üç sene şampiyonluğa oynama iddiası ile ortaya çıkıyorsanız, kaleyi arada sırada bulan şutlar atan, dahası o şutları atmaya çok da meraklı olmayan (ya da olamayan!) bir takımla nereye kadar yarışabilirsiniz ki? İşte Alex ve Emre'nin nerede ise maç başına ancak 1.5 şut atabildikleri bu durum, aslında onların değil Fenerbahçe'yi rakip kaleye götürmeyen futbol oyun sisteminin bir sonucu idi.
Bu sistemi oynatacak teknik adam ve oynayacak oyuncular elbette bu istatistikte önemli. Ama bu grubu bir araya getiren yöneticiler de bundan sonra bu tür olgularda kendilerinin de sorumluluğu olduğunu, bu takımı onların yarattığını unutmamalılar.
İşte bu nedenle bu sene Aykut hocanın bu tabloyu Fener lehine çözecek, rakip kale önünde takımı çoğaltacak ve şut sayısını artıracak bir oyuncu profili oluşturması da gerekmektedir.
Peki Kocaman bunu yapabilir mi? Benim cevabım net: Şüphesiz yapar.
Dünya futbolunun devleri, rakip savunmaların oyunu sıkıştırdıkları anda, kaleyi gördükleri her pozisyonda şut atmayı denerler. Bu şutların isabetli ya da isabetsiz olmasından daha önemlisi 'vurma isteğinin ve refleksinin varlığıdır.' Çünkü siz şut atma- deneme sayısını artırdıkça, kaleyi bulma ve gol atma oranınız da artar. İşte size çok dikkat çekici bir araştırma daha.
Grafikte, liglerinde şampiyon olmuş takımların gol krallarının kaç dakikada bir kaleye şut attıklarını ve kaç dakikada bir kaleyi bulan gollük şutlar kullandıklarını gösteren araştırmam yer alıyor.
Sonuç aslında sadece Fenerbahçe için değil, Türk futbolu için de korkunç. Avrupalı, Fenerbahçe'nin nerede ise 4 katı oranında şut atıyor ve en az o oranda da kaleyi buluyor. Örneğin Rooney ortalama 15 dakikada bir kaleyi yokluyor. Messi her 18 dakikada bir mutlaka kaleciyi zor duruma sokuyor.
Kaleyi bulan şut sayısı bakımından, Türkiye'nin topa en iyi vuran adamları Alex ve Emre nerede ise maç başına "1" ortalamayı bile tutturamıyorlar.
Diyeceksiniz ki "Diğer takımlarımızda durum daha mı iyi?"
Elbette değil. Ama siz milyon dolarlık bir takım kurup, üç sene şampiyonluğa oynama iddiası ile ortaya çıkıyorsanız, kaleyi arada sırada bulan şutlar atan, dahası o şutları atmaya çok da meraklı olmayan (ya da olamayan!) bir takımla nereye kadar yarışabilirsiniz ki? İşte Alex ve Emre'nin nerede ise maç başına ancak 1.5 şut atabildikleri bu durum, aslında onların değil Fenerbahçe'yi rakip kaleye götürmeyen futbol oyun sisteminin bir sonucu idi.
Bu sistemi oynatacak teknik adam ve oynayacak oyuncular elbette bu istatistikte önemli. Ama bu grubu bir araya getiren yöneticiler de bundan sonra bu tür olgularda kendilerinin de sorumluluğu olduğunu, bu takımı onların yarattığını unutmamalılar.
İşte bu nedenle bu sene Aykut hocanın bu tabloyu Fener lehine çözecek, rakip kale önünde takımı çoğaltacak ve şut sayısını artıracak bir oyuncu profili oluşturması da gerekmektedir.
Peki Kocaman bunu yapabilir mi? Benim cevabım net: Şüphesiz yapar.