Bütçe'nin 1/8'i

Transfer döneminde pazarlık süreçleri ilginçtir.
Hele başarılı ve iddialı bir ismin peşindeyseniz para pazarlıkları pek "kanlı" olur.
Mesela Fenerbahçe Ülker, Obradoviç'e gittiğinde üç milyon euro'luk bir rakamla karşılaşıyor. "Rakam yüksek, bir düşünelim" dediklerinde, "Her gün için 100 bin euro artar" diyor.
5 gün sonra gittiklerinde gerçekten de rakamı artmış buluyorlar, hoca 3.5 milyon euro'ya çıkmış. Obradoviç son pazarlığı da iyi yapıyor, bu kez istediği rakamı başka türlü istiyor: "Hedefimiz büyükse bütçenizin 1/8'ini alırım."
Melo transferi de biraz Obradoviç pazarlığına benziyor ki bu pazarlığı taraflar üçüncü kez yapıyor. Herkes herkesin pozlarını biliyor. "Başkan, Melo'nun tweetini unutmadı", "Brezilya'nın x kulübü Melo için kesenin ağzını açtı", "Juventus, Melo'yu Araplara verecek."
Liste böyle uzar gider.
Doğan'a yakışmadı
Sözün özü; transferdeki her haber gerçeği olduğu gibi yansıtmaz.
Yönetim, bilerek ve isteyerek basına "Vazgeçtik" tarzı haberleri sızdırır. Diğer taraflar da öyle. Wellington da "Büyük Melo Projesi"nin küçük kozu gibi görünüyor.
Bu arada Galatasaray'ın yaptığı "AB pasaportlu futbolculara serbest dolaşım" talebinin kabul edilme şansının sıfıra yakın olduğunu düşünüyorum.
Sedat Doğan'ın Drogba üzerinden yaptığı çıkışın ayıp olduğunu düşünüyorum. TFF'nin, "18 yaşının altındaki AB'lilere serbestiyet" diye bir orta yol bulmaya çalıştığını duyuyoruz.
Esas bu karar, Türk gençlerinin önünü tıkar.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.