Ah be Kartal!

Çok değil 4 gün önce öyle bir Atletico Madrid maçı izledik ki gel de karalar bağlama...
Sahadaki kötü futbol, canımızı Avrupa Ligi'ne atılan havludan bile çok acıttı...
Fernandes ve Egemen maça, diğerleri ise idmana çıkmıştı sanki. İstanbul'a gelen takımları titreten İnönü Stadı, resmen kendi kederi ile titremişti.. "Farklı bir galibiyetin ardından karalar bağlamak da neyin nesi" diye düşünebilirsiniz. Ama dünkü Beşiktaş'ı izledikten sonra Atletico maçına yanmamak elde değil. Manisa ve Atletico'yu aynı kefeye koyduğumu düşünmeyin. Beşiktaş yine elenseydi ama hiç değilse dünkü gibi futbol oynamaya çalışan bir takım görseydik sahada...
GEÇELİM FERNANDES'İ...
Gelelim maça... Mali sıkıntı nedeniyle zor bir süreçten geçen, idman bile yapamayan Manisa, gücü ölçüsünde mücadele etti. Ama karşısında haftalar sonra kazanmak için sahaya çıkan bir Beşiktaş olduğu için pek fazla şansı olmadı.
Dün çok iyi oynadığı ya da derslik bir gol attığı için söylemiyorum; Fernandes'i uzun uzun anlatmaya gerek yok. Zaten dünya üzerinde bu adamın oynayamayacağı bir takım yok!..
Quaresma futbolu hatırlayınca, iyi işler yaptı ama 1 iyi maç tüm hataları örtmez.
Simao'ya ancak"Hoş geldin, ya da nerelerdeydin?" denir.
Egemen ve Hilbert, taraftarın seneye de kadroda görmek istediği isimler. Galibiyet mi?
O istendiğinde zaten geliyor...

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.