Futbolun otoriteleri Süper Lig'i yorumladı! "Favori Fenerbahçe"

Futbolun otoriteleri Zeki Uzundurukan ve Reha Kapsal, Süper Lig gündemini yorumladı: Emre Belözoğlu'nun komutasında bu sene müthiş takviyeler yaptı Fenerbahçe. Yönetim de Erol Bulut'u getirerek, bu kez teknik adam seçiminde çok doğru bir tercih yaptı. Kadro kalitesine bakarsak derbi maçta Fenerbahçe, Trabzonspor'u yenebilir. Ama sürpriz de çıkabilir. Moral motivasyon, kadro derinliği ve disiplin açısından Fenerbahçe, Trabzonspor'dan önde.

Göztepe'yi yenen F.Bahçe, İddaa'nın da şampiyonluk favorisi. Kadro kalitesi ve derinliğine baktığımızda hangi takım daha şanslı?

Zeki Uzundurukan: Fenerbahçe sezona öyle geniş bir alternatifli kadro ile girdi ki... Bu kadrodan iki ayrı 11 çıkar ve bu iki 11 de şampiyonluğa oynar. Fenerbahçe'de Comolli döneminde kalite ve hoca sorunu vardı. Emre Belözoğlu'nun komutasında müthiş transferler yaptı Fenerbahçe. Yönetim de Erol Bulut'u getirerek, bu kez teknik adam seçiminde doğru bir tercih yaptı. Fenerbahçe geride kalan 5 haftada ligin en coşkulu futbolunu oynayan takımı durumunda. Elbette ki Fenerbahçe'nin saha içinde sorunları var. Fenerbahçe kapasite olarak şu anda yüzde 60'larda. Ligin 10. haftasından sonra bu kapasitenin yüzde 70'lere ulaşacağını ve F.Bahçe'nin gaza basıp liderlik koltuğuna oturacağını düşünüyorum. Neden bu kadar iddialı konuşuyorum... Çünkü; Fenerbahçe'nin kalecisinden en uçtaki forvetine kadar her bölgesinden kalite ve yetenek fışkırıyor. Altay sezona çok iyi başladı. Tisserand ve Lemos uyumlu iki stoper. Serdar Aziz de Göztepe maçında attığı gol ve futboluyla bu mevkiyi zorlayacağını gösterdi. Caner Erkin şu anda ligimizin en formda oyuncularından biri. Şenol Güneş'in Caner'i bu formu devam ederse Milli Takım'a çağıracağını düşünüyorum. ..Ki Caner, Milli Takım'ı hak ediyor. Caner, sol bekte inanılmaz işler yapıyor. Sol kanattan ceza sahasına rakip stoperlerin dokunamayacağı, kalecilerin çıkıp alamayacağı müthiş ortalar yapıyor. Zaten geride kalan 5 maçta 3. asistini yaptı. Novak'ın onu kesip, ilk 11'e girmesi şu an için çok zor. Hem de Novak'tan bahsediyoruz. Mevkisinin Avrupa'da bile en çok gol atan oyuncularından birinden... Ama Erol hocanın yerinde ben de olsam Caner'i tercih ederim. Fenerbahçe'nin orta sahasındaki kalite hiçbir takımımızda yok. Gustavo, Ozan Tufan, Sosa, Pelkas, Perotti, Mert Hakan... Özellikle Ozan ve Gustavo o kadar etkili oynuyorlar ki; Sosa'nın gücüne güç katıyorlar sahada. Sosa, bu yüzden geriye gelmek, açıkları kapatmak yerine öne doğru daha fazla oynuyor; etkinliği takıma ve skora katkısı daha da artıyor. Sosa, Göztepe maçında tam bir lider (maestro) olduğunu gösterdi. Evet Vedat Muriç gitti. Ama yerine Samatta, Ademi, Cisse, Valencia ve Thiam alındı. Fenerbahçe bu kadro kalitesi ile normal şartlarda şampiyon olmalı. Benim şampiyonluk favorim Fenerbahçe. Ama Fenerbahçe'nin şampiyonluk yolunda en büyük rakibi de hakemler... Bunu Göztepe maçında bir kez daha gördük. Serdar Aziz rakibine dokunmuyor bile. Ama hakem, VAR'a gitmiyor bile. Gitse penaltıyı iptal edecek. Ya F.Bahçe bu hatalı penaltı kararı yüzünden puan kaybetseydi ne olacaktı sorarım size...

Reha Kapsal: Tabii ki Fenerbahçe, rakiplerine göre daha önde görünüyor. Kadro derinliği var. Bu da rekabet oluşturuyor ve oyuncuların her zaman formda kalmasını sağlıyor. Bununla beraber de sahaya çıkan oyuncu formayı kaptırmamak için Erol hocanın disiplinine uyarak hareket ediyor. Bu da başarıyı getiren en önemli faktörlerden biri. Bunun paralelinde de Fenerbahçe'nin kadro derinliğindeki zenginlik, salgından dolayı 5 oyuncu değişikliği serbestliği takımın oyun kalitesini 90 dakika aynı seviyelerde tutmasının en büyük sebebi. Tabii ki sarı-lacivertlilerin uzun süre şampiyonluğa hasret olması, yeni kadronun büyük maliyetle ve büyük beklentiyle kurulması, bu sezon koronavirüs sürecinde seyircisiz oynanan maçlarda bil e daha çok saha içine odaklanan ve hedefe kilitlenen bir takım görüntüsü veriyor. Geçtiğimiz sezonlara göre aidiyet seviyesi daha yüksek futbolcularla sezona başlamanın karşılığını Fenerbahçe şu ana kadar aldı. Takımdaşlığı güçlü bir Fenerbahçe bu sezon mevcut. *

Pazar günü oynanacak F.Bahçe-Trabzon derbisinde hangi takım daha önde, kim kazanır?

Zeki Uzundurukan: Normal şartlarda iki takımın kadro kalitesine ve form durumuna baktığımızda Fenerbahçe kazanır diye düşünüyorum. Ama derbilerin sonucunu önceden kestirmek çok zor. Hakem ve VAR faktörü de çok önemli biliyorsunuz. Newton bu maçı kaybederse kredisi biter. Erol Bulut kaybederse hiçbir şey olmaz. Eleştirilir o kadar. Çünkü Erol Bulut'un elinde çok iyi bir kadro var. Ve Erol hoca, takımına iyi futbol oynatıyor. Sahada savaşan bir Fenerbahçe var. Gelecek için umut veriyor. Ama Trabzonspor, geride kalan maçlara baktığımızda o ışığı vermiyor. O yüzden Fenerbahçe derbisi, Newton'un kaderini belirler... Ama yönetim, istikrardan yana karar alıp, İngiliz çalıştırıcı ile devam ederse, bordo-mavililerin yarışta işi çok zor olur.

Reha Kapsal: Tabii şu anda moral motivasyon, kadro derinliği ve disiplin açısından Fenerbahçe bir adım önde. Ama günlük dinamiklerin değişkenliğini doğru bir şekilde kendi lehine çevirmek derbilerin anahtar formülüdür. Trabzonspor'un hem moralsiz hem de formsuz olması aslında çok dezavantaj olarak gözükse de Newton bunu avantaja çevirebilir. Bordo-mavililerin hafta içini hem motivasyon hem de taktiksel olarak doğru bir şekilde geçirmesi gerekir. Newton elindeki kadronun özelliklerine göre doğru bir plan yapmalı. Sezon başından bu yana Trabzon'un en büyük eksikliği bu. İngiliz hoca, Fenerbahçe'nin ve Erol Bulut'un oyuna bakışını, felsefesini detaylı analiz etmeli. Zaten bu maç onun bir yerde Trabzonspor'daki geleceğini de büyük olasılıkla şekillendirebilir. F.Bahçe cephesinde Erol Bulut'un her geçen gün oyun felsefesini, planlarını geliştirdiğini görüyoruz. Sarı-lacivertlilerin en büyük sıkıntısı hücumdaki çizgi oyuncuların seçimi ve ona göre oyun formülü. Bu doğru yapılırsa hücum zenginliğini daha yukarı taşıyabileceği gibi taşların da yerine oturmasını sağlayacak. Diamond (Elmas) sistemi olan 4-4-2 dizilişi de Fenerbahçe için şu anda en uygun sistem gibi duruyor.

VAR'IN GÖREVİ BU


.Saray, Alanya'ya yenilerek şimdiden iki mağlubiyet aldı. Fatih Terim 'VAR bizim golleri sağlık taraması gibi inceliyor' diyerek hakemleri eleştirdi. Sizce haklı mı? ZEKİ UZUNDURUKAN:
Fatih Terim, VAR konusunda haklı değil. Çünkü geride kalan 5 haftada VAR'a gidilip, G.Saray aleyhine verilen kritik kararlar da iptal edildi. Mesela Kasımpaşa maçında Yusuf'un ilk yarıda attığı gol, VAR'ın uyarısı iptal edildi. Çünkü gol pozisyonundan önce Diagne'ye yapılan bir faul vardı. Burada da VAR, Terim'in benzetmesiyle sağlık taraması gibi çalışıp, Kasımpaşa'nın golünü iptal etti. Ayrıca Galatasaray-Alanyaspor maçında hakem ile VAR'ın uyumu mükemmele yakındı. Keşke bütün maçlarda hakem ile VAR'ın uyumu böyle olsa... O zaman hakemleri tartışmak yerine sahadaki güzel oyuna daha çok odaklanırız. VAR, niçin var? Sahada hakemin göremediklerini, yanlış verdiği (penaltı, kırmızı kart, gol gibi) kararları düzeltmek için... Yeter ki VAR iyi çalışsın Galatasaray-Alanyaspor maçında olduğu gibi. O zaman sahada hak eden, emek veren takımların alınteri ve puanları heba olmaz... Terim'in, iptal edilen gol için (..ki pozisyonda el var. Babel elle oynuyor.) VAR'a 'Hakem göremedi ama VAR işini iyi yaptı' demek yakışırdı. Çünkü adalet herkese lazım. Peki, Babel'in el pozisyonunda VAR, pozisyonu görmezden gelseydi veya pozisyonu süzemeseydi (bu imkansız, kör olmak lazım) vicdanlar rahat mı olacaktı? Doğru tektir... REHA KAPSAL: Bence Fatih Terim haklı değil. Çünkü geçtiğimiz sezonlarda G.Ssaray lehine verilen kararlar vardı. Keşke Fatih hoca o zaman da bu şeffaflığı gösterseydi. O zaman konuşmuyordu ama şimdi Babel'in eline çarpan topta golün doğru bir kararla iptal edilmesini eleştiriyor. Terim daha önce kendi lehlerine yapılan büyük hakem hatalarını da bu şekilde keşke dile getirseydi. O zaman bunları konuşmayıp şimdi kötü sonuçlarda hakem hatalarına değinmek çok doğru bir değerlendirme değil.
Newton'un kredisi yok
rabzonspor'da Newton eleştirilerin hedefinde. Yönetim ise İngiliz teknik adamla devam kararı aldı. ZEKİ UZUNDURUKAN: Trabzonspor, geçen yılki hücum gücünün yüzde 50'sini kaybetti. Kimdi o en büyük hücum silahı, tabii ki gol kralı olan Sörloth. Onun yerini Cavani bile dolduramazdı. Aslında Trabzonspor giden oyuncuların yerine iyi transferler de yaptı. Ama bunlar gelir gelmez, Trabzon'u uçuracak, maç kazandıracak donanımda değil. Hepsinin de zamana ihtiyacı var. Üst üste gelen sakatlıklar... Formsuzluk, Newton hocanın takım üzerinde henüz bir ağırlığının olmayışı. Saha kenarındaki panik durumu... Bunların hepsi Trabzonspor'un lige kötü başlamasında önemli rol oynadı. Tabii bir de geride kalan 5 haftanın 2'sinde hakem kurbanı oldu Trabzonspor. Bunu da unutmamak lazım. Newton hoca, nedense bana güven vermiyor. Yönetim, İngiliz hocaya ne kadar sabreder bilemiyorum. Ama Trabzonspor, oynadığı futbol ile 'şampiyonluk yarışında ben de varım' dedirtmiyor. Oysa 2 sezon önce öz evlatlarla, gençlerle sahada takır takır oynayan, herkesin sempatisini kazanan bir Trabzonspor vardı. O Trabzonspor, geçen sezon üzerine daha da koyarak yükselişini sürdürdü. Ama tam 14 maçta hakemleri geçemeyince, son ana kadar sürdürdüğü yarışta mutlu sona ulaşamadı. İşte o Trabzon, beklentileri çok yükselttiği için bu sezon oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla taraftarlarına hayal kırıklığı yaşatıyor... REHA KAPSAL: Newton'un çok büyük kredisi yok. Bunu kendi de spor camiası da biliyordu. Ancak skorlar gelirse kredisi olabilecekti. Bu olmadı. Bunun yanında Trabzonspor oyun anlamında da bu kadar gerilememeliydi. Bordo-mavili takımda şu ana kadar antrenmandan sahaya geçen olumlu bir plan yok. Futbolun iki temel prensibi hücum ve savunmada bile doğru hareket edemiyorsa takım, bu tesadüf değil. Bazen antrenör olarak sezon başları sancılı olabilir. Yeni bir kadronuz vardır ve Trabzonspor gibi büyük bir camiada çalışıyorsunuzdur, skor çıkar ama oyun çıkmaz. Bu anlaşılır yeni bir süreç olduğundan. Ama Trabzonspor'da ne oyun ne de skor çıkıyor. İkisi de eksik. Newton'un bir lider olarak takıma hakim bir görüntüsü yok. Bu durumdaki bir hocanın takımının yüksek coşku ile oynamasını, sahaya iyi odaklanmasını bekleyemezsiniz. Teknik yönleri ne kadar iyi bilirseniz bilin, ustalık teoriyi pratiğe dökmektir. İnsanlar buna bakar. Trabzonspor'da hazırlık dönemi de dahil yaklaşık 3 ayda saha içine, saha dışından geçen futbol adına olumlu hiçbir şey yok. Yani yönetimin Newton ile ilgili kurduğu hayaller gerçeğe şu an için dönüşmedi.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.