Usta yazarlar Arnavutluk - Türkiye maçını değerlendirdi!

TURGAY DEMİR | OHH BE MİLLİ TAKIM VARMIŞ! İyi başlamak çok önemli. Arnavutluk da kesinlikle küçümsenmeyecek bir rakip. Yeni bir hoca, yeni bir sistem derken kafamızda soru işaretleri yok değildi… Şenol hoca oyuncuların yaşlarınabaşlarına değil performanslarına bakarak dengeli bir on bir çıkardı sahaya. Bir yanda Emre, Gökhan gibi tecrübeli isimler diğer yanda Okay, Merih gibi gençler ve öte yanda Cenk, Burak, Hakan gibi 'ikisi bir arada' olanlar… İyi futbol üç günde ortaya çıkacak bir şey değil. İlk maçtan beklentilerimizi bu anlamda düşük tuttuk ama iyi mücadele etmeli ve kazanmalıydık. Beklentimiz çatır çatır mücadele eden bir Milli Takım'dı. Bu konuda hayal kırıklığı yaşamadığımızı söylemeliyim. Savunmadaki Merih ve Kaan'dan orta sahada Mahmut, Emre ve Okay'a, öndeki Cenk ve Burak'a kadar herkes savaştı. Arnavutlar için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Dişe diş, göze göz mücadele Burak Yılmaz-Cenk Tosun işbirliği sonucu gelen harika golle lehimize döndü. İkinci yarının başında Gökhan-Zeki ve hemen ardından Emre-Dorukhan değişiklikleri sahada eksilen enerjiyi tamamladı. Beklentilerimizin altında kaldığını düşündüğümüz anda Hakan Çalhanoğlu öyle bir şutla Arnavut kaleciyi avladı ki, şapka çıkardık. Sonuç olarak, iyi başladık, inşallah sonu da iyi gelecek. Bu Milli Takım bizi mutlu edecek, yeter ki biraz sabırlı olalım. ZEKİ UZUNDURUKAN | LUCESCU MASALINDAN GÜNEŞ GERÇEĞİNE Turnuvaya iyi başlamak, yani galibiyet ile startı vermek çok çok önemliydi. Şenol Güneş de öğrencilerine belli ki bunu aşılamış. Genç jenerasyon tabi ki çok güzel, pırlanta gibi hepsi. Ama Cenk Tosun ve Burak Yılmaz ustalığı erken gol bulmamızı sağladı. Attığımız golde Mahmut'un şok presi ve topu kapması, Burak'a servis yapması, Burak'ın Cenk Tosun ile verkaçı, ardından Burak Yılmaz'ın her zaman yaptığını Loro Boriçi Stadı'nda sahneye sunması jeneriklikti. Önceden çalışılmış bir taktikti bu. Golden sonra da Millilerimiz bunu denediler. Arnavutluk önde basıp, savunmamızı zorladığı anlarda Kaan ile Merih arasında zaman zaman uyumsuzluk göze çarptı. Ama Okay pozisyon süzücü ve bir dalgakıran görevini üstlenerek savunmamızı rahatlatan isim oldu. Harika ötesi bir maç çıkardı Okay. Emre Belözoğlu tam bir lider gibi orta alanda savaştı, faul aldı, takımımızı hücuma çıkardı ve oyun aklı oldu... Arnavutluk ikinci yarıya çok adamla hücum ederek başladı. O dakikalarda iyi savunma yaptık, topun arkasına geçtik. Yakaladığımız toplarla da hızlı çıkıp, rakibi az adamla yakalayıp pozisyonlara girdik. Bu pozisyonlardan birinde (gün içinde A Spor'daki yayınımda Hakan Çalhanoğlu'ndan hep bir patlama bekledik, durduk... Şenol Güneş ile bu kez patlama yapacak demiştim...) Hakan Çalanoğlu, topu aldı, sürdü, ölçtü, biçti ve öyle bir füze çıkardı ki Arnavutluk kalesine... Bir füze hızındaki top, ağlara yapıştı. Bu golde Burak Yılmaz'ın ters koşu yapıp, rakip oyuncuları adeta tarlaya göndererek Hakan'ın önüne açması ve şut koridoru oluşturması ustalık kokuyordu. Dün gece adeta ustaların gecesi oldu. Emre Belözoğlu, Burak Yılmaz, Cenk Tosun ve Hakan Çalhanoğlu... Ve diğer altın çocuklarımız! Tabi bir de en ustamız Şenol Güneş'imiz! Ne güzel bir gece oldu! Çok özlemişiz böyle bir Milli zaferi... Helal olsun size! Bizim Milli Takımımız bu işte! Bu Milli Takım alkışlanır ve baştacı edilir... Meğer Lucescu ve onun gençleştirme masalları ile ne çok vakit kaybetmişiz! Milli Takım budur işte! Teşekkürler Millilerimiz! EVREN TURHAN | GÜNEŞ ENERJİSİ Maça başlangıcımız çok iyi olmadı. İlk bölümde Merih ve Kaan'da uyumsuzluk göze çarptı. Maçın kontrolünü ele alamadığımız bölümde müthiş bir gol attık. Golde Mahmut'un presi, Cenk ve Burak'ın paslaşması muhteşemdi. Orta sahada Mahmut, Okay ve Emre Belözoğlu ilk yarıda iyi mücadele ettiler. İlk yarıda Burak Yılmaz çok diri ve istekli gözüktü. Hakan Çalhanoğlu ise ilk yarıda tutuktu. NEFİS BİR GOL ATTI İlk yarı sahanın en kötü ismi Hakan Çalhanaoğlu sahneye öyle bir çıktı ki nefis bir gol atıp skoru 2-0'a taşıdı. 62. dakikada Emre sakatlandı ve Dorukhan girdi. Son bölümde zaman zaman bocalasak da daha kontrollü bir oyun seçtik ve oyunu tutmaya çalıştık. Maçın geneline bakarsak, eksiklerimiz olsa da kazanmak önemliydi. İLKER YAĞCIOĞLU | HARİKA BAŞLANGIÇ Dün akşam da Mert üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. Burak'ın geri dönmesiyle atanda da bir sıkıntımızın kalmayacağını gördük. Açıkçası Burak'ın oynamadığı maçlarda Milli Takımımız'ın hücumyönünde çok eksik kaldığını görmüştük. Cenk uzun süredir süredir oynamamasına rağmen onun performansı da gelecek adına sevindiriciydi. Milli Takımımız'ın yıllardır en büyük sıkıntısı katılsak da katılamasak da eleme maçlarına kötü başlamaktı. OKAY MÜTHİŞTİ... Bu anlamda da şeytanın bacağını kırdık. Seneler sonra elemelere iyi başladık. Dün akıllı oynadık, defansta sadece iki pozisyon verdik. O da genç defansımızın uyum sorunundan kaynaklandı. Okay'ın harika oynadığı maçta takımımız gelecek adına hepimize umut verdi. Dün gece için kazanmak en önemli noktaydı. LEVENT TÜZEMEN | NİHAYET GÜNEŞ DOĞDU Milli Takım'ın ilacı hep yerli teknik adamlar olmuştur. Şenol Güneş tercihinin ne kadar doğru olduğunu Arnavutluk önünde gördük. Lucescu kulübede 'Robot' gibiydi. Şenol Hoca maçı oyuncularıyla birlikte yaşadı ve hep maçın içinde oldu. Şenol hocanın birinci doğrusu uluslararası başarıları ve tecrübeleri yüksek 30 yaş üstü isimleri gençlerle birlikte sahaya sürmesiydi. Şenol hocanın, 'Adam kovalaman ve aşırı pres yapman gerekmez. Benim senin futbol aklına ihtiyacım var' dediği kaptan Emre, Milli Takım'ı sakinlik içinde bir lider gibi yönetti. Hatta Merih Demiral'ın kart görmesini Emre engelledi. Okay-Mahmut ikilisi orta alanda rakibi karşılayıp pas dağıtımını üstlendi. İki idmanla biraya gelen Milliler birbirleriyle oynama alışkanlığı olmamasına rağmen mücadele ve yardımlaşma anlamında ciddiyet içindeydi. Şenol Güneş'in kulüp hocalığında parlattığı Cenk-Burak ikilisini çift santrfor oynatması cesaret göstergesiydi. Bu cesur ve akıllı tercih sonucu Cenk-Burak ikilisi takımın ilk golüne imza attı. Gol öncesi Mahmut'un rakipten topu çalması, ardından Everton'da forma şansı bulamayan Cenk'in egoistlikten uzak davranışı sonucu verdiği pası Burak, mükemmel bir vuruşla gol yaptı. İtalya'da futbolunu geliştiren Hakan Çalhanoğlu topla buluştuğunda hep etkili oldu. Attığı gol öncesi rakiplere attığı vücut çalımının ardından gol olan bombeli vuruşu mükemmeldi. Savunmanın göbeğinde görev yapan Merih-Kaan ikilisi uyumlu değildi. Bu ikili sık zamanlama hatası yaparken topu ayağından çıkarma konusunda hep riskli hareket etti. Sonuç; Milli Takım'ın üzerine nihayet güneş doğdu. Halkın takımını yaratmaya yeniden hoş geldin Şenol Hoca... AHMET ÇAKAR | KALİTE VE DENEYİM FARKI Dün gece gösterdi ki kalite ve deneyim bir oyuncunun yaşı ne olursa olsun sonuca taşıyor. Mesela ilk yarı; Arnavutlar orta sahada sürekli bastırdı ama özellikle Emre'nin liderliğinde oyunu rahatlattık, baskıyı azalttık. Yine ilk yarıda iki yıldır milli takımda oynamayan Burak'ın mükemmel vuruşu ile gelen golü izledik. Attığımız ilk gole kadar kötüydük. Bu dakikada Mahmut, Arnavutlar çıkarken bastırdı, topu kapıp Cenk'e verdi. Cenk de Burak'ın önüne çok akıllı yuvarlayınca skoru bulduk. Ama ilk yarıda defansif olarak çok aksadık. Göbekte oynayan Kaan ve Merih çok ciddi uyumsuzluk yaşadılar. Arkalarına adam kaçırdılar ve aslında maça baktığımızda Arnavutların bizden daha net pozisyonları var. İkinci yarı Hakan Çalhanoğlu'nun golüyle maç bitti... O kadar belliydi ki gol olacağı... Hakan aldı, 20-25 metre dripling yaptı, onu ekran başında izleyen Türkiye'deki herkes 'Vuracak ve gol olacak' demiştir ki öyle de oldu. Şenol Güneş'i kutlamak lazım... Yaşlılarla gençleri iyi karıştırmış. Takımda uyum sorunu var ama maçlar ilerledikçe toparlanabilir. Dün geceki maç gerçekten önemliydi. İyi de oynasak kötü de oynasak kazanmamız gerekiyordu ve başardık. GÜRCAN BİLGİÇ | HESAP KİTAP Ancak köprüden geçiyordu ve işini şansa bağlamak yerine, performansını, en azından vasatını bildiği oyuncuları tercih etti. İlk maçların fıtratıdır; yenilmeyeceksin. Morali ve umudu her zaman sıcak tutmak ister takımlar. Arnavutluk'un da bu karakterde sahada olması kaçınılmaz. Önce; onların sertliğine ve agresifliğine cevap verecek, kalite noktasında da 'pas kalitesi yüksek' oyuncuları tercih etti. Yani; önce oyunu istedi. İki stoperin dışında, Okay ve Mahmut gibi stoper özellikli iki orta sahayı seçmesi de boşuna değil. Duran topların sürprizinden de uzak tutmak istedi kalesini. Üstelik Cenk ve Burak'ı da ekledi onlara. Arnavutlar baskı ile pozisyon peşine düştüler, bizim de aklımız o yöndeydi ve ilk golü bulduk. Burak sevinçle ellerini kaldırdığında, rakibin kalemize sızma hareketlerinden üç tanesi vardı notlarımızda. Hakan Çalhanoğlu mükemmel driplingi ve penaltı gibi şutuyla farkı ikiye çıkardığında, maçın da fişini çekti. Ne Arnavutlar'ın maça dair umudu kaldı, ne de tribünlerin baskısı. Göze hoş gelen futbol değil, kulağa hoş gelen bir sonuçla pazartesiyi bekleyeceğiz. İyi oldu, keyifli kaldık! FATİH DOĞAN | RAKİBİMİZ FRANSA İşkodra'da tecrübeyle kazandık. Genel olarak tempomuzun ve oyun derinliğimizin iyi olmadığını söylemeliyiz. Mecburiyetten de olsa defansın göbeğindeki Kaan- Merih ikilisi güven vermedi. Burada farklı alternatiflerin denenmesine ihtiyaç var. Başakşehir'de stoper oynamaya alışmış Mahmut biraz oyun kurmayı yadırgadı. Mevkisini tek yadırgayan o değildi. İkinci yarıda Burak'ın açtığı yoldan ilerleyerek ikinci golümüzü atan Hakan, 'Ben sol kanatta verimli olamıyorum. Yerim forvet arkası' der gibiydi. Cenk'in kanattaki beklenenden daha düşük performansı eklenince kanat oyununda etkisiz kaldık. Ancak işin ilginç yanı golüyle Hakan, asistiyle Cenk, skora direkt katkı sağlayarak oyunumuza değer kattı. Arnavutluk'un 7 savunma özellikle oyuncuyla oynaması ve İtalyan teknik adam Panucci'nin uzun toplarla Balaj ve Uzuni'yi golle buluşturma planı tutmadı. Burak Yılmaz, Emre Belözoğlu, Gökhan Gönül, Okay Yokuşlu ve Mert Günok performansını en çok beğendiğim oyunculardı. Özellikle Kaptan Emre'nin Arnavutluk maçında sahada kaldığı 64 dakikada boyunca hırsını görünce, 'Haziran'a kadar değil istediğin kadar oynar!' demek içimden geldi. Şenol Güneş'le EURO 2020'ye mutlaka gideceğimize inanıyorum. Bu yüzden gitmek değil orada yükselmenin planları yapılmalı...