Spor yazarları Kasımpaşa - Fenerbahçe maçını yorumladı

16 dakika uzatma mı olur? | Erman Toroğlu İlk devre 45'i gösteriyor 7 dakika ilave oluyor oynanmayan süre. İkinci yarı 90'ı gösteriyor. Bu sefer ilave süre 9 dakika. Peki bu 16 dakika neyin nesi? Oynanamayan süre, değişikler, sakatlıklar ve VAR. Dün akşamki ilave sürenin aslan payı da VAR'a gitti. Niye bu kadar uzun sürüyor anlaşılır gibi değil. Ama hiç olmazsa oynanmayan sürelerin oynatılması iyi. Hakemler doğru dürüst hakemlik yapmıyorlar ama bari maçların süresinde de çalmıyorlar. Fenerbahçe bir ilk golü yiyorlar herkes diyecek ki: Kaleci hatası. Tamam kalecinin hatası var ama o kaleciye pası kalenin dışına yapan değil de içine yapanın kabahatı yok mu. Fenerbahçe bir frikik golü atıyor. Kasımpaşa baraj kurmuş, iki Fenerbahçeli de barajın içinde. (Seneye bu görüntüler olmayacak) Valbuena o arkadaşlarının olduğu yere vuruyor. Onlar da eğiliyorlar gol oluyor. Yani amatör takım bu golü yemez. Aslında şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bu Kasımpaşa takımı ölmüş ağlayanı yok. Mustafa (Denizli) bu takımda ne yapar veya ne yapmış anlamak mümkün değil. Maçta sadece Fenerbahçe'nin 3 golü ve gelen 3 puan var. Ama sarı-lacivertliler bu maçı deplasman galibiyeti olarak saymasınlar. Çünkü İstanbul'dan çıkmadılar. Fenerbahçe'de en iyi isim İsla'ydı. Valbuena da çalıştı. Sarı-lacivertliler istedikleri gibi oynadılar çünkü karşılarında bir mahalle takımı vardı. Kasımpaşa demek ki lig başında aldığı puanlarla ligde kaldı. Yoksa düşmeye aday takımların içinde görüntüsüyle bence 1 numara olması gerekirdi. Kusura bakmayın. Bu maçta da daha fazla yazılacak bir şey yok. İhtiyar delikanlı | Emre Bol Ondan 'ayakta kalabildiği' süre boyunca yararlanmak takımın lehine bir durum... Fizik olarak iyi olduğu dakikalarda maçın seyrini değiştirebilecek bir oyuncu. 'İhtiyar delikanlı' diyorum ben ona... Kalibresi düşük Fenerbahçe takımında kalitesini hemen belli ediyor. Kasımpaşa'nın, oynamaya yönelik futbolu aslında Fenerbahçe'nin işini kolaylaştırdı. Kapalı savunmaları aşmakta zorluk yaşayan sarı- lacivertliler, açık oynayan Kasımpaşa karşısında daha ilk dakikalardan oyunun kontrolünü ele aldı. Bir güzel gelişme de F.Bahçe'nin takım olarak topun arkasında yer almasıydı. Trezequet- İsla eşleşmesinde İsla hep galip çıktı, adeta silindir gibi ezip geçti. Harun Tekin kardeşim kusura bakmasın ama Fenerbahçe kalesini koruyacak yeterlilikte değil. Süper Lig'de en fazla gole sebep olan hata yapan kaleci, Fenerbahçe kalesini koruyamaz! Hadi biz böyle yazar, konuşuruz. Lakin hatalı golden sonra tek bir takım arkadaşının Harun'u teselliye gitmemesi büyük ayıptır. Kasımpaşa halen ilk yarıda topladığı puanların semeresini yiyor! Mustafa Denizli gibi çok tecrübeli bir hocanın çözüm bulamaması şaşırtıcı... Fenerbahçe belki de ilk kez iyi oynayarak, rakibini bükerek bir deplasman maçı kazandı. Neyse ki artık küme düşme konuları konuşulmayacak. Sütten ağzımız yandı Ali Başkan! Lütfen önümüzdeki sezon yoğurdu üfleyerek yiyelim... Nefesbahçe | Gürkan Kubilay Ama kenar ortalarına vurdurduğu 2 kafa ile de sıkıntı yaşadı. Son haftaların en iyi maç başını oynuyordu, Soldado direğe vurdurmasa keyifleri de erken gelecekti. Harun'un inanılmaz hatası ile yenilen gol şoktu. Ama takım haftlardır ilk kez bu kadar istekli idi ve asistlerin efendisi Valbuena, Elif'e attırdı. Trezeguet'in hücum yapamadığı gibi, savunma da yapmadığı kanattan İsla bindirmeleri de çok etkili idi. Kasımpaşa'nın sakatlık sonrası mecburen oluşan tandemi de sorunlu idi. F.Bahçe istekli ilk kez bir 45 dakikada bu kadar pozisyon bulan, ceza alanında çok görünen ve baskılı idi. Bunda, kötü savunma yapan Kasımpaşa'nın da katkısı vardı. Tek sıkıntısı, tüm kenar ortalarına rakibin vurmasıydı. 2. yarı 55 sonrası baskıyı iyice arttırdı F.Bahçe. Moses girerken çıkacak adam Elif olmamalı idi ama. Baskıya rağmen 65'e kadar tek tehlike Dirar'ın şutu idi. Kasımpaşa öne çıkamıyor, pas yapamıyordu. Özkahya'nın eyyam yaparak Veysel'i atmadığı pozisyonda Valbuena'nın frikiği ilaç gibi geliyordu. Baskı, dönen topu alma iştahı ile bir Soldado golü getirince daha da rahatladılar. Maçın 80. dakikasında 470 pas yapmışlardı ve rakip sahada % 79 pas isabeti ile oynuyorlardı. Pek rastlanır bir durum değildi. Uzun süredir ilk kez ,rakip ceza alanında 30'dan fazla topla buluşan, yürekten oynayan, işin ciddiyetini iyice kavramış, Valbuena, İsla, Dirar ve Soldado'nun çok iyi oynadığı ve 31. maçında 21. kez ilk golü yemesine rağmen (ki bu konuda lig 1.si) direnci düşmeyen bir F.Bahçe izliyorduk.