Spor yazarları Göztepe-Fenerbahçe maçını değerlendirdi
- Fenerbahçe Galerileri
- Giriş Tarihi: 19 Ekim 2020 Pazartesi , 07:39Güncelleme Tarihi: 19 Ekim 2020 Pazartesi , 07:42
Süper Lig'in 5. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda karşılaştığı Göztepe'yi 3-2 mağlup ederek haftayı 3 puanla kapattı. Spor yazarları da bu zorlu karşılaşmayı dikkat çeken ifadelerle yorumladılar. İşte o değerlendirmeler...
EMRE BOL - HADİ BAKALIM!
Sen kılı kırk yararak istediğin kadar transfer yap, ligin en iyi takımını kur. Ama maçların sonucunu çoğunlukla hakemler belirlesin. Olacak iş mi bu Allah aşkına? Henüz ligin başı ama daha şimdiden hakemlerden midem bulanmaya başladı. Dünyanın herhangi bir noktasında Serdar Aziz'in pozisyonunda penaltı verecek bir hakem var mıdır acaba?
'Kendini hakem zanneden' adam durup dururken Göztepe'yi maça ortak etti. Hakemlerin penaltı ve kırmızı kart pozisyonlarında 'yüzde yüz emin olsa dahi' VAR'a gitmesi gerekiyor. 2 dakika kaybedersin belki ama doğru ve herkesin içine sinecek kararı verirsin.
Bir teknik direktörün iyisi, 'kötülerin iyisini seçerken' değil, 'iyilerin iyisini seçerken' belli olur. Erol Bulut'un işi kolay değil. Ona gerçekten çok iyi bir kadro teslim edildi. Kim oynasa, "Neden şunu oynatmıyorsun?" sorusuyla karşı karşıya kalacak.
"BU SEZON FENERBAHÇE'NİN GOL KRALI ÇIKARACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"
Fenerbahçe çok gol atar, henüz oturmamış savunmasıyla goller de yer. Bu sezon Fenerbahçe'nin gol kralı çıkaracağını düşünmüyorum. Takımdaki herkes skor katkısı yapacak gibi görünüyor. Nazım; Gökhan'ın yokluğunu aratmayacak, Pelkas'ın ise gol atmasına rağmen hala zamana ihtiyacı var. Valencia'nın biraz daha az topla oynaması lazım.
Öyle ya da böyle Fenerbahçe Erol Bulut'la henüz resmi maç kaybetmedi. Geçen gün bir araya geldiğimiz Sayın Ali Koç takımın kasım ayına kadar zamana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Bence de haklı. Lakin bu zamanı kaybetmeden geçirmek insana, "Bu sene o sene" dedirtiyor. Haydi hayırlısı...
ERMAN TOROĞLU - TAT VERMİYOR
Fazla uzatmadan şunu söyleyebiliriz: Fenerbahçe'den daha iyi bir futbol bekleniyor. Fenerbahçe kadrosunun özellikle bu Göztepe karşısında bu kadar zorlanması mantıklı değil... Sarı-lacivertli takımda iyi isimler var, geniş bir kadro var. Bundan da iyi bir helva çıkması lazım. Şu anda helva tat vermiyor.
"EROL BULUT'UN 5 HAFTASI DAHA VAR"
Önümüzde Fenerbahçe ve Erol Bulut'un 5 haftası daha var. Sarı-lacivertlilerde orkestra elemanları ayrı ayrı çalıyor. Şahsi becerilerle hücuma kalkıyor hep... Yalnız tabii şu önemli; eğer şampiyon olacaksan eğer küme düşmeyeceksen iyi oynamadığın maçları da almasını bileceksin. Fenerbahçe şu anda bu konumda...
Peki; Fenerbahçe'yi neden böyle eleştiriyorum? Çünkü Göztepe aman aman bir futbol oynamadı. Hani rakibin iyi olur da seni oynatmaz. Bilakis İzmir ekibi, Fenerbahçe'nin rahat futbol oynaması için bayağı boş alan bıraktılar. Çoğu zaman da geriye gelerek 35 metrede defans yapmaya kalktılar. Dedim ya 5 maç daha hakkı var Erol Bulut'un...
Fenerbahçe'nin penaltıdan kazandığı golden önce taç kenarında Fenerbahçeli oyuncu, Göztepeli oyuncuya faul yapıyor. Ama hakem Fenerbahçe lehine devam ettiriyor ve o pozisyon devam ediyor, Fenerbahçe'nin birinci golü oluyor penaltıdan... Sonra Göztepeli oyuncular rakip ceza alanına giriyorlar. Bir ikili mücadele, Serdar, Göztepeli oyuncuya hiçbir şekilde müdahale etmiyor. Pozisyon çok net penaltı değil. Hakem veriyor!
Burada esas nokta, hakem öyle görmüş olabilir; VAR niye çağırmıyor? Çağır hakem kararında ısrar etsin. Ama hakemi VAR'a çağırmazsan o zaman kafaları karıştırırsın. Şu gözüküyor ki 'pandemi' derken 'milli maç araları' derken lig havasını ve gazını kaybediyor. Ama kasım ayında oynanacak milli maç aralarından sonra kimsenin 'öyleydi, böyleydi' demeye hakkı yok.
Not: Localara seyirci alınıyorsa belli bir oranda tribünlere de seyirci alınması gerekir. Ama herhalde federasyon bu konuda altlık yapıyor. Ara sıcak veriyor.
REHA KAPSAL - DOĞAÇLAMA VE ZAMAN
Fenerbahçe'nin özellikle saha içi oyun organizasyonu çıkan kadro yapısına bakıldığında; 4-2-1-3'ten farklı formasyonlarla da saha içinde dizilebilir. Eğer bu kadro çıkıyorsa; Samatta'nın yanında Valencia ile iki santrfor başlayıp, Pelkas arkalarında 10 numara pozisyonunda, iki 8 numara Sosa ve Ozan, 6 numarada da Gustavo'yla, yani modern elmas şeklinde 4-4-2 denilebilirdi. Erol hocanın biraz daha elindeki oyuncu yapısına göre, farklı dizilişler de denemesi gerekir.
Bu çıkan kadroda da en önemli hücum organizasyonları; Sosa'nın çok çabuk topun yönünü değiştirmesi ve attığı bu uzun toplarla Caner ve Sangare'yi iki tane savunma kenar bekini, hücuma sokmasıydı. Esas bundan sonraki saha içi organizasyonunda hücumda, belirlenmiş çok fazla set oyunu bir anda olmayabilir yeni bir takımda ama 3-4 tane de Fenerbahçe'nin üretmesi gerekir. Bu organizasyonun sıkıntısı da Fenerbahçe'nin ilk yarı ve ikinci yarı zaman zaman üretkenliğini ciddi anlamda etkiledi.
Futbolun 4 tane temel prensibi hücumdan savunmaya geçme, savunmadan da hücuma geçmektir. Bunların pratiğini ve onun ezberini biraz da Erol hocanın takımına kazandırması gerekir. Sarı-lacivertliler 3-1 öndeyken ve 3-2 öndeyken kırılma anlarında çok net pozisyonları gol yapamadığı gibi maçı da orada bitirebilirdi kendi lehlerine.
Altay'ın uzatma dakikalarında kurtardığı pozisyon gol olsa, rahatça kazanabilecekleri bir maçta da 2 puanı da İzmir'de de bırakabilirlerdi. Fenerbahçe'nin bu dalgalanmaları, gelgitleri oyun içinde fazla yaşamaması gerekir. Tabii ki bunun nedeni; yeni bir takımla, yeni bir teknik adamla sezona girdiler. Bunun sıkıntıları da net bir şekilde görülüyor. Oyuncu değişiklikleri her hafta olduğu gibi bu hafta da iyi değildi. Yine geç kalındı.
Erol Bulut, yine bu hafta doğru hamleler yapmadı. Fenerbahçe'nin aldığı bu 3 puan, moral motivasyon, takım birlikteliği ve de oyunculara enerji vermesi açısından çok önemliydi. Yalnız bu doğaçlama oyunla ilk 5 haftada alınan puanlar önemli. 3-4 hafta sonraki göreceğimiz Fenerbahçe, bize lig bitimine kadar göstereceği performansla, sezon referansı olacaktır. Bu zamanı da Erol hoca; oyun ve oyuncu gelişimini daha üst seviyeye çıkararak, kendi ve takımı lehine çevirmesi gerekir.