Sivasspor - Fenerbahçe maçının ardından flaş Ozan Tufan ve Caner Erkin sözleri!

Spor yorumcusu Tümer Metin, 1-1'lik beraberlikle sonuçlanan Sivasspor - Fenerbahçe karşılaşmasını TRT Spor'da değerlendirdi. İşte o sözler... 1-1, Erol hocayı tuttu. Ben Caner ile başlardım Ozan'ın yokluğunda, 81'de Caner'i oyuna almışsın ve kenardan orta yapmamış Caner. Maç nasıl bitti? Samatta, Appindangoye ile hava topuna çıktı ve topu arkasına aşırdı. Yaşar Kemal Uğurlu maçı bitirdi, Samatta arkasına baktı. Kafayla topu aşırdım ve kimse yok arkada dedi. Sivas'ta puan kaybedebilirsin ama Fenerbahçeliler son 10 dakika boğalım, Sivas gelsin hatta 2 tane kontra atak kaçırsın ama biz boğalım istiyor. Yorumlarımız keskinleşince, hocalarla çatışıyoruz. O da diyor ki sen anlatıyorsun ama biz burada ne çekiyoruz diyor. Gönül veren bunu ister. Fenerbahçe'ye gönül veren herkes, son 15 dakika Sivas yarı sahasında oynamak, Cisse'yi de, Ademi'yi de o dakikada sahada ister. Şartlara göre oynamak, deplasmana göre oynamak, haftaya göre maç seçmek var ama maçın içinde kafayı değiştirmek de var. Maça bakarsın, rakip bir şey yapmıyorsa bir oyuncu değişikliğiyle bunu yapabilirsin. Sakatlık, cezalı ve pandemi bütün takımları etkiledi. Caner oynamıyor, Novak oynuyor, Ozan yok, Mert Hakan var, Fenerbahçe kadrosu, sezon başında buralar düşünülerek dizayn edildi. Oyunu geliştirmek lazım. Ozan Tufan'ı kimse sezon başında yazmıyordu, 2. plandaydı. Ozan gitti iki tane üst düzey milli maç oynadı, biri Almanya, iki iyi milli maçta oynayacağım dedi ve o gün formayı aldı, hala gidiyor. Zor şartlar, soğuk hava kabul. Ama hepimiz oynadık, daha fazla efor sarf eder, daha fazla ısınmaya çalışır, şartlara adapte olmaya çalışırsın. Misafir takım kimliğiyle hedefe giden Fenerbahçeli oyuncular adına bunu söylemek bitiş düdüğüne kadar mümkün olmadı. Onların da zor hava şartları kadar oyuna alışmakta güçlük çektiğini söyleyebiliriz. Zaman zaman hocalarımızın hafta hafta oyun seçtikleri, rakibe göre oyun seçtikleri haftalar oldu. Geçen hafta Ankaragücü galibiyetinden sonra Erol Hoca, oyundan olan memnuniyetsizliğini dile getirmiş ama sonucun daha önemli olduğuna dair ifadeler kullanmıştı. Ben de 19. haftadayken pandemi, sakatlık, uyum sorunu gibi şeyler telaffuz edilmemeli demiştim. Güçlü bir oyunun varsa bazı haftalar sekteye uğrayabilirsin ama güçlü oyun seni ayakta tutar. Bu hafta, o memnuniyetsizliğin kadrosuyla Sivas'a gitti Fenerbahçe. Tamam eksikler var. Gökhan yok, Perotti sakat, Mesut gelecek, Sosa sakatlıktan yeni çıktı, Caner yeni çıktı, Cisse kulübede, Serdar Aziz kulübede, Tisserand'ın sakatlığı sonrası Lemos girdi. Ben oynarken de aynı şeyi düşünürdüm, Tisserand'ın sakatlığında Lemos'u içeri atıyorsun. Aynı dakika Novak sakatlansa Caner'i atacaksın. Caner sakatlıktan çıktı ifadelerini kullanmayacağım o yüzden. Tisserand yerine Novak sakatlansa mecburiyetten Caner'i atacaktın içeri. Eğer böyle bir şansın varsa ben Caner'le başlardım oyuna. Neden? Bugün Ozan da yok. Sezon başı oynar mı oynamaz mı diye yer arıyorduk Ozan'a, yokluğunda kıymeti daha da öne çıkıyor. Ozan, Fenerbahçe'nin temposunu belirleyen oyuncu. Topu rakip kaleye atabilen tek oyuncu Caner'di mevcut kadroda. Bugün ligin en formda oyuncusu bence Larin. Beşiktaş'tan bugünkü Fenerbahçe'ye koyalım, kaybolur. Fenerbahçe, kazanırken de bireysel performanslarla kazandı. Güçlü oyunla kazanmadı. Erol Hoca, bu Sivas deplasmanından 1 puanla dönmek iyidir diyebilir. Ben buna bir şey diyemem. Bir planı vardır derim hocanın. Oyun anlamında hiçbir şey görememek Fenerbahçe'nin düşünmesi gereken tarafı.