Para önemsiz diyen Pinokyo olur!

‘Para benim için önemli değil’ diyen yalan söyler. Ligdeki tüm hakemler eski sözleşmeleri feshetti, yalnızca bir hakem hariç; Cüneyt Çakır “Prim önemsiz” diyen Arda, “Şampiyonada finale kalırsak, sizin takdir edeceğiniz miktara razıyız” deseydi, “Helal olsun” derdim Gelelim Fatih Terim’e... “Mukaveleme tazminat koydurmadım” dedi. Ardından ekledi: “Avukatım anlaşmayı yaptı.” Oldu mu şimdi!

Kime sorsanız, size yeşil yalan söyler!
Şimdi diyeceksiniz ki "Yeşili nereden çıkardın?" Doların rengi yeşildir. Kime sorarsanız sorun, para onun için önemli değildir. Vatan, millet, cumhuriyet, haysiyet, şeref hepsini söylerler, bir tek para lafı etmezler. Nereye kadar?
Ne zaman parasına dokunursan, cayır cayır bağırırlar. Yahu kardeşim, para önemli bir şey. Yaşamak için de güzel. Bir yerde para kazanmaya çalışıyoruz. Kimisi daha kolay kazanıyor, kimisi daha zor. Ama, "Para benim için önemli değil" derseniz yalancılıktan burnunuz uzar, Pinokyo olursunuz!
Çakırlar'ın hala borcu var
Para işine önce hakemlerden gireceğim.
Sonra Arda, sonra Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim... Geçen sene bazı hakemler 4'er yıllık anlaşma ile profesyonel yapıldı. Hepsine belli bir miktar para bağlandı.
Amma ve lakin bu paralar öyle bir dağıtıldı ki; adaletsiz... Yani sahalarda adalet dağıtan adamlar, parayı alırken adaletsiz alıyorlardı. En son komite bunda bir ayarlama yapmış. En üst düzey görev yapacak hakemleri yıllara göre ayırmış. Bence eskisinden daha adaletli bir dağıtım yapmış.
Peki sonunda ne olmuş? Hakemlerin çoğu eski yapılan mukaveleleri fesh etmişler, yeni mukavele yapmışlar.
Bir hakem hariç; Cüneyt Çakır... Çakır ve babasının hala hakem derneğine borçları var.
Yani bütün hakemler aidatlarını ve yasal paraları ödüyorlar, bunlar ödemiyorlar. Herhalde bir bildikleri var ve bu arkadaşlar adalet dağıtmaya çalışıyorlar. Arda, "Bizim için prim önemli değil" diyor... "Bizim için prim önemli değil" diyen futbolcuların topyekün hem de Arda'nın başkanlığında şöyle demeleri lazım değil miydi: "Biz kendi aramızda toplandık. Avrupa Şampiyonası'na gittiğimiz için prim istemiyoruz. Şampiyonada finale kalırsak, sizin takdir edeceğiniz miktarı almaya razıyız." Ben o zaman "Tamam kardeşim, helal olsun yaptığınıza" derdim...
Böyle söylerse taca çıkar
Gelelim Fatih Terim'e... Son oynanan milli maç sonrası entresan bir açıklama yaptı. "Ben mukaveleme tazminat koydurmadım, hiç tazminat almadım, yalnızca çalışırım" mahalinde bir şeyler söyledi. Ardından da ekledi, "Benim avukatım federasyon yetkilileriyle oturup konuştu, anlaşmayı onlar yaptı." Eeee, Fatih Hoca oldu mu bu şimdi? Ben de olsam zaten avukatıma yaptırırdım. Yani federasyonun avukatlarıyla benim avukatlar çarpışırdı. En doğru sonuç da bu buluşmadan çıkardı. Yoksa benim haberim yok dedikten sonra bunu söyleyince taca çıkıyorsun.
İşte Türk Milli Takımı Teknik Direktörü, Türk Milli Takımı kaptanı ve Türkiye'nin en büyük hakemi...
Buyrun burdan yakın.
TERiM'iN YERiNE KOCAMAN!
Arda'nın sözlerine çanak tutanlar bekliyor; kötü sonuçlar alınsa da Terim gitse, Aykut Kocaman gelse...
Futbolcular yaşlandıkça oynadıkları takımlarda gruplaşmalara girerler, sonlara doğru da bunlara 'papaz' denir. Bunlar tazıya tut, tavşana kaç yaparlar. Gençleri doldururlar, kendi aralarında liderlik savaşı yaparlar. Milli Takım'ın son 4-5 yıldaki durumu da budur. Fatih Terim istediği kadar, "Bu bir ego savaşı değil" desin iş oraya geliyor. Siz olayın ne olduğunu net olarak açıklamaz ya da açıklayamazsanız bin tane yorum yapılır. Tabii burada şu da var; Fatih Terim, Arda'yı Milli Takım'a alacak mı, almayacak mı? Olay soğumak üzere. Arda, Barcelona'da iyi oynamaya başlıyor. Bazı yerlerden de bazı haberler pompalanıyor. Fatih Terim'e telefon edildi, 'Arda'yı kadroya al' denildi. İşin sonu geldikçe bu pompa da işe yaramadı. Bu sefer bazıları ikili-üçlü oynamaya başladı.
Bakın nasıl!
Herkes susacak ama...
Bir televizyon programına çıktı Arda...
Ağzına ne geliyorsa söyledi. Bunu söylerken bu işe çanak tutanlar, ellerini ovuşturup bekliyorlardı. Bu kapışmadan sonra 'Terim kötü netice alırsa biz buraya Aykut Kocaman'ı getirelim' düşünceleri vardı. Size daha da enteresan bir şey söyleyeyim.
Bir de ortaya 'Şenol Güneş'ciler çıktı. Aralarında tartışmalar bile oldu.
Aykut gelirse daha iyi olur, Şenol gelirse daha iyi olur diye. Bunlar Fatih Terim'in de kulağına gider, oyuncuların da...
Peki TFF ne yapar? Futbolculara dağıtılan primler piyasada geziyor. Çünkü bana geleli 1.5 ay oldu. Peki maça üç gün var bu sefer Fatih Terim'in mukavelesi yeniden sızıyor. Bunu öyle bir zamanda yeniden gündeme getiriyorlar ki, Fatih Terim'i mağdur duruma düşürüyorlar. Türk insanı mağduru sever. Şimdi bütün gözler İzlanda maçında. O maça kadar herkes susacak.
İşin esas tarafı ve konuşmalar İzlanda maçından sonra olacak zannediyorum.
Kim kaçacak göreceğiz
Milli Takım futbolcusu Burak, Ukrayna maçından önce açıklama yapıyor, "Şu iki maç bitsin ondan sonra konuşacağım" diyor. 10 gün önce Fatih Terim'in yakınlarından birinin şu cümlesi var: "Şu anda birileri konuşuyor. Ama Fatih Hoca bir konuşursa hepsi kaçacak delik arayacak." Bunu televizyonda dile getiriyorum üç gün sonra cevap geliyor. Fatih Terim'in yakınları öyle söylüyor ama maçlardan sonra biz konuşursak acaba Fatih Terim kaçacak delik bulabilir mi?
İzlanda maçından sonra göreceğiz, delikler boş mu kalacak yoksa dolacak mı?
Yoksa delikler olduğu gibi mi kalacak. Ve hepimiz şu sözleri söyleyeceğiz: "Ellerim böyle boş, boş mu kalacaktı."
Milli maçtan daha keyifli!
Ukrayna maçından bir gün önce kamera alıp, yollara çıkılsaydı ve 100 kişiye Fatih Terim ve Arda sorulsaydı; herkesten ikili hakkında bir yorum alırdınız. Aynı bu yüz kişiye ikinci soru olarak, "4 gün içinde iki milli maç yapacağız, kimlerle oynayacağız" diye sorsaydınız.
En fazla yüzde 15 oranında doğru cevap alırdınız. Yüzde 85'i bilmezdi. Sonra ne oluyor biz milli maça hazırlanıyoruz. Fatih Hoca da diyor ki, "Her milli maçtan önce bazı olaylar çıkıyor, bu tesadüf mü?" Sevgili Fatih, yıllarca bu alemin içindesin.
Hiçbir şey çıkmayacak şekilde önlemini alsan hiçbir sorun çıkmazdı. Bir düşün sonra cevap ver. Olay Türk Milli Takımı'nın Dünya Kupası'na katılma olayından çıktı. Bir tarafta Fatih Terim'i sevenler, diğer tarafta sevmeyenler; bir yanda Arda sevenler ve sevmeyenler birbirlerine ateş ettiler. Allah var bu da bizim ülke insanının çoğunun hoşuna gitti. Milli maçtan daha fazla keyif aldılar.
Helal olsun Konya
Ukrayna maçında iyi futbol beklemiyordum ama mücadele bekliyordum. İlk yarı bu olmadı. Terim'in sürdüğü 11 de tartışılırdı. Ama ikinci yarı o da iyi işler yaptı. Milli Takım benim milli takımım gibi mücadele etti. İyi oynadı demiyorum mücadele etti. Son cümlem Konya seyircisine... Kadroda bir futbolcuları olmamasına rağmen takıma sahip çıktılar. Helal olsun onlara. Bu maç İstanbul'da oynansaydı, Ukrayna öne geçtikten sonra kimlere küfür edilirdi düşünün. Helal olsun Konya seyircisine. Ama Konya Stadı'nın zemininden sorumlu ekibe de bir çift lafım var. O sahanın zemini bu kadar sürede bu hale gelmemeliydi.
Neden korkuyorsun Oğuz Tongsir?
Spor yazarları mevcut yönetimi indirmek için imza toplamaya başlamışlar.
Şu andaki başkanları Oğuz Tongsir de "İmza toplamayın kardeşim biz zaten bir devreliğine geldik, kalıcı değiliz. İmza toplamak bir darbedir" demiş. Şimdi Spor Yazarları Derneği Başkanı buna darbe diyorsa oraya nasıl başkan olmuş inanılır gibi değil.
Darbe nasıl yapılır; yasal seçimle gelen adamı, tankla, tüfekle ya da kabadayılarla vura kıra oradan indirirsin, o masaya oturursun. Bu bir seçim hakkıdır. Beğenmediğine imza toplarsın, belirli imzaya ulaşırsan seçime götürürsün.
Zaten iyi şeyler yapmışsan imza toplanmaz. Diyelim ki imza toplandı, kapalı oyla yapılan seçimde yine sana oy verirler.
Bu işten niye korkuyorsunuz ki! Amma ve lakin faaliyette olduğunuz dönemde sakat işler yapmışsanız, hani o yeşil yeşil yalanlar var ya dolarlar, onların üzerinde oynama yaptıysanız, onları kitabına uyduramamışsanız çekinirsiniz. Yoksa niye çekineceksiniz? Ben bu kadar hizmet verdim alın siz yapın dersiniz gidersiniz. Ancak şu anda bu görevi yapanlar ayrıldıktan sonra 'Makamımı kaybederim, benzin parası vermeden kullandığım arabadan olurum, protokolde ön sıralarda yer bulamam. Buradan ayrılırsak evden çıkamayız' derseniz o başka.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.