50 yıl boyunca silinmez

Neymiş efendim, yıllarca ailesini bırakmış... Allah aşkına sana aileni bırak gel de F.Bahçe'nin peşinde koş diye diz mi çöktüler? Yalvardılar mı? Hayır. Dün konuşuyor, tamamen ajitasyon

Yıllar önce 'Ali Şen Başkan Fenerbahçe Şampiyon' sloganı her yerde Fenerbahçeliler'in ağzındaydı. Bu yıllarca da devam etti. Sarı-lacivertliler rakiplerini kızdırdılar. Şimdilerde
şemsiye ters döndü. 'Aziz Yıldırım Başkan Galatasaray şampiyon!' oldu. Peki bunu yaratan kim?
Türkiye'de şu andaki seyirci kaybını sağlayan, Türkiye'de son 4 yılda şike rezaletini ortaya çıkaran, seyirciyi statlardan kaçıran, seyircisine hakaret eden, iki cümlesinde bir 'ben' diye konuşan, devamlı etrafına hakaret eden, hayali düşman yaratan kim desem... Bunu yolda yürüyen üç kişiye sorsam... Alacağım tek cevap "Aziz Yıldırım" olur.
Ben onun yerinde olsaydım, sahte evrak alarak, sahte rapor alarak (aldığı rapor İzmir Hava Hastanesi'nden kalça çıkığı raporudur) askerlikten kaçtığının ispatlandığının birinci günü çeker giderdim. O ne yaptı? Devam etti. Sonra ne yaptı? Hapishanede yatarken paralı askerlik çıktı, yani bedelli askerlik. Para yatırdı, ikinci defa askerlik yaptı. İkinci defa askerlik yapmadan askerlikten yırttı. Bakınız arkadaşlar, Aziz Yıldırım denen adam, bu olaylardan sonra Atatürkçüyüm diye ortaya çıktı. Atatürk'ü seven adam, Atatürkçü olan adam önce Atatürk'ün giydiği o şerefli Türk ordusunun üniformasını giyer, adam gibi askerliğini yapar. Ama maalesef bu sahte Atatürkçüler yüzünden Atatürk de büyük zarar görüyor.
ARTIK MİLLET YEMİYOR
Galatasaray dördüncü yıldızı taktıktan sonra Aziz Yıldırım dün bir basın toplantısı yaptı. Neymiş efendim, aslında bırakacakmış ama bir ilan çıkmış onun yüzünden bırakmamış.
Artık millet yemiyor. Yemezler çünkü at artık terli. Gazetelerdeki açıklama çok kibarca, çok mantıklıca. Neymiş efendim, yıllarca ailesini bırakmış... Allah aşkına sana aileni bırak gel de Fenerbahçe'nin peşinde koş diye diz mi çöktüler? Yalvardılar mı? Hayır. Dün konuşuyor, tamamen ajitasyon. Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'ye şike olayından dolayı verdiği zarar 40-50 yıl silinmez.
Bir tarafta adalet var, tamam da bir de kamunun gördüğü gözler var ve kamunun bir vicdanı var. Kimse aptal değil. Çalıştığı 17 yıl boyunca yanındaki yöneticilere bakın, bir de en son yaptığı basın toplantısında yanında kim kalmış ona bakın, zaten anlarsınız. Bu kadar hırs niye anlamak mümkün değil.
Türkiye'de seyirci adedi inanılmaz azaldı. Bunu da Passolig'e bağlıyorlar. Son derece yanlış, Passolig falan değil. İnsanlar Türkiye'de futbol denen orta oyununa inanmıyorlar. Bakınız çok fazla değil, geçen hafta içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir cümle sarf etti, 'Ben Başbakan olmadan önce futbola başka bakıyordum, şimdi başka bakıyorum' dedi. Bu cümle karambole gitti.
Sayın Erdoğan'ın söylediği herhalde şuydu: 'Ben futbolun eskiden çok temiz oynandığını sanıyordum. Ama olayın içine girince ne rezalet olduğunu gördüm.' Ben onu anladım. Yanlış mı anladım bilmiyorum, ama doğru anladığımı zannediyorum. Aziz Yıldırım 17 yıllık başkanlık döneminin son 10 yılında 2.5 yıl ceza almış. Herhalde böyle bir başkan dünyada yoktur. Bakın beyler, Aziz Yıldırım, kaleci Volkan, Fenerbahçeli Emre, Galatasaraylı Melo... Bu tip zihniyetteki futbolcular sahada ve saha dışında görev yaptığı sürece Türkiye'de futbol bir yere varmaz.
3 ALİ PALABIYIK YETERLİ
Çok net söylüyorum, hiç tanımam Ali Palabıyık diye bir hakem zaman zaman yanlış yaptığı da oluyor, ama giydiği hakem elbisesinin şahsiyetini, onurunu daha da ileri giderek giydiği elbisenin TFF olduğunu ve onun onuruyla oynatmadığını herkese gösteriyor. 3 tane daha Palabıyık olsun, ne Melo ne emre ne Caner ne de Volkan dört maç üst üste oynayamazlar.
Eskiden hakemler Aziz Yıldırım'dan korkuyorlardı. Şimdi raporlarına yazıyorlar. O yüzden Yıldırım bu cezaları alıyor. Şimdi size bu verdiğim isimlerin çoğu Fenerbahçeli, bir tanesi Galatasaraylı diyebilirsiniz ama bu Ali Palabıyık, Fatih Terim Galatasaray teknik direktörü iken 4. hakem olduğu bir maçta doğru rapor yazarak Terim'e okkalı bir ceza verdirmişti.
BEŞİKTAŞLILAR G.SARAY'I İSTEDİ
Bakınız, Fenerbahçe'de seyircilerin önemli bir bölümü Aziz Yıldırım'dan bıktı. Zaten maçlara da onun yüzünden gitmiyorlar. Daha da enteresan Galatasaraylılar ve Beşiktaşlıların çoğu Aziz Yıldırım görevde kalsın istiyor. Çünkü 'o kaldıkça bizim şampiyonluk şansımız fazla' diyorlar. Beşiktaşlı arkadaşlarım, Galatasaray-Beşiktaş maçından önce şunu söylediler: 'Bu Beşiktaş zaten 3. olacak. Yanlışlıkla Galatasaray'ı yenip de bu Aziz Yıldırım'ı, bu Emre'yi, bu Volkan'ı dinlemeyelim." Yani bir kısım Beşiktaşlı seyirci derbiyi Galatasaray'ın kazanmasını istedi. Maçlara gidiyorsunuz, Aziz Yıldırım'a küfür var, Volkan'a küfür var, Emre'ye küfür var. Peki aynı takımda Gökhan Gönül de oynuyor, Egemen de oynuyor, Topal da oynuyor, Webo da oynuyor. Onlara küfür yok. Ama bakıyorum, 'bize küfür ediliyor' diyen kaleci Volkan devamlı dümdüz küfür ediyor. Küfür edilmesini istemiyorsan küfür etmeyeceksin. Sevgili okuyucular, ileri gelen üst düzey Fenerbahçelilerle konuşuyorum. Sizden neden aday çıkmaz diyorum. 'Erman Abi, eğer aday çıkarsa onun özel hayatı dahil, yapmadığı işler dahil inanılmaz dedikodular üretilir ve o aday yıpratılır' diyorlar. Bu şunu gösteriyor: Fenerbahçe 'ben büyük camiayım' diyor. Evet büyük camia. Seyircisine 'Fenerbahçe ürünlerini satın al' diyorsun, çocuğunun rızkından keserek alıyor. 'Kombine al' diyorsun, alıyor, 'seyahate gel' diyorsun, geliyor. Ama kongreye geleni öyle bir hale getirilmiş ki size şimdi yazacağım olayları bir espri, bir egzajere olarak alın. Allah uzun ömür versin, Aziz Yıldırım'ı tenkit ederiz, yaptığı iyi şeyler-kötü şeyler vardır. Bence artık Fenerbahçe'ye zarar vermektedir. 'Ben her şeyi Fenerbahçe için yaptım' demektedir. Aslında Fenerbahçe'nin o büyük, kudretli, güçlü zırhına saklanarak korkaklığını göstermektedir. Bıraksaydı bakalım Fenerbahçe başkanlığını şike olaylarından sonra şu anda durumu ne olurdu? Şimdi size egzajereyi anlatacağım, yani size hayali bir görüntüyü izah edeceğim: Şu anda Fenerbahçe kongre üyelerinden çoğunluğu Aziz Yıldırım'ı istemiyor ama nedendir bilinmez göstermelik de olsa destekliyorlar. Ve benim aklıma şu geliyor. Allah muhafaza.. Allah muhafaza diyorum, çok yaşasın inşallah, Aziz Yıldırım vefat etse... Alıp meftayı gömecekler. Toprak atarlar ve başında üç gün beklerler, acaba canlanıp çıkar mı diye... Ne zaman 3 gün sonra hareket yok, 'bu Aziz Yıldırım tukaka, bu Aziz Yıldırım kötüydü' derler.
Beyler, Aziz Yıldırım'a Allah uzun ömür versin. Ama yapacaksınız yüzüne yapın, böyle arkasından yapmayın. Çünkü erkekliğe sığmaz.
ACEMİ TEKNİK DİREKTÖRLER
Son yıllarda bir şey dikkatimi çekiyor. Bir konuda hakemlerin bazıları çok acemiydi, biraz toparladılar ama çok beğendiğim Hamza Hamzaoğlu dahil bazı teknik adamlar hâlâ çok acemiler.
Maç oynanıyor, siz de maçın hakemisiniz. Bir futbolcu sakatlandı yatıyor. Bazı hakemler koşarak gidiyorlar, futbolcuya kaldırmak için el uzatıyor. Elini veren futbolcular var ama hakemin eline vuran futbolcular var mı? VAR. Ey hakem kardeşim, diyelim futbolcu eline vurdu. Sarı veya kırmızı kart kullanabilecek misin? Hayır kullanamazsın. Çünkü elini uzat diye sana talimat verilmedi. Peki senin statta ve televizyonda düştüğün durum ne, rezalet. Sana ne, el uzatmak sana mı kaldı! Dönüyorum, teknik direktörü bir futbolcuyu oyundan çıkartıyor. Çıkardığınız oyuncu çok iyi oynamıştır, sakatlanmıştır veya seyirciye alkışlatmak için çıkartıyorsunuz. O zaman futbolcuyu gidin karşılayın.
Diz çöküp elini öpecek mi?
Şimdi arka pencereye geçelim... Taktik icabı futbolcuyu çıkarıyorsunuz fakat futbolcu da oynamak istiyor. Çıkarmaya karar verdikten sonra o futbolcu çıkarken antrenör olarak size verilen teknik alanın ön çizgisine kadar gidin. Çıkan futbolcuyu arkanızdan yürümeye zorlayın, sahaya bakıyormuş gibi yan gözle de onu kesebilirsiniz. Yani onunla sıcak temas yapmayın. Onunla sıcak temas yaparsanız, daha dünkü çocuk, yeni bitme Emre ile kaşarlanmış Burak size o hareketleri yapar. Sizi küçük düşürür. Bu da teknik direktörlüğün acemiliğidir.
Gelelim sadede... Seneye Emre gibi Burak gibi iki defa topa vurup, Türkiye şartlarında gol atıp, biraz oynayan futbolculara verilen paralar 2 milyon, 3 milyon, 5 milyon euro'lar. Yabancı sınırlaması kalktı. Yani Allah'ın Afrikalısı gelecek 200 bin dolara bunların yerine oynayacak. İşte ben o zaman Emre ile Burak'ı göreceğim, Hamzaoğlu'nun elini itecekler mi, oyundan çıkarken diz çöküp elini mi öpecekler! Olay bu kadar basit. Dünyada çok şey ekonomiktir. İnsanlara haddini bildirir.
HELAL OLSUN DUYGUN YARSUVAT
Kısa bir dönem geldi-gitti. Bir cümlesi çok hoşuma gitti: "Ben geldikten sonra kamuoyuna Galatasaray'ı güler yüzlü, sevgi görüntüsü vererek idare etmek istedim. Galatasaray'ı kavgadan şiddetten uzak tutmak istedim" dedi. Aslında söylediği tek kelime her şeyi izah ediyor, gülen yüz ve sevgi. Gerçekten de öyle yaptı. Çok kısa zamanda büyük dersler vererek geldi ve gitti. Helal olsun. Zaman zaman düşünüyorum, Aziz Yıldırım 'bıraktım' dediği gün Türk futbolunda çok şey değişecek. Ne olacak biliyor musunuz? Türk görsel ve yazılı basınının işi yüzde 70 oranda düşecek. Çünkü Aziz Yıldırım çok iyi bir malzeme. Her an size mal veriyor, mal üretiyor. Aslında Yıldırım'ı tenkit edenler bu konuda ayaklarına kurşun sıkıyorlar.
BiLEN VARSA ANLATSIN
Bir iki cümle de başka şeyler yazalım. Yurt içinde ve yurt dışında uçaklara çok biniyorum haliyle, çok seyahat ediyorum. Bir şey dikkatimi inanılmaz çekti. 2-3 yaşından 5-6 yaşına kadar bizim yerli çocuklar ağlıyor, bağırıyor, kulak tırmalıyorlar. Ama Avrupalı çocuklarda hiç ses yok. Bunun nedeni bilen varsa bana da anlatsın lütfen.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.