Pasta mı ekmek mi!

Bilic, Avrupa'yı düşünüyor ama "pasta yiyeceğim" diye ekmekten de olmayacaksın

Hafta içinde Girne Amerikan Üniversitesi'ne söyleşiye gittim. Akşam da Beşiktaş-
Liverpool maçını tam izleyemedim.
Onun için de Beşiktaş-Liverpool maçının yorumu Sabah ve Fotomaç gazetelerinde yoktu. Beşiktaş-Liverpool maçından evvel "Bu maç ne olur?" diye sorduklarında Beşiktaş'ın şansının "Yüzde 5 veya 10" olduğunu söylemiştim. "Beşiktaş elerse güzel bir sürpriz olur" diye de eklemiştim.
Bu maçtan sonra "Liverpool maçı Erman hocaya kapak olsun" diyenler oldu. Olabilir. Benim bu oranı verirken düşüncelerim şuydu; siyahbeyazlılar son 7-8 haftadır takım oyunundan uzaklaşıp, maçlarda ferdi hareketler yapmaya başladılar. Çok maçı da zorlanarak kazandılar. Futbol laubaliliği kaldırmaz. Oyunu ne kadar doğru oynarsan, o kadar başarılı olursun.
Benim bu oranı verirken temel dayanağım Beşiktaş'ın çok rahat gol yemesiydi. Turnuvalardaki başarısının zor olduğunu söyledim. Onun için de bu oranı verdiğimin altını çizdim.
Bu kadar sevinir miydi!
Liverpool maçında Türkiye'de yer yerinden oynadı. Hakikaten büyük başarı. Peki niye yer yerinden oynadı?
Beşiktaş bu turu rahat geçecek olsaydı; Türkiye bu kadar sevinir miydi?
Hayır! O zaman yaptığın hiçbir işte "temel dayanakların" yoksa uçmayacaksın.
Yani size Balıkesir maçının yorumunu yapmadan Liverpoool maçının yorumunu yapmış oldum.
Aslında bu yorumu yaparken de bir yerde de Balıkesir maçının yorumunu yapmış oldum. Beşiktaş'ta iki stoper var. Ersan ve Motta... Oynadıkları maçlarda canlı el bombası gibiler.
Ne zaman patlayacakları belli değil.
İşin daha da kötüsü hadlerini bilmeden oynuyorlar. Sayfa 5, resim 16; dün akşamki kırmızı kart! Ama olayı ters çevirip şöyle de bakabilirsiniz; madem adamı kaçırdın maçın sonu, bıraksan gol olacak, indirirsen kırmızı olacak.
O zaman da Motta başarılı. Siz şimdi bardağın hem dolu hem de boş tarafına bakın. Bakalım ne göreceksiniz?

Maden suyu ile gargara

Futbol oyununda şu vardır; defans oyuncuları kendi ceza alanı içinde kendi forvetlerinin yardımlarına gelmesini hiç istemezler. Sebebi mi? İşte dün akşamki Gökhan Töre'nin pozisyonu.
Töre her zamanki kendi attığı klasik çalımı yedi, üstüne de penaltı yaptırdı. Yani maden suyu içti, bir de gargara yaptı!

Balıkesir hata yapmadı

Penaltı kararları yüzde yüz doğruydu.
Balıkesirspor önceki günkü Konyaspor'un yaptığı hataya düşmedi.
Topa uzun uzun vurarak çıkmadılar.
Pas yaparak çıktılar ve Beşiktaş defansını zor durumlarda bıraktılar. Son dakikalarda topu iyi yerlerden oyuna soksalar maçı alıp götüreceklerdi.
Bilic diyorki "Lig bizim ekmeğimiz, Avrupa kupası pastamız." Bilic'e sormak lazım; pastadan evvel sıcak suya ekmek doğradılar, pastadan sonra da bu sefer soğuk suya ekmek doğradılar.
Bir ay sonra pasta mı ekmek mi; daha rahat göreceğiz. Ama şu var hayatın gerçeği; 'pasta yiyeceğim' diye canım ekmekten olmayacaksın.
Halis Özkahya tedirgin davranıyor
Maçın hakemi Halis Özkahya hala sahaya ve maça hakim değil. Düdük çalarken tedirgin olduğunu iki takım oyuncuları da hissediyorlar. Yani maçın hakimi değil. Haliyle otorite de kuramıyor. Balıkesir lehine çalınan penaltıyı çizgi hakemi gördü ve ısrarla verdirdi.
Doğru karar. Ama aynı hakem iki yan topta Balıkesir lehine korner vermesi gerekirken, aut kararı verdi. Yani hala daha çizgi hakemleri ile hakemler örtüşemediler.
Maçın hakemleri, kararı artık çizgi hakemlerine bıraktılar. Yükü çizgi hakemlerine atmaya başladılar. Hala da bunlardan kurtulmuş değiller...

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.