Q7'nin havası yeter

3 kişi arasından tereyağından kıl çeker gibi topu çıkartıyor tam gaz giderken ani frenle rakiplerini allak bullak ediyor. Tek sorunu, yapılan faullerden sonra mutlaka infaz yapma gereği duyması. Acilen uyarılmalı

Yazarımız Turgay Demir, Beşiktaş'ın Avusturya kampını değerlendirdi
Beşiktaş'ın yeni transferi Ricardo Quaresma gerçek bir yıldız. İki kere iki dört! İnanılmaz yetenekli olan Q7, takıma bambaşka bir hava getirdi. Antrenmanlarda inanılmaz bir istekle çalışan Portekizli oyuncunun saha performansı da son derece iyiydi. Özellikle ceza sahasında çok çabuk olan Q7, tam gaz giderken ani fren yaparak rakiplerini allak bullak ediyor. Üç kişinin arasından tereyağından kıl çeker gibi topu çıkaran bu oyuncunun çok çabuk uyum sağladığını da söylemeliyim. Bobo kendi performansının üzerine çıkar ya da ön tarafa daha iyi bir golcü alınırsa Quaresma'nın etkinliği daha da artar.
İNFAZ YAPMAMALI
Çabukluğu sayesinde rakiplerinin ancak tekme-tokat durdurabildiği Q7 sayesinde Beşiktaş bu sezon çok penaltı kazanır. Ancak bu kadar övdüğümüz Portekizli'nin bir arızasını da ortaya koymalıyız. O da şu: Kendisine yapılan faullerden sonra mutlaka infaz yapma gereği duyuyor. Bu konuda uyarıldığını biliyorum. Daha dikkatli olmalı. Yoksa yarın iki tane hakem eskisi "Bu adam artist" diyerek ters yönde bir kamuoyu oluşturup Q7'yi hakemlerin önüne atabilir. Dolayısıyla Portekizli yıldız kendisine yapılan faullerin cezasını hakemlere bırakmayı öğrenmeli... Siyah-beyazlıların Avusturya kampında sadece Quaresma yoktu elbette. Q7 yeni geldiği için ona biraz kıyak yapalım dedik, o kadar... Şimdi herkes, "Beşiktaş şöyle iyi, böyle iyi" diyecektir.., Biz, diğerlerinden farklı olalım ve öncelikle eksiklere değinelim. Beşiktaş'ın kadro yapısı, bilinen futbol sistemlerinin herhangi birine tam olarak uygun değil. Üstelik bu yeni bir şey de değil. Ertuğrul Sağlam, Mustafa Denizli dönemlerinden sonra bugün Schuster'in karşısında da aynı sorun var. Bunu Avusturya kampı sırasında ve özellikle çok zayıf iki takımla oynanan özel maçlarda bir kez daha gördük. O nedenle kimi zaman skorların arkasına saklanan, kimi zaman bazı oyuncuların kişisel becerileriyle ortadan kalkmış gibi görünen, kimi zaman da rakibin zayıflığı nedeniyle ortaya çıkmayan ama aslında hep var olan bir sıkıntıyı madde madde irdelemek, çok daha iyi olacaktır. Öyleyse eksikleri tespit ederek başlayalım, sonra da bunların hangi, sistemde nasıl arızalar çıkardığını net şekilde ortaya koyalım. İşte Avusturya kampında gözümüze çarpan eksikler:
1- Santrfor gibi santrforu yok bu takımın.
2- Futbolun iki yönünü de oynayabilen ön liberosu yok.
3- Libero özelliklerine sahip, geriden oyun kurabilen stoperi yok.
4- Gole dönük orta saha oyuncuları savaşçı değil. Benim son üç sezondur tespit ettiğim en büyük eksiklikler bu dört maddede yer alıyor. Daha önce de belirttiğim gibi bazen bu maddelerden biri ön plana çıktı, bazen ikisi, bazen hepsi. İstisnai durumlarda da hepsi geri planda kaldı.

GÜVEN VERMİYOR
Kartal'ın karşısındaki rakibin gücüne ve performansına göre, o gün ön plana çıkan problemlerin bazıları tolere edilebildi ve gün kurtarıldı. Ancak çifte kupa aldığı sezon dahil Beşiktaş hiçbir zaman güven vermedi. Farklı kazanırken dahi tribündeki taraftarını, çekirdek çıtlatacak rahatlıkta oturtmadı. Milyonlarca Beşiktaşlı hep diken üstündeydi, hâlâ da öyle. Oysa hocalar değişiyor, yeni transferler yapılıyor, sistemler değişiyor ya da revize ediliyor. Peki ne yapmak lazım? Ne gerektiğini, dilimiz döndüğünce anlattık sayfamızda.

SAVUNMA
Topu oyuna sokamadılar
*Göbekte oynayan stoperler, libero özelliği taşımadığı için sorun çıkıyor
Dörtlü savunmanın göbeğinde oynayan iki stoper (Sivok, Ferrari, Toraman) libero özelliklerine sahip olmadıkları için, topu oyuna sokma konusunda ciddi sorunlar yaşadılar. Ernst, Fink ya da Uğur İnceman, asla bir Emre Belözoğlu değiller. Yapılması gereken Zago'yu da oynatan Ronaldo özelliklerinde bir libero ya da Aurelio, Emre Belözoğlu tipinde bir ön libero almaktı. Bu bir türlü yapılamadı. Dolayısıyla Kartal'ın bu problemine yıllardır çözüm üretilemedi.
ORTA SAHA
Hatlar arası bağlantı yok
*Defans-hücum arasındaki köprüyü kuracak üçlü, sürekli arıza çıkardı
Savunmayla hücum bölgesi arasında köprü vazifesini üstlenmesi gereken "ortadaki üçlü" de sürekli arıza çıkardı. Bu bölgede kullanılan Tello, Nihat, Holosko, Tabata, Delgado genellikle ön bölgede çakılı kalırken kırk yılda bir geri geldiler. Dolayısıyla hatlar arasındaki bağlantı bir türlü sağlıklı şekilde kurulamadı ve aslında bu hiçbir şekilde görmezden gelinmemesi gereken, ciddi bir problem olarak hep yerinde kaldı.
FORVET
Raul tarzında golcü gerekli
*Bobo'nun yerine, gol yüzdesi ondan daha yüksek bir forvet alınması şart
Eğer Bobo'nun yerine, gol yüzdesi ondan daha yüksek (Raul gibi) bir golcü alınmış olsa arkadaki oyuncunun eksikliği bu derece hissedilmez ve en azından hücum bölgesinde yıllardır çözülemeyen sorun ortadan kaldırılmış olurdu. Ya Raul ya da onun özelliklerine sahip bir golcü mutlaka alınmalı. Henüz böyle bir golcü alınamadığı için zayıf takımlar karşısında dahi sorunların yaşanması kaçınılmaz oluyor.
BU DELGADO FARKLI
*Bir sezon ayrı kalmak, Arjantinli yıldızı kamçılamış Aynı durum Tabata için de geçerli, karar Schuster'in
Takımdan uzak kaldığı günler Arjantinli'yi kamçılamış. Antrenmanların en hırslı futbolcusuydu. Schuster'in dikkatini çekmeyi başardı. Artık karşımızda daha çok sorumluluk almaya çalışan bir Delgado var. Benzer şeyleri Rodrigo Tabata için de söyleyebiliriz. "GEÇEN sezon hiçbir şey yapamadım ve başarılı değildim" diyecek kadar açık yürekli. İki futbolcunun ortak sorunları sürekli oynamamaları. Schuster ikisinden birinin asıl sorumlu olduğunu hangisine hissettirirse o ön plana çıkacaktır. Bakalım piyango kime gülecek
TESTİ KIRILMAMALI
*Değerlendirmelerime ister güler, ister gereğini yaparlar Altın mühür ellerinde ama ip de onların boyunlarında
Bizimkisi testi kırılmadan yol göstermek. İsteyen gereğini yapar, isteyen güler geçer. Bu, yönetimin ve Schuster'in bileceği bir iş. Altın mühür ellerinde ama ip de boyunlarında. Beşiktaş yönetimi popülizmden uzak hocaya destek olmalı ve elini güçlendirmelidir. SCHUSTER gibi sorunların farkında olan ve çözüm arayan bir teknik adam varken, bunu iyi değerlendirmek ve hocaya yardımcı olarak imkanlarını geliştirmek gerekir. Dolayısıyla mevcut tabloyu en az benim ciddiyetimle değerlendirip, tedbir almalarını diliyorum.
SAĞ KANAT SAĞLAM
Yeni transfer Hilbert'in tek şanssızlığı Ricardo Quaresma'nın gölgesinde kalması. Yoksa sağ kanatta inanılmaz etkili bir oyuncu. Kafasını öne eğip gidenlerden değil. Radar gibi kafa hep yukarıda. Ortalarını "Saldım çayıra Mevlam kayıra" mantığıyla yapmıyor, nokta atışları var. Araya kaçanı da görmeyi biliyor. Quaresma kadar şöhreti olmadığı malum ama Beşiktaş'a en az onun kadar katkı yapacağına şüphe yok
ERKAN KAŞ SÜRPRİZİ
Kampa götürülen genç oyunculardan Erkan Kaş'ın, hem özgüveni var hem de kumaşı iyi. Görev aldığı maçlarda sırıtmadı. Antrenmanlardaki çift kalelerde de bu oyuncuyu dikkatle izledim. Bu şekilde devam eder ve biraz üstüne koyarsa bu sezon birçok maçta forma şansı bulabilir. Erkan Kaş'ın tek handikapı fazla kiloları ve kilo almaya müsait olan vücut yapısı. Dolayısıyla bu konuda çok dikkatli olmalı ve ipin ucunu asla kaçırmamalı.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.