İkinci yarıda rakibi ezdik!

Aslında her şey çok güzel başlamıştı. Oyun Beşiktaş'ın istediği gibi gidiyordu.
Ancak rakibi uyutma taktiğini uyguladığımız dakikalarda biz de uyuduk resmen. Ah Tosic ah! Atsana o topu taca. Neden riske giriyorsun, neden Ansarifard'a orta şansı veriyorsun?
Ya Marcelo'ya ne demeli? Cambiasso gibi etkili bir silaha daha yakın oynaman gerekmez miydi? Neden bu kadar uzak kaldın Cambiasso'dan ve neden bu kadar rahat kafa vurdurdun?
İlk yarıda uzaktan şutlarla rakip kalede etkili olmaya çalıştık. Quaresma'nın ve Talisca'nın uzaktan şutları isabetsiz olunca skor üretemedik.
Ceza sahasına gönderdiğimiz ortalar da isabetsizdi.
Gökhan Gönül ilk yarıda Beşiktaş adına en vasat oyuncuydu. Şenol Güneş'in Oğuzhan'ın yerine savunmanın önünde görev verdiği Tolgay etkisiz kalınca, ikinci yarıya Oğuzhan dahil oldu. Olympiakos'ta Trabzonspor'dan tanıdığımız Marko Marin ve Cardozo yedekti. (Marin oyunun son bölümünde girdi.) Yunan ekibi, hiç beklemediği bir anda golü buldu. Oysa ilk 45'te biz daha çok rakip kaleyi yoklamıştık.

Turu rahat geçeriz
İkinci yarıya Talisca'nın etkili kafa vuruşu ile başladık. Kaleci Leali'nin hatalı pasını kapan Aboubakar, çalımlarla ilerledi ve ceza sahasına girmeden köşeye harika bir vuruş çıkardı ve Karaiskakis sessizliğe büründü.
Golümüz geldi golümüz!
Şenol Güneş, Cenk Tosun'un yerine Aboubakar tercihi hedefi 12'den vurmuş oldu. Tecrübe ve ustalık işte böyle bir şey!
Sonrasında aynı saniyeler içinde önce Quaresma, sonra da Babel ile inanılmaz bir gol kaçırdık.
Olympiakos'u sahadan sildiğimiz dakikaları izlerken heyecandan yerimizde duramadık. Neler oluyor neler sahada! Tek kaleye dönen maçta rakip ceza sahasında adeta cirit atmaya başladık.
Pozisyon üstüne pozisyon ürettik.
İkinci gol ha geldi, ha gelecek diyorduk. Çünkü Quaresma, Aboubakar, Babel hatta Tosic ile rakip kaleyi dövüyorduk adeta.
Yan toplarda çok etkiliydik ve Olympiakos neye uğradığını şaşırmış, çaresizce maçın bitmesini beklemeye başlamıştı. Quaresma, sol kanada adeta bir ray döşemiş ve hızlı bir tren gibi gidip geliyordu, gol için orta seferleri düzenliyordu...

B planını devreye soktu
Bu kadar net gol pozisyona girip Yunanistan'dan 1-1'lik beraberlikle döndük. Futbolun şans melekleri Olympiakos'un yanındaydı. Ama İstanbul'da bu Olympiakos'u ezer geçeriz.
Dün ilk yarıda rakibi uyutma taktiği az daha başımıza iş açıyordu. Ama Şenol hoca, hatalar zinciri sonrasında yenilen golden sonra B planını devreye soktu. Ortaya tahrip gücü yüksek bir Beşiktaş çıktı.
Özellikle ikinci yarıda muhteşeme yakın bir futbol ortaya koydu Beşiktaş.
Çok gol kaçırdık elbette. Ama rakibin gözünü fena korkuttuk.
Rövanşta yani Vodafone Arena'da muhteşem Beşiktaş taraftarının desteği ile çok rahat turlarız. Beşiktaş tam bir Avrupa takımı gibi oynuyor Edirne'nin dışına çıkınca.
Basamaklar bir bir çıkılıyor kupa serüveninde. Çeyrek final sonrasında daha da iştahlanacaktır Kartal, Avrupa Şampiyonluğu için. Bu kadro kalitesi var Beşiktaş'ta... En önemlisi de inanmış bir Beşiktaş var Avrupa sahnesinde.
Sıradaki gelsin sıradaki...
Yolun sonunda Stockholm'deki Friends Arena var.
Final var final...