18 Mayıs 2011 | Çarşamba

En büyük gücü medya

Fenerbahçe, 'Zor' denilen Ankaragücü maçını farklı kazanarak son haftaya önde girdi. Çakır'ın tartışılan 3 penaltı kararı var. Siz maçı ve kararlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tartışıldığı falan yok. Kendi kendini kandırma; beni de kandırmaya kalkma!.. Başta Hürriyet!.. Altını çizerek söylüyorum... Fenerbahçe.com ya da Fenerbahçe Televizyonu gibi yayın yapan Hürriyet gazetesi sayfaları ve interneti, Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kutluyorlar.
Erman Toroğlu gibi tarihsel bir Ankaragücülü bile, her zaman bodoslama girer konuya, bu defa yandan yandan... 'Ne olur, ne olmaz' diye... Hürriyet'in maçtan sonraki sayfalarına aç, "Fenerbahçe'nin en büyük gücü medya" derken neyi kastettiğimi anlarsın... Benzeri bir maçı Galatasaray kazandığı ve şampiyon olduğu zaman bu medya yeri yerinden oynattı, Türkiye'de tribünler, "Para, şike; işte Cimbom işte" diye bağırdı.
Aynı Ankaragücü'ne karşı, aşağı yukarı aynı sonucu aldı, Alex destanları yazılıyor!..
Sene başında Alex'i Fenerbahçe'den kazımak için her türlü yayın yapan Hürriyet!.. Hele bir özür dile!.. Aykut Kocaman, Alex'i silmeye karar verdiği zaman, oynatmadığı zaman arkasında Hürriyet duruyordu. Bir sor ya!.. 'Aykut hoca, senin Fener'den silmeye kalktığın Alex takımı şampiyon yapıyor' de!.. Bir görelim!.. Söylenenlerin hepsi unutuldu, yazılanların hepsi unutuldu. İnanamıyorum...
Öz Fenerbahçe dergisi mi okuyorum, fener.com sitesine mi giriyorum!.. Ben böyle bir şey görmedim.
Ben haftalardan beri "Fenerbahçe şampiyon, Fenerbahçe şampiyon" derken arkasındaki bu medyayı
söylüyordum.

ARİF'İN ADI NİYE ÇIKIYOR
Bana diyorsun ki "Penaltılar." Ben de sana diyorum ki; aynı pozisyonları tersine çevir. Cüneyt Çakır, Fenerbahçe aleyhine 2 dakika arayla 2 penaltıyı çalabilir miydi ve de bir kırmızı kart gösterebilir miydi?
Çakır bunu yapıyorsa; ben Türkiye'yi bırakır giderim...
Vallahi giderim... 'Ben çok komplocu bir adamım. Bu ülkede yaşama hakkım yok' derim, başka ülkeye giderim.
İsmi değiştirir, sakal bırakır, tebdil-i kıyafet yaşarım. Utancımdan... O penaltılar ve o kırmızı kart haklı' diyenler bana sadece bu sorunun cevabını versinler.
Aynı kararları Ankaragücü lehine bu kadar kesin, bu kadar net verebilir miydi! Birinci penaltı, penaltı değil...
Alex'in bu ülkenin 'en iyi penaltı alan adamı'olduğunu bütün dünya biliyor. Ama Galatasaraylı Arif'in adı çıkıyor, Fenerli Alex'in adı çıkmıyor. Çünkü Fenerli!..
Daha Ankaragücülü adamın ayağı uzanırken, Alex düşmeye başlıyor zaten!.. Ayağı görür görmezdüşmeye başlıyor. Alex'in en büyük özelliği bu!.. Birisi ayak uzattığı anda Alex o ayağa takılıyor ve kendisini yere atıyor.
Yüreği olan bir tane televizyon varsa bu ülkede; Alex'in kazandığı bütün penaltı pozisyonlarını ve frikik pozisyonlarını arka arkaya yayınlasın... Hiç yorumsuz... Yorum yapmalarını istemiyorum. 'Bu sene Alex, Fenerbahçe'ye şu kadar penaltı kazandırdı, şu kadar da 18'in civarından, 20 metre civarından frikik kazandırdı. Bu pozisyonları sıralıyoruz' desin göreyim!..
Alex'in nasıl ustaca, o düdüğü çaldırdığını görüyoruz.
Bırak televizyonu, fotoğraflar da açık... Topla Niang'ın arasında oyuncu var. Top Ankaragücülü oyuncunun elinde, hatta bana sorarsan Ankaragücülü kalecinin penaltı yapmasına da lüzum yok.

-Yanında oyuncu varken Senecky'nin çelme takması ve takımını 10 kişi bırakması da yanlış değil mi?
Adı Zalad olsaydı bitmişti o kaleci... Hele de rakip Galatasaray olsaydı... Kalecinin adı 'Zalad' olsaydı, o kaleci bitmişti. Ama rakip Fenerbahçe olunca, o kaleci, o penaltıyı niye yaptı? Kimse sormuyor.
Pozisyonları düşün!.. 5 dakikada 2 penaltı ve 1 kırmızı kart görmüşsün, bunların üçü de yüzde binbeşyüz doğru olsa adam isyan eder!.. Türkiye'de gelenek bu... Ankaragücü'nden çıt yok. Daha bu kaleci dışarı çıkmadan
öbürü hazır, sahaya giriyor. Bekliyor sanki orada!..

EMRE'Yİ ATTIRACAKMIŞ
Bunların hiçbiri gazetelerde, yorumlarda yok!.. O zaman niye Ankara'da attığı 8 gol için kıyametleri kopardı.
Ankaragücü aynı Ankaragücü!..
Bu medyanın önünde Cüneyt Çakır o maçı öyle yönetmeye mecbur... Bu hafta Sivas maçının hakemi de öyle yönetmeye mecbur... Geçen haftalardaki maçın hakemleri de öyle yönetmeye mecburdular.
Maç öncesi Hürriyet'te bir haber... Feridun Niğdelioğlu imzalı... Yani haberciliğin kurallarına aykırı ne varsa o haberde var!.. Kim? Belli değil. Ne? Belli değil.
Ne zaman? Belli değil. Nerede? Belli değil. Nasıl? Belli değil. Niçin? Belli değil. 'Bana esrarengiz bir telefon geldi, Emre'yi oyundan attıracaklarmış, ben de burada uyarıyorum.' Böyle bir haber olur mu? 'Bana bir telefon geldi, Hürriyet'in spor müdürüne ve Fenerbahçe muhabirine şu kadar lira para ödenmiş.' ' Böyle haber yazılıyormuş' deyip bunu ben yazsam; olur mu? Bırak gazeteciliği, insanlığa sığar mı? Maçtan önce Hürriyet'in spor sayfasında böyle bir haber yayınlanıyor!..
Bu ne demek; Emre'yi oyundan atarsan canına okuruz. Çünkü Emre'yi atarsa bu maç tehlikede, haftaya da Sivas maçı tehlikede!.. Bak biz seni uyarmıştık, sen bu tuzağa düştün, Emre'yi attırdın. Yoksa Hürriyet'te böyle haber yayınlanır mı?

BANA DA TELEFONLAR GELİYOR
Doğan Yayın Grubu'nun İncil'i var. Gazetecilik İncil'i... 'Herkes uyacak' diye yemin etmişler, altında imzaları var.
Bana Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni açıklasın bakalım; bu haber nasıl haberdir de o sayfaya girebiliyor.
Kim? Belli değil. Ne? Belli değil. Ne zaman? Belli değil.
Nerede? Belli değil. Nasıl? Belli değil. Niçin? Belli değil. 5N1K gazeteciliğin temeli... Bunlara cevap vermiyorsa, haber değildir. Hiçbirine cevap vermiyor.
Bir yerden bir telefon gelmiş. Feridun da diyor ki "Bunu yazmayı bir borç biliyorum!"
Bana gelen telefonları ben yazsam, Bab-ı Ali'de kimse sokağa çıkamaz. Utancından... Biri beni aradı, dedi ki falanca bilmem nedir!.. Böyle bir şey olur mu?
Onun için yani bunları aslında konuşmak; sayfa ziyanı. Bitti bu iş.

-Alex'in Ankaragücü'ne attığı 5 golle ilgili neler söyleyeceksiniz? Heykelinin dikilmesi, hatta heykelin üstünün de altın ile kaplanması önerileri var. Tarihin en kötü Brezilya'sında yedek bile değil Alex. Yakından tanıdığımız Santos'un ve Elano'nun direkt oynadığı Brezilya Milli Takımı'nın aday kadrosunda yok Alex!

FEDERASYON SEÇİMİ VAR
-Son haftaya girildi. Fenerbahçe'nin son 5 yılda, son hafta kaybettiği iki tane de şampiyonluk var. Bu kez bir sürpriz yaşanması ihtimali ne kadardır?
Ben bunu ikinci yarının başından beri söylüyorum. Devre arasında Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım'ın bombardımanına Türkiye Futbol Federasyonu çıt çıkarmadıktan sonra, Aziz Yıldırım'a verilen cezayı 'şu maçta sahada olsun' diye Tahkim Kurulu tekrara rağmen indirdikten sonra, dünya üzerinde tekrarda suçu indiren tek üst mahkeme,Tahkim Kurulu. Sırf 'Aziz şu maça gelsin' diye... Sen ne diyorsun ya?
Efendim Mahmut Özgener, Altaylı'ymış. Altay küme düşmüş de bu da Mahmut'un ne kadar 'tarafsız' olduğunu gösteriyormuş! Mahmut tarafsız, Altay olunca... İki senedir Mahmut federasyon başkanı iken Altay play-off oynadı.
Hakemlere bir göz kırpsa bir penaltı, bir sarı kart, bir kırmızı kart; Altay birinci kümeydi. Şimdi üçe düştü. Ama Altaylı olmak başka bir şey... Futbol Federasyonu Başkanı Ali Uras da olsa bu manzara değişmez. Bu medya böyle olduğu sürece federasyon başkanları ve federasyonlar iş başında kalabilmek için Fenerli olmaya mecburlar.
Bu sene üstelik de seçim senesi... Fenerbahçe şampiyonluğu kaybederse Mahmut o kongreden çıkabilir mi zannediyorsun!..

TERİM İMPARATOR OLMAK İSTER
Galatasaray'ın kongresinde Ünal Aysal açık ara farkla başkan seçildi. Çok çekişmeli bir seçim olmadı ama tarihi bir oy da beklenmiyordu. Kongre ile ilgili izlenimleriniz nasıl?
Rakip yoktu ortada. Gelenlerin hepsinin Aysal'a vereceği belliydi. Zaten orada üç bin kişi varken son bir saat içinde her tarafa telefonlar yağmış. Birdenbire son bir saatte bin kişi daha gelmiş. Biraz da eş-dost mahalle baskısıyla. Ünal nasıl olsa kazanacağını biliyor ama bir de böyle gövde gösterisi yaparak kazanmak istedi herhalde...

JOL VE GERETS KABUL EDER -
Sizce bundan sonra sarı kırmızılıları nasıl günler bekliyor?
Vallahi ben bugün (dün) Sabah gazetesinde yazdım. Kafamda önemli sorular var. O yüzden gelişmeleri bekleyeceğim.
-Fatih Terim ile prensipte anlaşıldığı söyleniyor. 3. Terim dönemi neler getirir?
Şimdi, bence orada sorun şu; yani Bülent Tulun yakın dostlarımdan biridir ama Ünal Aysal'ın yanında; adeta Adnan Polat'ın yanındaki Adnan Sezgin gibi dolaşıyor. Yani bir Adnan Sezgin de bu yönetimde olacaksa şu ya da bu sıfatla Fatih Terim onunla çalışmak istemez.
Adnan Sezgin için nasıl 'hayır' dediyse Polat'a... Orada sorun Adnan Polat ile Fatih Terim arasında yoktu. Orada sorun Adnan Sezgin'di. Şimdi o Fatih Terim, Bülent Tulun'a bağlı çalışmayı kabul etmez.
Yönetim kuruluna bağlı futbol imparatoru olmak ister. Bu da Bülent'in hoşuna gitmeyebilir!
Onun için yani sözleşme imzalanmasını beklemek gerekir. Çünkü onun dışında atılan imzalar Jol, Gerets falan filan Bülent ile çalışabilecek insanlar. O zaman tablo Bülentli mi, Bülentsiz mi? Bülentli ise Fatih Terim yok, Gerets ya da Jol gelecek. Bülent karışmayacaksa bu işlere Florya'nın imparatoru Fatih olacaksa, Fatih gelir.

ÖNCE CEMİYET SONRA KULÜP
Fatih Terim'e yapılan teklifi samimi buluyor musunuz? Camianın, medyanın baskısının getirdiği mecburi bir teklif miydi?
Ben sana söyledim şifreyi; Adnan Polat'ın teklifi ne kadar samimiydi. Meydanda... Adnan Sezgin olduğu sürece Fatih'in 'Hayır' diyeceğini herkes biliyor. O örnek ortadayken bu sefer 'Böyle bir örnek olmayacak, sen teksin' dersen o teklif samimidir. 'Doğrudan yönetime bağlı çalışacaksın.' O zaman samimidir. 'Ama şöyle bir teşkilat kuracağız biz. Bunun başında şu olacak. Sen de o teşkilata bağlı çalışacaksın' derlerse Fatih Terim 'Hayır' diyecektir. O zaman Fatih Terim'e yapılan bu teklif 'Hayır' diyeceğini bile bile ama camiayı da tatmin etmek için yapılmış bir teklif olarak kalacak. Adnan öyle demedi mi; "Efendim, biz gittik 'Hayır' yanıtı verdi."
Aysal da diyecek ki 'Biz gittik. 'Hayır' yanıtı verdi.' Şu anda Ünal Aysal ile ilgili hiçbir şeyin samimi ya da gayri samimi olacağı kararında değilim. İnan Kıraç'la olan ilişkileri dolayısıyla. Ünal Aysal bütün her hareketiyle İnan Kıraç'ın şemsiyesinin altında oturduğunu gösteriyor.
Kongre yapılırken, oylar sayılırkennerede Ünal? Geleneksel olarak ya lisede olunur ya da Çiçek Pasajı'nda olunur. Ünal cemiyetteydi. Cemiyet, İnan Kıraç... Ya hiç olmazsa o görüntüden kaçın Ünal kardeşim. Sen 'Adayım' daha demediğin zaman senden evvel İnan Kıraç ilan etti senin aday olduğunu!..
Ünal Aysal 'Ben adayım' demedi. "Benim adayım Ünal" diye İnan Kıraç ilan etti.
O günden beri dedikodular, kıyametler koparken işte bu İnan Kıraç bağlantılı şeyleri... Sen kongrenin bitmesini beklemeden cemiyete gidiyorsun. Benim için önce cemiyet, sonra kulüp. İnan da onu diyor zaten. Liseci kafası bu zaten... Önce cemiyet (vakıf) sonra kulüp.

HEDEFİ ŞAMPİYONLAR LİGİ
-Aslında herkes Terim'i yurt dışında görmek istiyordu. Kendisi de sık sık bu isteğini dile getirdi. Bu hedefinden vazgeçmiş olmasını doğru buluyor musunuz?
Fatih Terim, Şampiyonlar Ligi'ndeiş yapmak istiyor. UEFA Kupası'nı kaldırdı. Galatasaray'a gelirse Galatasaray'a, Şampiyonlar Ligi'ni kaldırmak için gelecek. Ünal Aysal'la işbirliği yapabilirse olabilir. Bu hedef ona açık görünebilir, kalır Galatasaray'da. Ama arada Adnan Sezginler olmaması lazım.
Yoksa bir süre teklif var hepsini reddediyor. Çünkü adamın keyfi yerinde. Bodrum'da, İstanbul'da harika yaşıyor. Kazanca ihtiyacı yok. Bir hedefi var Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldırmak. Böyle bir teklif gelirse gider. Onun için hep "hayır" diyor zaten.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor