10 Kasım 2011 | Perşembe

Sorumluluk yıldızlarımızda

Biz beğenmiyoruz ama Milli Takım kadromuz tek tek baktığınızda iyi oyunculardan oluşuyor.
Geçen aylardaki maçlardaki temel sorun, önemli oyuncularımızın form eğrilerinin en dipte olmasından kaynaklandı.
Şimdi hem daha çok maç oynamış olarak geldiler kampa, hem de fizik olarak daha iyi durumdalar.
Elbette güvenebileceğimiz oyunu sergileyemedikleri için, Hırvat maçı hepimizin içine bir yumruk oturttu. Endişeliyiz!
Tersten bakarsak, onlar daha tedirgin... Biz ne düşünüyorsak, misli ile kafalarından kuruyorlar.
Yani maçın korku emarelerinde iki taraf adına da denge var… Dengeyi bozacak olan nedir?
Farklı oyuncular… Arda, Burak, Hamit, Emre Bölzoğlu, Selçuk İnan, Gökhan Gönül, Caner Erkin ilk anda aklımıza gelen bizim farklılıklarımız.
Onlar Modric, Olic, Rakitic gibi önemli oyuncuları barındırıyorlar kadrolarında… Üç sene önce, Avrupa Şampiyonası'nın yıldızıydı Arda.
Daha yeni İspanya'ya gitti. O sene Modric'i Totenham 20 milyon euro'ya aldı. Bir daha adını duydunuz mu bilmiyorum. Ama Arda üstüne koyarak devam ediyor.
Sistem konusuna hiç girmeyelim. Köklü ve futbol kültürü olan ülkeler bu düzeni kurmuşlar.
Hırvatlar ve biz, performansların takımıyız. Önemli oyuncularımızın iyi oynadığı maçları kazanıyoruz.
Onlar sorumluluk almayınca, işimiz şansa kalıyor.
Bu nedenle yarın yıldızlarımız, farklı oyuncularımız sorumluluk almalı, maçı hissetmeli, arkadaşlarını toparlamalı, taraftara güven vermeli ve rakibin yıldızlarından daha iyi olduklarını göstermeliler.

* * *
KOCAMAN'IN SABRI
Aykut Kocaman, 3 Temmuz'da başlayan süreç içinde travmalarla baş etmeye çalışıyor.
Oyuncularını da kafa olarak sahaya hazırlamak için büyük gayret sarf ediyor.
Ama gelin görün ki, bu süreç bazıları için çalışmamak, koşmamak, mücadele etmemek için hazır mazeret haline geldi.
10 maç geçti."Bu takımda kimler formda?" diye sorsak, Caner'i, Yobo'yu hemen sayarız, Alex için bile düşünürüz.
Eğer kadrodaki oyuncuların büyük bölümü, beklenenin altındaysa çözüm üretmek, bir şok yaşatmak, şoka girene atılacak tokat gibi radikal eylem yapmak kaçınılmaz hale gelir.
Ne yani; Fenerbahçeli oyuncuların daha çok koşması ve sorumluluk alması için illa Alex'in mi atılması gerekecek?
Diyebilirler ki "Ne olacağını bilmeden oynuyoruz?"
Sanki geçen sene oynarken şampiyon olacaklarını biliyorlarmış gibi… Birkaçını bir kenara bırakalım, futbolcu para kazanmak için oynar. Kazanmak ister çünkü prim alacaktır. Kazanmalıdır çünkü kulübü para kazanacak, kendisine de sözleşmesi gereği hak ettiği rakamlar ödenecektir.
Kazanmak istemelidir çünkü büyük bir camia bu beklenti ile arkalarında duruyor, maçlarına geliyor, onlara destek veriyor.
Fenerbahçe oyuncuları, hiçbir meslektaşlarına nasip olmayacak bir süreç yaşıyorlar.
Kendilerine inanan, güvenen taraftarları ile birlikte iyi ve kötü günde yürüyebiliyorlar.
Bu nedenle artık işlerine odaklanmaları, yeniden kendi hedeflerini büyütmeleri gerekiyor.
Aykut Kocaman, durumu içine sindiremeyenlere en kısa çözümü gösterdi. ağustostan beri yönetim ile takım arasında en samimi dönem yaşanıyor. Maddi olarak sıkıntılar yaşanacağı, ödemelerin aksayacağı suratlarına söylendi."Gitmek isteyene yardımcı olacağız" dendi.
O zaman talipleri çıkmayanlar, şimdi burun kıvırarak topa ve takıma "yabancı" muamelesi yapmamalılar.
Devre arasında ayrılmak isteyen varsa bile değerini yükseltmek için performansını da yüksek tutmalı. Bu kadar bile düşünemiyorlarsa, kimse de onları almak için hamle yapmaz.

* * *
KİBİR KÖTÜDÜR
Carvalhal'den bahsetmek istiyorum.
Devreyi 2-0 önde kapattığı maçı, 4-2 kaybetti. Herkes yorgunluk ve rotasyon yapılmamasının üstüne gitti. Halbuki taktik olarak da oyuna ve skora göre müdahale yapılmadı.
Fatih Terim'i hatırladım. Çekler karşısında devreyi 2-0 yenik kapadık. İkinci yarıya iki forvetinden birini çıkartıp, orta sahada kalabalıklaşarak başladı.
Amacı maçı kontrol etmekti. 3-2 kazandı, başardı. Olmasa da önemli değil; hamlesi ve düşüncesi doğruydu.
Carvalhal, 20 günde altı maç oynamış takımını ise devre arasında kibirle yönetti. Maçı kafasında bitirdi, oyuncularını iyi analiz edemedi, değişiklik yapmaya gerek duymadı.
Halbuki işler iyiyken hamle yapmak, cebinizde kredi ile risk almak en iyi zamanlama. Orta sahayı beşlese, oyunu ve rakibi kontrol etse sorun kalmayacaktı.
Çoğu zaman teknik adamın performansa katkısı tartışılır. İyi teknik adam olmak, gerektiğinde bu ufak detaylarla kaderi değiştirmekle olunur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor