Cesaretli olmalı Eğer Zico gereken cesareti gösterebilirse Fenerbahçe'nin işi İngiltere'de daha kolay. Chelsea'nin savunmasının kötü olduğunu gördük
Chelsea, Fenerbahçe'nin savunma yapmasını beklerken, Fenerbahçe tam tersini yapıp maça fırtına gibi başlarsa turu geçebilir
Fenerbahçe golü attığı andan itibaren Chelsea'ye turu geçmesi için 3 gol lazım. 3 golü atmak için de savunmasından daha da ödün vermesi lazım
Siz geçen hafta 'Chelsea'nin yenilmeyecek bir takım olmadığını' söylemiştiniz ve nitekim Fenerbahçe sahadan galibiyetle ayrılmasını bildi. Ancak birçok kişi için bu galibiyet sürpriz oldu.
Çeyrek final kuraları çekilirken "İngiliz takımları önünde, Fenerbahçe'nin turu geçme şansı diğerlerine göre daha kolay olur. Bu İngiliz rakipleri içinde de en cazip olanı Chelsea" demiştim. Neden? 1- İngiliz futbolu bize daha uyar. Bizim oynadığımız ağır aksak futbolu aşağı yukarı onlar da aynı şekilde oynuyorlar. Avrupa futbolu gibi mekanik bir fiziksel güce, kora kor mücadeleye ve bunun üstüne futbolun yıldızlarını koymaya dayalı futbol oynamıyorlar. 2- Bu İngilizlerin içinde en az takım olan Chelsea. Bunu Galatasaray'ın Chelsea ile oynadığı dönemlerden bu yana söylüyorum. Bir takım adamları parayı bastırıp almak onu büyük takım yapmaz. Takım ruhu yaratamadığın zaman, takım havası veremediğin zaman o adamlar işler iyi giderken iyi oynarlar, zora geldikleri zaman ayaklarını topa uzatmazlar. Niye uzatsınlar? O ayağın bedeli 20 milyon euro ise niye uzatsın? Çeyrek finalde 4 İngiliz takımı var. Bu 'İngiliz futbolunun çok ileri gittiği' anlamına gelebilir. Avrupa'nın en iyi 8 takımından 4'ü İngiliz. 4 İngiliz takımının sahaya çıkan 44 futbolcusu arasında İngiliz Milli Takımı'nda oynayan milli takım oyuncusu 6. Arsenal, Liverpool, Manchester United ve Chelsea'de İngiliz milli oyuncu sayısı 6... Hadi takım yap bakalım?
PARA İÇİN SAVAŞIYORLAR Dünyanın dört bir yanından gelmiş paralı askerler nasıl takım olacak? Paralı askerlerle takım olunsaydı, Afrika bugün hâlâ Avrupa ülkelerinin boyunduruğu altında olurdu. Ne Cezayir olmuştu, ne Zimbabwe olmuştu, ne Kongo olmuştu! Hepsi paralı askerlere karşı kazandı. Çünkü onlar memleketleri için savaştılar. Öbürleri para için savaştı. Chelsea içlerinde en çok para için savaşan takım. Ayrıca Chelsea'de o paranın karşılığı olan ahım şahım bir şey de yok. Fenerbahçe'nin beğenmeyip gönderdiği Anelka 'kurtarıcı' diye orada. Bana Fenerbahçe maçında seyrettiğin Chelsea'den aklında kalan bir adam söyle!.. Bir tane şut var direkten dönen. Deivid attı aynı şutu içeri girdi, Essien'in şutu direkten döndü.
_Bir de sağdan Drogba'nın sert şutu vardı. Hayır. O kadar önemli pozisyon değildi. Sadece Essien. Deivid'in şutu da çok güzeldi, Essien'in de güzeldi. Seyredeğer bir olaydı. Büyük takımsan eğer her maçta seyredeğer bir şey yapman lazım. Gol hiç önemli değil. Şu Chelsea'de 'Hagi var mıydı?' mesela! Ben Hagi'nin her maçından bir şeyler hatırlıyorum muhakkak. Ya bir şutunu, ya bir çalımını, ya bir pasını... Bir şey vardır mutlaka... Maçın kaderi olan bir hareketi, hamlesi vardır. Hagi'yi büyük yapan da buydu... Hani Chelsea'de böyle büyük bir adam! Onun için 7 takım içinde Fenerbahçe'ye çıkabilecek en kolay rakip Chelsea'ydi. Fenerbahçe de o rakibi ilk maçta geçti.
ALEX SAHADA YOKTU _İstanbul'daki maç öncesi yapılan olumsuz yorumlar şimdi deplasmandaki karşılaşma için yapılıyor. İngiltere'de neler olabilir? İngiltere'de işi daha rahat. Eğer Zico gereken cesareti gösterebilirse. Chelsea'nin savunmasının ne kadar sallandığını İstanbul'da gördük. Fenerbahçe maçın 3'te 1'inde hücum oynadı. 3'te 1'indeki hücumlarında dahi Chelsea tel tel döküldü savunmada. Zangır zangır sallandı. Şimdi burada Londra'da sahaya çıkıldığı anda turu geçen takım Fenerbahçe. Skoru değiştirmesi gereken, gol atması gereken takım Chelsea. Yani İstanbul'da aslında savunmaya dönük, dikkatli oynayan Chelsea'ye göre Londra'da riskleri daha çok göze alan, o sallanan savunmasından riske edip hücuma dönük oynamak zorunda olan bir Chelsea olacak. Şimdi bu Chelsea'ye karşı Fenerbahçe hücumunda İstanbul'da olmayan 3 kozunu devreye sokabilir: Roberto Carlos, Gökhan ve Alex. Şimdi diyeceksin ki Alex, İstanbul'da oynadı. Hayır Alex, İstanbul'daki maçta yoktu. İstanbul'daki maçı Fenerbahçe 10 kişi oynadı. Hep diyorum ya Alex aslında bir teknik direktörün başına bela olan oyuncu. Onunla da onsuz da olmuyor. Oynamazsa 10 kişi oynarsın ama sonuna kadar da 'bir şey yapar mı' diye beklersin, yapabilir de... 'Artı 92'de bir tane frikik atar, bir orta yapar' diye. Ama Alex hiçbir şey yapmadı. Bu maçta Alex oynarsa Fenerbahçe büyük hücum üstünlüğü sağlar. 2- Gökhan Gönül, Avrupa'nın en iyi hücum beklerinden bir tanesi. İstanbul'da cezalıydı oynamadı. 3- Roberto Carlos. Oyuna kendi katkısının üzerinde bir varlığı var. Önündeki adamı hücumda çok daha iyi oynatıyor. Roberto Carlos bekte olduğu zaman öndeki hücumcu çok daha rahat oynuyor. Uğur Boral'ın patlaması Roberto Carlos sayesinde oldu. Roberto Carlos savunmada Galatasaray'da Popescu'nun yaptığı işi yapıyor. Savunmayı yönetiyor, pozisyonları aldırıyor. Kendi bir oynuyorsa, gerek hücumda, gerek savunmada iki oynatıyor. Roberto Carlos'un varlığı da Fenerbahçe'nin hücum gücüne eklenecek. Şimdi Chelsea, Fenerbahçe'nin üzerine gelirken, Fenerbahçe 3 yeni hücumcu Alex, Roberto Carlos ve Gökhan ile rakibinin üzerine giderse, maçın başında galip duruma geçebilir. İstanbul'da Chelsea'nin yaptığını, Fenerbahçe yapabilir. Fenerbahçe golü attığı andan itibaren Chelsea'ye turu geçmesi için 3 gol lazım. 3 golü atması için de savunmasından daha da ödün vermesi lazım. O zaman maç nereye gider bilemiyorum. Zico, 'Hele bir başlayalım, bu skor bize yetiyor. Savunmada kontrollü oynayalım. Bir 20-25 dakika geçsin' derse bilemem. Ama Zico 'baskın basanındır' diye oynarsa Chelsea, Fenerbahçe'nin savunma yapacağını beklerken, üstüne geleceğini hiç hesaplamazken, maçın başında fırtına gibi basarsa, turu geçebilir. Ve tabii bu maçın ölçüsü katiyen Kayseri maçı değil. Kayseri maçındaki Fenerbahçe'nin çok kötü futbolunu ben normal karşılıyorum. Ben Fenerbahçe futbolcusu olsam o maç aklımda olmazdı. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalin ilk ayağında Chelsea'yi İstanbul'da yenmişsin, ikinci ayağında tur atlamaya gidiyorsan aradaki Kayseri maçını kimsenin aklına sokamazsın. Kayseri maçındaki Fenerbahçe'yi Chelsea perişan eder. Çünkü o hakemler de olmayacak. İngiltere'de o hakemler de olmayacak. Ama ölçü katiyen bu maç değil.
KAYSERİ ÖLÇÜ DEĞİL Ben yıllarca Galatasaray'ın maçlarını çok yakından izledim. Yerinde izledim. Bütün seyahatlerine katıldım. Yönetimde çok yakın arkadaşım olduğu için takımın uçağında, takımın arabasında olduğum günler oldu. Onun için futbolcu psikolojisini gayet iyi biliyorum. Kulübün başkanı, futbol sorumlusu, teknik direktörü, antrenörü ne kadar yırtınırsa yırtınsın, 'Çarşambayı unutun, bugüne konsantre olun' dese de hikaye... Avrupa'da oynamak, Maraşlı bir futbolcunun, televizyonda yayınlanan Fenerbahçe maçında oynamasına benziyor. O adam başka bir maçı düşünür mü? Fenerbahçeli futbolcular da dünya vitrinine çıkacaklar. O maçı kaç ülke, kaç televizyon verecek. Kayseri'ye harikalar yaratsan ne olur? Ama Deivid gibi bir gol atarsan bütün dünya seni konuşur, fiyatın birden 2 milyon euro artar. Maddi manevi, neresinden bakarsan bak, futbolcunun yerel lige konsantre olması ihtimali yok. Onun için Kayseri karşılaşması ölçü değil. Orada bambaşka bir Fenerbahçe olacak.
Servisi
