F.Bahçe ve diğerleri Üzülerek görüyorum ki Galatasaray kulüp olarak 'başarı için her yol mübahtır' felsefesini yaşam biçimi olarak kabul etmeye başladı. Salonlarda, pistlerde, havuzlarda, denizlerde baş edemediği Fenerbahçe'yle verdikleri saçma sapan demeçlerle mücadele etmeye çalışıyorlar. En azından bu konuda çok başarılı olduklarını kabul etmeliyiz. Fenerbahçe bu polemiklere, bu ortamlara asla girmez. Galatasaraylılar operasyonlarının adını da psikolojik savaş koymuşlar. Aslında konuşsunlar. 'Kendileri konuşur, kendileri dinler' diyeceğiz ama iş başka noktalara gelmeye başladı. Galatasaraylı idareci, "Başkanımız ve Adnan Polat futbolla ilgileniyor. Biz de onların bayan ve erkek basketbol takımlarını 100. yılda şampiyon yaptırmayacağız" diyor. Bakın Fenerbahçe-Karşıyaka maçında salona her iki takımın taraftarı ve ne idüğü belli olmayan bir adam atlıyor, Fenerbahçe'ye ceza verdirmek için çabalıyor. İlginçtir olay Ahmet Dedehayır'ın verdiği demeçten 1 gün sonra yaşanıyor. Ne tuaf bir tesadüf öyle değil mi? Acaba perde arkasından, bu dallarda Fenerbahçe ile yarışması mümkün olmayanların çıkma ihtimali var mı? Belki ama kim araştıracak ki!
***
Verilen demeçlerin hepsi sadece Fenerbahçe'ye saldırı niteliğinde... Ellerinde pimi çekilmeye hazır bombalarla dolaşıyorlar. Peki, bu arada federasyon ne yapıyor? 5149 no'lu yasanın, 15. maddesi çok açık olarak 'yöneticiler kışkırtıcı, rakiplerini tahrik edici demeçler veremez' diyor. 20. madde de cezalar belirtilmiş. Aziz Yıldırım'a gelince aslan kesilenler Adnan Polat ve diğerleri karşısında acizleri oynuyorlar. Sezon başında Demirören'in açıklamaları ile Polat'ın demeçleri ortada. Hedefleri falan yok... Sadece Fenerbahçe'nin şampiyon olmamasını istiyorlar. Böylece Fenerbahçe'yi diğerlerinden ayıran farkı da istemeden de olsa gözler önüne sermiş oluyorlar.
***
'Federasyon' dedim de aklıma geldi. UEFA başkanlığını Platini'nin kazanmasından sonra Ulusoy, en büyük payın kendisinde olduğunu söylemişti. Alman Bild ve Fransa'nın L'Equipe gazetesi kimin kime oy verdiğini, ayrıca oyunu gizleyen ülkeleri açık açık ortaya koydu. Her iki gazetede de Türkiye'nin oyunu Johansson'a verdiğini yazdı. Seçim sonrası Şenes Erzik, "Türkiye'de Platini'yi tanıdığını iddia edenlere prim verilmesin" diyerek adresi belli bir mesaj yollamıştı. TFF, mecburi bir açıklama yaptı ve "Başkanımız Ulusoy, desteğini Platini'ye vermiştir" dedi. İyi güzel, desteğini Platini'ye vermiş onu anladık da oyunu kime vermiş. Asıl onu açıklasanız, daha iyi olmaz mıydı? Biz onu merak ediyoruz. Böyle ortaya hiçbir şey koymadan her şeyin havada kaldığı açıklamalar yapacaksanız hiç yapmayın daha iyi... Karşınızda çoluk çocuk yok...