Sinan Vardar

Sinan Vardar

23 Haziran 2017 | Cuma

Ülkemizdeki futbol takımları niçin krizde?

Şöyle bir gerilere gittim. Beşiktaş, Türkiye'deki tüm ülke takımlarımız için neden maddi krize girdi? Bakın size bir anımı anlatayım.
2004 yılında Yıldırım Demirören'le birlikte Fikret Orman'a karşı seçimi kazandık.
Ben de uzmanlık alanım altyapının başına geçtim. Tabii Fulya'da küçücük bir halı saha, derme çatma soyunma odalarını görünce büyük bir hayal kırıklığı yaşarken bir de "Ümraniye'ye gideyim" dedim.
Allah tutuğunu altın etsin Nevzat Demir antrenman tesislerini yaparken bir binayı da altyapı için yapmış. Hiç kullanılmamış, kapısında da paslı bir kilit... Kilidi demir makasıyla kırdırdık. İkinci takım için güzel bir kamp yeri ama kullanılmaya kullanılmaya spor aletleri bile paslanmış. Neyse onları bir elden geçirdik, PAF takımımızı hemen oraya yerleştirdik ve üçüncü sahada da antrenmanlara başladık.
Zaten eski başkan Serdar Bilgili ile yaptığımız bir görüşmede bana "Altyapıyı kapatacağım, parayı basar futbolcuyu da alırız" demişti. Bu da Beşiktaş'ın futbolda üretim yapmasının nasıl engellendiğinin apaçık bir deliliydi. Neyse aklıma geldi, yazdım. İşte bu ekonomik krizlerin başlıca nedenlerinin başında maalesef böyle düşünen başkanların Beşiktaş'ı yönetmesidir.

Geleceğin yıldızları
Naçizane yaptığım bir araştırmada, geleceğin yıldızları olabilecek bazı futbolcuları tespit ettim. Mesela Bucaspor'dan Kerem Atalay Kesgin... Bu çocuk 17 yaşında ve müthiş bir play-maker. Bir yerlerden Beşiktaş'ın da ilgilendiği kulağıma geliyor.
İlgilileri buradan uyarıyorum, Kerem'i alın ve mutlaka psikatri desteği sağlayıp ileride büyük bir değer olabilecek bu genç yıldıza bir de yaşam koçu verin.
Yani Batuhan'lar, Muhammed Demirci, İbrahim, Adem Büyük'ler gibi olmasın.
Beşiktaş'tan Ahmet Emin Aksakal, Altınordu'da Berkay Görmez, Mutlu Aksu Doğan, Galatasaray'dan Recep Gül, Mustafa Kapı, Buğracan Kırmızıtaş geleceğin yıldızı olacak büyük değerler...
Ama bunların eğitim, sosyal gelişimi yaşam koçlarıyla desteklenmeleri gerekiyor. Benden söylemesi.
İsterseniz bu isimleri kenara yazın.
Bu yeteneklere doğru eğitim verilirse, birkaç sene sonra neler olacağını hayretler içinde izlersiniz...

Endişeliyim ve çok üzülüyorum!
İki sezondur gelen şampiyonluğunun ardından Beşiktaşlılar büyük bir gurur yaşadılar. Önümüzdeki yılların yatırımların yapmakla Beşiktaş büyük güçlük çekiyor. Ekonomik kriz hat safhada. Her mali kongrede borç yükü 200-250 milyon TL artıyor.
Maddi imkan olmadığı için kulüp mecburen kiralık transferlere sarılıyor. Bu da futbol takımının geleceğini karatıyor. Örneğin Talisca ve Aboubakar iyi bir sezon geçirmelerine rağmen Beşiktaş'ta kalma ümitleri gittikçe zayıflıyor.
Sen malı ortaya çıkarıp Şampiyonlar Ligi'nde oynatıyorsun, mal değerleniyor ve kiralayan kulüp onu daha yükseğe satışa çıkarıyor. O zaman yönetenlerin ilk hedefi bütün Türk takımlarının kaderi olan mali krizi aşmak olmalı. Ama görünen köy kılavuz istemiyor. Bu konuda hiç bir proje yok. Günlük başarılarla yetinip, daha ilerisini düşünen yok gibi...
Böyle ciddi konulara değinmem biliyorum ki; taraftarları da pek memnun etmiyor ama benim için Türk futbolunun ve Beşiktaş'ın geleceği çok daha önemli.
Bilhassa banka ve faktoring borçları daha uzun yıllara yayacak şekilde bir devlet bankasıyla görüşmeler yapmak lazım.
Çünkü kulübün gelirlerinin hemen hemen tamamına yakını faizlere gidiyor. Zaten son mali kongrede de Fikret Orman çaresizliğin ifadesiyle tabiatın gereği "Biz bu borçlarla yaşamaya alışmalıyız" diyerek ileriye dönük pek iç acıcı mesaj vermedi. Gelecek için çok endişeliyim ve son derece de üzüntülüyüm.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor