Yola devam

Beşiktaş belli ki maça iyi konsantre olmamıştı. Tabii ki geçen hafta Galatasaray derbisinde kazanılan 3 puan puan sonrası Beşiktaş ister istemez şampiyonluk havasına girdi.
İyiler ve kötüler...
Açık ve net yazmak gerekirse;
Beşiktaş dün iyi oynamadığı gibi pozisyon bulmakta zorlandı. Siyah-beyazlı takım Gökhan Gönül'ün 41. dakikada attığı gole kadar pozisyonu da yoktu.
Ancak kötü oynarken de kazanmak çok önemli...
Beşiktaş'ın kötüeri arasında ilk 3 sırada Cenk Tosun, Talisca ve Ryan Babel vardı.
Bu üç yıldızın kötü gününde olması Kartal'ın bocalamasına neden oldu.
Allahtan dün Atınç, Marcelo, Atiba ve Oğuzhan diri ve istekliydiler. Özellikle son haftalarda çok eleştirdiğimiz Oğuzhan'daki kıpırdama Beşiktaş için sevirdiriciydi.
Son günlerde İngiltere Premier Ligi'nde beklerin oyun kurmakta nasıl ön plana çıktığını gözlemlerken; Beşiktaş'ın bekleri Adriano'nun asistiyle Gökhan Gönül'ün golü Beşiktaş'ın modern futbolunu çok iyi anlatıyordu.

Ah Quaresma ah!
Daha önce de yazdım. Quaresma, Beşiktaş Ailesi'nin çok önemli bir ferdi. Ancak zaman zaman kantarın topuzunu kaçırıyor.
Dün iyi oynamadığı bir mücadelede golden önce Adriano'ya nefis bir topuk pası vererek rakip savunmanın dengesini bozan isim oldu.
Ancak dün gördüğü gereksiz kart ve oyundan çıkarken Şenol Güneş'e yaptığı hareket sabırları zorluyor. 34 yaşında olmasına rağmen Beşiktaş ona güvenip 3 yıllık sözleşme yaptı. Ancak ona tavsiyem bu sevgiye layık olsun. Zaten Şenol Güneş ona gerekeni söylemiş.
Çaykur Rizespor dün çok iyi mücadele etti. Hikmet Karaman, belli ki 70 dakikaya kadar oyunu 0-0'a tutmaya çalıştı ama bu sefer karşısına Gökhan Gönül çıktı. Hakem Kemal Uğurlu başarılı bir yönetim gösterdi. Umarım devamı gelir.
Gökhan'ın gol atmasına çok sevindim.
Çünkü Gökhan geldiğinden beri çok çalışıyordu. Gol atmak, takıma katkı vermek için her maç elinden geleni yapıyordu.
Bu yüzden Gökhan'ın gol atması ve galibiyet golünde de onun imzası olması tüm takım arkadaşlarını ve taraftarları sevindirdi.
Umarım devamı da gelir.