06 Temmuz 2015 | Pazartesi

Koşma zamanı

Ne Pereira'nın açıklamaları, ne de transfer politikası bize Fenerbahçe'nin planları hakkında bilgi veriyor. Niyetin takımı gençleştirmek olmadığını gördük. Bu planlamanın üç-beş yıllık bir gelişimin temeli olduğunu da söyleyemeyiz.
Bir menajer geldi, kendisine transferleri yapması söylendi. Bütçe açıklandı, ne yapacağı soruldu.
Ardından teknik adam ile birlikte bir çatı kurulmaya, şekillendirme yapılmaya başlandı.
Görüldü ki, sözleşme uzatılmayan oyuncuların kusuru aslında yaşları değil, eskimişlikleri. Alınanların gidenlerden daha iyi olmadığını Fabiano veya Ba isimleri ile anladık.
Ligin en az gol yiyen takımına kaleci ve stoper transfer etmenin, akıl taşıdığını söylemek yoksa mümkün değildi.
Fakat Nani ve van Persie girişimlerinin gittikçe ciddiyet kazanması, Josef de Souza'nın getirilmesi, Ozan Tufan için ciddi girişimleri sürmesi, haftalar önce yazdığımız, "Asıl hedef Şampiyonlar Ligi" fikrimizi temellendirdi.

Bu takım tartışılmaz

Aziz Yıldırım, 3 Temmuz yorgunluğu ve bezginliğini de rafa kaldıracak, Galatasaray'ın dördüncü yıldızı ile gelen öfkeyi sıfırlayacak, kulvar ve hedef büyüterek taraftarın üstündeki ölü toprağını atacak, radikal bir hamle yaptı.
Bu noktada, mali dengeler, kulübün uçurumun eşiğine gelmesi, ödemeyen borçlar veya yılda 80 milyon lira faiz giderini bir kenara attı. Hatta bağımsız denetçinin ağır raporunu bile ciddiye almadı.
Fenerbahçe yeniden koşmaya karar verdi, finansman yarattı, tartışılmayacak bir takım kurdu.
Devire devire gitmek istiyorlar.
Özellikle geçen sezon Aziz Yıldırım'ın taraftar üstünde yarattığı bıkkınlık ve inançsızlığı da unutturarak, camiayı coşkuyla sokağa dökmek istiyorlar. h
***
UEFA ile rövanş
Cezalı geçen iki sezonun arkasından, iddialı ve kaliteli bir kadro ile Şampiyonlar Ligi'nde tekrar Fenerbahçe'nin isminin okunması, Fenerbahçe'nin UEFA ile çıkacağı gerçek rövanş olacak.
İki kere hak ettiği halde önüne duvar örülen bu camia, bu kez, UEFA'nın en önemli organizasyonunda, aslında ne anlama geldiğini gösterecek.
Hiçbir açık kapı bırakmayan bir baş kaldırış bu. İtibarlı ve güçlü bir kadro ile kulübün artık futbolu ve korkutuculuğu ile tartışılması için çalışılıyor. Bu yürüyüş ilk defa olmadı. 2000-2001 sezonunda da benzerini yaşadık.

***
İsyanın takımı
Yönetenler her ne kadar bilmeseler de, 110 yaşına az kala, Fenerbahçe'nin genlerine işlemiş olan "isyan" duygusu, bugünün göz karalığının nedenidir.
Kişiselliği bir kenara bıraktığımızda, Fenerbahçeli olup da, kaderine razı gelmek; olmaz!
Bir şeyler yapılır her zaman. Sonuç alınamayabilir ama kıpırdamadan durulmaz hiçbir zaman.
2000'de dört kez üst üste şampiyon olmuş Galatasaray'ın karşısına Aziz Yıldırım, Mustafa Denizli ve 70 milyon dolarlık transfer harcaması ile çıkmış, adeta "Bu mahalle bizim" demişti.
Bugüne baktığımız da aynı duygular ve iddia var. Harcanan paralar elbette büyük ama bu kulübün ve camianın aslında neler yapabileceğini bir kere daha öğrenmesi gerekenler var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor