Zaman... Su gibi akıp giden zaman. Geçen yıl bu zamanlar, Fenerbahçe'nin Avrupa düşlerini büyütüyorduk. Avrupa'da pasaport sorulduğunda, Fenerbahçe'yi gösteriyordu insanlar.
***
Avrupa'da alınan mesafenin geri dönüşü yok bilirdik. Yoldan dönüldü. Umutlar ertelendi, gerçeklere hayallerle pansuman yapıldı. Yani yanlış yapılanmanın bedeli pahalı ödendi. Yanlışlar hâlâ sürüyor. Gelecek yıllara taşınacak biçimde hem de. Aziz Yıldırım, haavalanında çekilen resimleri engellese de, yüreklerde çekilen resimleri engellemek mümkün değil.
***
Fenerbahçe'nin ara transferdeki tercihlerine bakıyorum. Sercan Yıldırım, Gökhan Emreciksin, Özer Hurmacı... Hasarları onaracak transferler elbette gerekli ama nereye kadar? Fenerbahçe'nin verdiklerinin karşılığını bulmakta zorlandığını, önceki transferlerde de gördük. Ali Bilgin, İlhan Parlak, Yasin Çakmak... Maharetleri rivayet... Saha içindeki halleri gerçek...
***
Gözüne kestirdiğini transfer etmek, Fenerbahçe'nin büyüklüğünün şifresi midir? Futbolcu transfer etmek değildir hüner. Yetiştirmektir.
***
Fenerbahçe, kendi denizinde çöl iklimi yaşıyor. Altyapıdan futbolcu üretmek, ütülenip kaldırılmış eski bir gelenek sanki. Bu takımın genç takımlarında onca milli futbolcusu var. PAF takımı, diğerlerinden aşağı kalır değil. Bütün dünya kulüpleri altyapısıyla beslenirken, Fenerbahçe'nin gençlik cesareti niye yok? Emre Belözoğlu'nun yıllık maliyeti 7 milyon euro... Güiza'nın ondan öte... Bu iki adamla, kaç yıllık gençlik üretimine sekte vuruldu, bunu kim hesaplar? Karşılığında ne alındı? Türkiye'de şampiyon olma ihtimali?
***
Fenerbahçe yönetimi, hatalı transferlerle yeteri kadar sınandı. Attıkları kementlerin çoğu, yöneticilerin kendi boyunlarında. Fenerbahçe için seçilen gençlerin, karakter tahlilleri yapılmalı. Daha transfer olmadan, meseleyi şova dönüştüren adamların, Fenerbahçe formasını taşıma ihtimali nedir acaba? Kim araştırdı? Fenerbahçe'nin büyüklüğü altında ezilen futbolcuların, Fenerbahçe'de büyümesi mümkün olabilir mi? Kemal Aslan'ın kaç yıllık serüvenini birlikte izlemedik mi? Antalya'da yıldız görünen Ali Bilgin'in, Fenerbahçe'deki içler acısı haline hangi psikolojik teşhisi koyabiliriz?
***
"Yabancı sayısı artsın" diyerek, gençlerin önünü kesen Fenerbahçe'de sadece lisanlar çoğaldı. Azalan umut, artan borç ve yıkılan hayallerle birlikte...
***
Fenerbahçe'de, yanlışlara övgü korosu susmadıkça... Bu takım gündelik yaşayacak. Oysa altyapıya güven duyuldukça... Fenerbahçe, hayal belasına yenik düşmekten de kurtulacaktır. Gizlenen borçlarından da...