Durum kötü. Hiç hesapta olmayan yere geldi Trabzonspor. Tüm hayallerin ötesinde, iflas noktasına yerleşti. Yatırım boşa çıktı. Oynamıyorlar. Önceki kulübünde oynadığının yarısı kadar oynamıyorlar. Sorun kulübün kendisinde. Oynatamıyor da denebilir. Yine de sonuç değişmez. Oynamıyorlar. Öyle olunca da hesap karışır, kırılmadık bir dal kalmaz bünyede. Son G.Saray faciasından sonra Şenol hocanın söylediği noktada kalırsınız. Daha iyi oynayabilir futbolcular. Oynamıyorlar hoca, oynamıyorlar. Geçen senenin 19. maçından beri frene bastılar. İşi yavaşlatma eylemine daldılar. Sizden önce iki hoca eledi bu futbolcu grubu, sıra sizde hocam. Teknik olarak, açıklaması zor bir durum. Ne sebep söylesek boş olabilir. Çünkü hiç oynamıyorlar. Büyük, küçük hiç fark etmiyorlar. Övgüye değer bir oyunları yok, aylardır. Bunlar futbolcu değil de diyemeyiz. Geçen senenin futbolu var ortada.
Alanzinho ile olmaz Deliği bulduk galiba. Geçen senenin futbolundan vazgeçtikleri andan beri yerlerde sürünüyorlar. Ersun hocayı da eledi bu tavır. Meselenin anahtarı alan daraltma. Çok adamla topun olduğu bölgeyi sıkıştırma. Yeni deyişle 3. bölge savunma. Ersun hocayla şaha kalktığımız dönem onu oynuyordu Trabzonspor. Zahmetli iştir önde basmak oyun, alanını daraltmak. Her futbolcunun tam görev yapması gerek. Biri uymadığında kopar zincir. Delinirsin. Ersun hocanın çalıştırdığı takımlarda zaman zaman olduğu gibi arkada komik durumlara düşersin Bir sene oldu neredeyse. O ufaklık takıma girdiği günden beri düzen bozuldu. "Pimi çekilmiş dinamit" diye yazmıştım, çok karşı çıkanlar olmuştu. Tahribat hâlâ devam ediyor. O şekil kendi başına oynayan biriyle sistem olmaz. Birlikte hareket olmaz. Kaptırdığı hiçbir topun peşinden koşmadığı ortamda hiç kimse onun açığını kapatmaz. Sevgili hocam, elenme sırası sizde. Hesap çok açık. Ya temizlik yapacaksınız, ya da temizlenip gideceksiniz. Arada size yazık olacak fakat ne edelim...
