Ünlü heykeltraş Rodin'e bir hayranı, "Bu heykelleri nasıl bu kadar güzel yapıyorsun?" diye sormuş. Büyük ustanın cevabı şöyle olmuş: "Fazlalıkları atıyorum, geriye heykel kalıyor!" Rodin'in tekniği ile Mustafa Denizli'nin tekniği arasında çok fazla fark yok. Sanırım sadece biraz gecikme var. Mustafa Denizli, 19 hafta içinde zaman zaman gereksiz ve yetersiz oyuncuları çok sıkça kullanmanın cezasını çekti. Ne zaman ki bunlardan vazgeçti, Rodin'in kusursuz heykeli gibi ortaya adam gibi bir Beşiktaş çıktı. BJK TV'de son programda Mustafa Denizli'yi telefonla canlı yayına aldım. Biliyorsunuz, 26'ncı hafta ile ilgili kehanetleri 16'ncı haftadan bu yana sık sık gündeme geldi. O günlerde şampiyon adayları arasına yeniden girme olasılığı çok zayıf görünen Beşiktaş, aradan geçen 9 hafta içinde inanılmaz bir tırmanış gösterdi ve hocasını haklı çıkardı.
Lider girer, şampiyon çıkarız Aynı programda kendisine çok ciddi bir başka soru sordum. "Hocam, bırakalım bu 26'ncı haftayı da geçelim son haftaya, yani 34'üncü haftaya" dedim ve şunu sordum: "34'üncü haftada kaç şampiyon adayı kalır ve Beşiktaş bunlardan birisi olur mu?" Denizli, kısa bir süre düşündü ve "34'üncü haftada bir tek şampiyon adayı kalır, o da biz oluruz" yanıtını verdi. Bu hızla giderse Beşiktaş'ın, hocasının dediği gibi 34'üncü haftaya lider girmesi ve şampiyon olarak çıkması sürpriz olmayacak. Bana kalırsa bu kehanetin gerçekleşmesi, 6 futbolcunun performansına bağlı. Kim bunlar? Ekrem, İbrahim Üzülmez, Holosko, Tello, Delgado ve Cisse... Tello'dan yana sıkıntı yok. 90 dakika hiçbir şey yapmasa bile, bir ölü top veya muhteşem bir şutla üç puan getiren adam olabilir. Ancak diğerleri için çok iddialı olmak mümkün değil. Delgado oynayınca Beşiktaş sahada 10 kişi kalıyor, Cisse varsa Beşiktaş orta sahada bir kişi eksik oynuyor. Bu 6 kişi Beşiktaş'ın kaderini çizecek!