Son söyleyeceğimi baştan söyleleyim ve "Fenerbahçe bu maçı kazanır" diyerek yazımıza başlayalım. İki takımı kendi terazimde tarttığımda öyle çok ağır çeken taraf göremiyorum. Maçın Kadıköy'de olması, ibrenin Fenerbahçe tarafına çevrilmesine yetip de artıyor bile. Daha önce söyledim, Avrupa'da olmaması Beşiktaş'ın en büyük şansıdır. Fenerbahçe, Porto maçıyla taraftarı karşısına almış, medya tepesine binmiş, sakatları, yorgunluğu ayrı. Beşiktaş'ın böyle derdi, tasası yok. İki takımın da artı ve eksilerine şöyle bir göz atalım. Avrupa'da olmaması Beşiktaş'ın artısı, onu söyledik. Türk futbolunu çok iyi tanıyan Mustafa Denizli faktörü ise bir başka artısı. Bu konuda Aragones'te en küçük bir ilerleme yok. Bırakın futbolumuzu, henüz Fenherbahçe'nin nasıl bir kulüp olduğunu bile anlamadı. Öyle olsaydı, A.Gücü beraberliği sonrası 7 puan gerideki Fenerbahçe'nin teknik direktörü olarak "Deplasmanda 1 puan iyidir" sözünün "Yahu ne diyor bu adam!" tepkisiyle karşılanacağını iyi bilmesi gerekirdi. Her maçta, ileriyi hiç düşünmeyen çift ön liberolu, 7-8 savunmacılı sistemin takımı ne hale getirdiğini görmek için illa ki Arsenal'den 9, Trabzon'dan 7 puan geriye düşmeyi mi beklemek gerekirdi?
Başka yolu yok Boşverin artık şu Anadolu takımları felsefesiyle, "Savunma önce gelir, alanlar daraltılır, çift forvet felakettir" söylemlerini. İşte sonuç ortada. Fenerbahçe rakibe değil, rakipler Fenerbahçe'ye önlem alır. Biz öyle gördük, öyle oynadık; onu bilir, onu söyleriz. Bakın arkadaşlar, büyük kulüpler 2 maç arka arkaya kaybetmezler. Bu akşam futbolcular ellerini taşın altına sokacaklardır, bundan adım gibi eminim. Nasıl derseniz, ben işimi masa başında yapmam, Kadıköy'de yaşarım, Fenerbahçe'yi koklarım, herkesle konuşur-görüşür, en son bilgileri de Volkan Ballı'dan alırım. Futbolcular bu maçı alacaklardır. Aragones'ten sadece çok küçük de olsa sistemde ve takımda değişiklikler bekliyoruz. Başkan ve yönetime borcu var, onu ödemeli. Beşiktaş, Ertuğrul'u gönderirken, Galatasaray Skibbe'nin yardımcılarını kovdu, yetmedi başına Kalli'yi getirdi. Peki Aragones'le yönetim ne yaptı? En kötü günlerinde arkasında dimdik durdu. Onun borcu olmayacak da bizim mi olacak? Fenerbahçe bu maçı kazanacak. Başka da ne yolu, ne de çaresi var.
