10 Kasım 2015 | Salı

Beşiktaş'ı anlamak ve anlatmak

Yaklaşık 15 yıldır sezon başı kamplarına gidiyorum.
Bunun çok önemli bir sebebi var; o kamplar, teknik kadroyu, oyuncuları, sistemi özetle yeni sezonda sahaya çıkacak olan potansiyeli anlamanın en iyi yoludur.
Geride kalan yaz bir çok dostumuz tatil, kum ve güneşin tadını çıkarırken biz "Güneş'in çocuklarının" yeni sezon hazırlıklarını Almanya ve Avusturya'da gün be gün takip ettik… Ve her zaman yaptığımız gibi kamp sonrası raporumuzu sizlerle paylaştık… Bugün biraz hatırlatma yapma zamanı… Bakın kamp raporumda yeni Beşiktaş'ı nasıl anlatmışım; işte o cümleler:

İşte dört ay önceki öngörülerim
Şöyle başlamakta fayda var; Almanya kampında Beşiktaş müthiş bir tempoyla çalıştı.
Hoca öncelikle koşan bir takım yaratma peşinde, arkada oyunu kuran, önde sürekli hareketli olan, kanatlardan bindiren, maç içinde üçer, beşer dakikalık yüksek tempo yaparak rakibi kendi sahasına, hatta ceza sahasına hapsetmeyi düşünen bir Beşiktaş geliyor diyebiliriz."
Evet nasıl bir Beşiktaş geleceğini bu cümlelerle özetlemişiz şimdi sorum size; öngörülerimiz de yanılmış mıyız!?
Kamp raporumda sistemsel detaylara da girmişiz ve şimdi de o cümleler:

Güneş sistemleri!
"Güneş genellikle 4-2-3-1, bazen de 4-4-2 oynattı Beşiktaş'ı.
Çift ön libero olarak Atiba-Necip, Necip-Oğuzhan, Oğuzhan-Sosa, Necip-Serdar ikililerini denedi, bunlar arasında temposunu arttıran Oğuzhan-
Atiba ikilisi öne çıktı."
Beşiktaş sezon başından beri yukarıdaki sistemleri oynuyor, bu çok net ama daha önemlisi bizim "öne çıktılar" dediğimiz Oğuzhan-Atiba ikilisi neredeyse maçların yüzde 80'inde birlikte oynadılar… Elbette kamp raporumuzda bireysel olarak futbolcular hakkındaki düşüncelerimiz de vardı, şimdi sıra onlarda:

Bu panzer ezer geçer
"Güneş hangi sistemle oynarsa oynasın takımın öndeki ağır silahı Gomez olacak… Gomez dediğimiz anda bir süre, hatta uzunca bir süre durmak gerek. Çünkü karşımızda çok sağlam bir kariyer var.
Rahat, kendine güveni tam, yüzlerce kez yaptığı işi yine rahatlıkla yapacağına yani bol gol atacağına inancı tam. Antrenmanlarda gördük ki fizik olarak da eksiği yok, Fiorentina kampında iyi çalışmış. Beşiktaş'a çok şey katacağı tartışılmaz."
Şimdi lütfen eller vicdanlara konulsun ve şu soruya cevap verilsin; Gomez konusunda yanıldık mı!? ...Ve geldik bu sezonun müthiş ismi Oğuzhan'a ve golleriyle Gomez'in ensesine yapışan Cenk Tosun'a, işte onlar hakkında bundan tam dört ay önce yadıklarım:

Cenk adından çok söz ettirecek!
"Cenk Tosun: Şenol hocayla havasını buldu, artık daha bir özgüvenle oynuyor.
Her pozisyonda golü düşünüyor.
Yeri gelecek Gomez'e eşlik edecek ve kendisini çok daha geliştirecektir. Cenk bu sezon adından çok söz ettirecektir."

Ozzie tüm hesapları bozabilir
"Oğuzhan: İlk kez bu kadar gayretli, hırslı gördüm ve çok mutlu oldum. Belkide dünyanın sayılı yetenekleri arasında adını sayabiliriz ama temposuzluğu onu gerçek kimliğiyle görmemize bugüne kadar engel oldu. Temposunu korursa Beşiktaş'ta tüm hesapları bozabilir."
Bazıları söze "Ben yaptım demeyi sevmem" diyerek başlar ve sonra "Ben yaptım" diyerek cümleyi tamamlar… Bu satırların yazarı tam tersi, 'at izi iz izine karışmasın, kim, neyi, ne kadar takip ediyor, kim günlük yazıyor, kim istikrarı arıyor anlaşılsın' diye sık sık "Ben yaptım" der… Bugün yine diyorum.
İşte sezon başı kampında takım, teknik adam, sistem ve çok önemli bazı oyuncular hakkındaki öngörülerim… Bir çok arkadaş sorar, 'sezon başı kamplarına neden gidiyorsun' diye, işte bundan gidiyorum arkadaşlar, "hepinize" daha sağlıklı bilgiler verebilmek için, şekilde görüldüğü gibi. Sakın tevazu demeyin, bu kadar emek verip risk alarak son derece iddialı yazıp haklı çıktığım bir konuda tevazu
gösteremem... Nokta.

Güneş'e haksızlık!
Trabzon'da şike mücadelesine hayatını adadı, Beşiktaş'a geldiği gün ağzından çıkan bir tek kelime, eğilip bükülerek kıskançlık, haksızlık kokan saldırılara maruz kaldı. Aylarca verdiği mücadele bir günde unutuldu... Bursaspor dibe vurmak üzereyken görev kabul etti, bin türlü zorlukla mücadele etti, Volkan Şen başta bitme noktasına gelen bazı oyuncuları yeniden hayata döndürmekle yetinmeyip Ozan başta birçok genci de Türk futboluna kazandırdı. Sonuç aynı; Bursa tribünleri küfür ettiler Şenol hocaya... Bu topraklar bu kadar vefasız değildi en azından tarihimiz böyle yazmıyor lakin son yıllarda bize bir şeyler oldu, vefa gibi duygularımızı kaybettik,
kaybediyoruz. Yazık bize...

Herkesin şansı eşit
Bilic döneminde Beşiktaş'ın en büyük handikapı bazı oyunculara gereğinden fazla yüklenilmesiydi. Fiziksel düşüşlerin üzerine her geçen gün sayısı artan sakatlıklar da eklenince Bilic, rüyasında bile görmek istemediği oyuncuları oynatmak zorunda kalmış ve doğal olarak performans alamamıştı.
Şenol hocanın, Bilic'in hatalarına düşeceğine ihtimal vermiyorum. Ziraat Türkiye Kupası maçları kapıya dayandı, Güneş bu maçlarda elindeki kadroyu tüm genişliğiyle kullanıp alternatif oyuncuları da hazır hale getirecektir. Şenüol Güneş'in hep söylediği gibi Beşiktaş'ta yedek yok, oynayan oyuncular var, bekleyen oyuncular var. Sırası gelen mutlaka forma giyiyor kah ligde, kah kupada, kah Avrupa'da.

Yanlar da profesyonel olmalı
TFF hepimizin takdir ettiği bir uygulamayla bazı hakemleri profesyonel yaptı. Artık tüm mesailerini hakemliğe ayıran ve kendilerini daha güvende hisseden profesyonel hakemler var. İyi de, yardımcılar neden bu kapsamda değil. En azından profesyonel hakemlerin kendi seçecekleri üçer yardımcı da sisteme dahil edilebilirdi. Bilmem MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu kardeşim ne der?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor