Kurtarıcı

İyi pas yapan teknik oyuncular ağırlıklı iki takımın karşılaşmasında beklediğimiz futbol lezzetini bulamadık. Maçın başlarında karşılıklı birkaç atak umutlarımızı artırdıysa da arkası gelmedi.
Evet gol pozisyonu var, doğal bir gerilim olduğunu da söyleyebiliriz lakin Beşiktaş'ta izlemeye alıştığımız tikitaka paslaşmalarından eser göremedik.
Daha doğrusu son dakikada golle sonuçlanan atak dışında seri paslaşma izleyemedik… Sosa, Oğuzhan, Töre ve Quaresma, ayağaklarına top bekleyen yıldızlar, onların ters kademeyle, adam kovalamakla, hatta ikili mücadeleyle bile pek ilgileri yok! Garibim Atiba hepsinin yerine koşmak zorunda!
Neyse ki Şenol hoca ilk yarıdaki görüntüye fazla tahammül etmedi ve ikinci yarıya Necip'le başladı.
Orta alanda üstünlük sağlayamadığı rakipler karşısında Beşiktaş'ın eli-ayağına dolaşıyor. Ne doğru düzgün bir atak yapabiliyorlar, ne de kanatları etkili şekilde kullanabiliyorlar. Ortadaki" mil" yerine tam oturmayınca tüm dişliler arızaya geçiyor vesselam.

Olcay farkını gösterdi
Quaresma ve Töre'nin tek yumurta ikizleri gibi aynı tavırlarla, aynı hataları yaparken aynı derecede etkisiz kaldılar. Şenol hoca bu noktada Olcay Şahan'ı oyuna almakta gecikti diyebilirim.
Eğer ikinci yarıya Olcay'la başlamayı denemiş olsa belki Beşiktaş daha etkili bir oyun ortaya koyabilirdi.
Nitekim Olcay girdikten sonra siyah- beyazlı takımın ön taraftaki baskısı da, etkinliği de arttı.
Bursaspor, Serdar Aziz'in etkili oyunuyla Beşiktaş forvetlerini etkisiz eleman konumuna düşürürken orta sahayı çabuk geçtiklerinde siyahbeyazlı kalede pozisyon da buldular ancak onlar da son vuruşlarda başarılı olamadılar.
Ez cümle, Beşiktaş çok zorlu bir deplasmanda altın değerinde üç puan alırken günün kötülerinden Oğuzhan günü kurtaran adam oldu diyebiliriz.