Bilic'in intiharı!

Futbolun gerçeklerine silah çeken teknik adam aslında kendi ayağına sıkmış olur, Bilic bunu yaptı... Beşiktaş'ın temel direkleri Veli ve Atiba'dır, zorunlu olmadıkça bu ikiliyi bozmak intihar etmek gibi bir şey… Bilic ise her fırsatta bu hatayı yapıyor.
Eskişehirspor teknik direktörü Skibbe, "Sahanın her yerinde basabilirsem Beşiktaş'a direnebilirim" demiş ve fizik gücüne güvendiği ne kadar oyuncu varsa sürmüş sahaya… Buna karşılık Bilic ne yapmış dersiniz; Atiba'yı kenara çekmiş, Olcay, Oğuzhan, Sosa ve Kerim gibi ayağına top bekleyen dört oyuncuya bel bağlamış...
Yazık, tribünden bir taraftar getirsek böyle bir kadro yapmaz. Eskişehir gibi bir deplasmanda önce koşacaksınız, orta sahaya hakim olacaksınız, bunu yaparsanız baskı kurar, pozisyon bulursunuz.

Kartal'ın rakibi Bilic!
Yalnızca ayaklarına top geldiğinde oynar gibi yapan dört oyuncuyu sahaya sürmek demek rakip kaleye kolay gideceğiniz anlamına gelmez. Tam aksine karşınızda koşan bir takım varsa rakip kaleyi rüyanızda bile göremezsiniz.
Beşiktaş'ın yaşadığı budur.
Bilic bu yaptığı çılgınlığı tamir etmek yerini ikinci yarıda iyice çığırından çıktı; Olcay, Kerim, Oğuzhan, Sosa, Gökhan, Tolgay hepsi aynı anda sahadaydılar... Bırak macerayı çek Atiba'yı yerine, çıkar Kerim'i olsun bitsin ama nerdeee... Uzatmayalım; Beşiktaş'ın şampiyonluk yolundaki en büyük rakibi Bilic'tir. Net!
Liverpool maçında Sosa ve Oğuzhan'ın hallerini görmemiş gibi bu ikisine bel bağlamak akıl işi değil. Allah'tan Cenk günündeydi de Beşiktaş tarihi farktan kurtuldu.
Yoksa bugün bile Bilic kalsın mı, gitsin mi tartışmaları başlamış olurdu.