Kaçış sendromu
Yeni yıl başlarken yapılması gereken, geride bırakılan yılın eksi ve artılarını bilançonun iki tarafına koymaktır. Etrafta suçlular arayarak, bilançonun artı tarafını güçlendirmek doğru hamleleri de engeller. Bu bağlamda başkan Aziz Yıldırım'ın yapması gereken ilk iş, 5 yılda iki şampiyonluğun nasıl kaybedildiğini sorgulamasıdır... "Denizli'de kaybedilen şampiyonluk incelenmeli", "Trabzon maçında Yunus Yıldırımoyunu hareketli topla başlattı" sözleriyle, kaçış sendromu oluşturmak doğru değil. Hatalarını kabul etmesini takdirle karşıladığımız Aykut Kocamanda liderden 9 puan geri kalmanın gerekçelerini belirlemeli... Rakiplere çalınan penaltılar üzerinden gündem oluşturmak Kocaman'a yakışan bir tavır değil. Bunun yerine G.Antep, Bursa, Beşiktaş, Kayseri veA.Gücü maçlarının ilk yarıları ile ikinci yarıları arasında uçurum oluşmasa, toplanacak 9 puanla ilk yarıyı Trabzon'la aynı puanda bitireceği gerçeğiyle yüzleşmesi şart.
Elleri bağlamakla olmaz
Fenerbahçe'nin neden kondisyon olarak düşüş yaşadığını tespit etmek de Kocaman'ın sorumluluğu... Oyuncu seçimi ve taktik konularda da Aykut hoca önemli hatalar yaptı. Bucaspor kupa maçı en güzel örnektir. Burada üzerinde durmak istediğim bir konu da Aykut hocanın kolları bağlı görüntüsüyle, oyuncularıyla bir sinerji oluşturmasının mümkün olmadığıdır. Alışkanlıkları kırmak zor bile olsa Kocaman'ın maçı oyuncularıyla birlikte yaşaması artı güç oluşturacaktır. Yıldırım'ın, "Ben dayanırım ama Kocamanbaskıyı kaldırabilir mi?" sözü üstü kapalı bir uyarıdır. Yıldırım'ın sözleri Aykut hocanın kendisi için acımasız bir öz eleştiri yapmasını zorunlu kılmıştır. Aksi halde Türk futbolu, bir değerini daha kaybedecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.