Tecrübesiyle!

Beşiktaş'ın fiziksel ve zihinsel yorgunluğu Gaziantep'te ortaya çıktı.
Hangi takım olursa olsun bu kadar yoğun maç trafiğini aynı seviyede ve de daha önemlisi üst seviyede oynamasını beklemek Türkiye'de hayalcilik olur. Büyük takımlar bu durumları iki şekilde aşarlar.
1- Doğru ve dengeli rotasyon 2- Yıldız futbolcuları ve tecrübe..
Bilic, G.Antep'te ilk şıkkı denedi. Ersan'ın maç günü ağrılarının nüksetmesi nedeniyle Atınç'ın oynaması bir yana Tottenham maçında yüksek tempoda oynayan Necip ve Kerim'i kenara çekti. Bir süredir sakat olan Oğuzhan'ı 11'de oyuna sürdü. Bilic, Atiba ile tek ön libero oynayıp Demba Ba'nın yokluğunda hücum oyuncu sayısını artırma yolunu seçmesi anlaşılabilir bir durum.
41'de Gökhan Töre'nin Şenol Can ile mücadelesinde göğsüne giden dirseği kırmızı gerektirecek kadar ciddiydi.
Hakemler pozisyonu ve kırmızı kartı atladı.
Beşiktaş 10 kişi kalsa G.Antep daha etkili olma şansını yakalayabilirdi.
İkinci yarı "Bilic, Oğuzhan'ı bu tempoyla niye oyunda tutuyor, orta saha güçlendirilmeli" dediğimiz anlarda 64'de Oğuzhan'ın golü geldi. Slaven Bilic golü attıktan sonra hemen çıkardığı Oğuzhan'ı niçin oyunda tuttuğunu ve niçin aldığını doğru bir şekilde cevapladı.

Atınç 3 puan kadar değerli
Sakatlanan Motta'nın yerine İsmail'in girmesi, Kerim'in Oğuzhan'ın yerine oyuna alınması orta sahaya bir canlılık getirse de Beşiktaş sezon başından bu yana belkide ilk kez oyunu soğutan, zamandan çalan bir fotoğraf verdi.
Gökhan'ın direkten dönen şutunu bir kenara koyarsak, Necip'in son 8 dakikayı sekerek tamamladığını da hesaba katarsak Beşiktaş'ı 3 puanını büyük Kazanç olarak görebiliriz.
G.Antep'in sağlı sollu baskı kurduğu anlarda hatasız oynayan Atınç'ın kazanılması da üç puan kadar önemlidir.
Beşiktaş büyük takım olmanın emaresini bu maçta göstermiştir.
İyi oynamadığı maçtan, zorlu bir deplasmandan bu kadar eksik ve sakata rağmen 3 puanla dönülmesi bunun ispatıdır...