Türkiye'nin gururu

O an... Maçın en can alıcı, en heyecanlı ve en duygusal anı karşılaşmanın 60. dakikası.. Olcay asisti yapıyor, aylardır Demba BA ve Mustafa'ın ardında forma fırsatı bekleyen Cenk topu filelere bırakıyor. Bütün takım tek yürek olmuş yedek kulübesinde Mustafa Pektemek'in 11 numaralı formasıyla sevinç pozu veriyor.
Aslında kardeşlik pozu.. O Mustafa ki televizyon başında sargılı suratı, bir gözü ödemden kapandığı için tek gözüyle maçı seyrediyor. Emin olunki; 11 numaralı forması arkadaşlarının elinde yükseldiğinde "Allah'a şükür kırıklar nedeniyle beynin hasar almadı, görme kaybın olmadı.
2-3 ay sonra sahadasın" tesellileriyle sıkıntılı geçen birkaç günün ardından gözüne birkaç damla yaş düşse de moral değerleri zirveye yükseldi.
Bazen bir maçı kazanmaktan öte değerler vardır..
11 hatta 17 yürekli adamın dün arkadaşlık adına paylaştığı duygular ve değerler gibi..
Beşiktaş 3 cephede lider
Her iki takımda gruptan çıkmayı garantilediği için kaybetmenin faturasının olmadığı bir maçtı. Ancak Tottenham karşısında kazanan Beşiktaş'a çok şey kattı.
Mustafa'ya sarılıp karakterli bir takım olduklarını cümle aleme haykırdılar.
Gruptan lider çıkıp 3 cephede de lider Beşiktaş diye nam saldılar.
Bir başka İngiliz Arsenal'den G.Saray'ın TT Arena'da 4 yediği ortamda Türkiye'nin tesellisi ve gururu oldular. Ülke puanına katkı yapıp, katkı payını artırdılar. Demba Ba'sız da kazanabileceklerini gösterip ve 7 önemli eksik, A2'den 3 takviye ve 17 kişilik kadroyla adeta destan yazdılar.
Mecburiyetten 4-2-3-1 yerine 4-1-
4-1 oynadılar. Veli ve Atiba'nın aynı anda yokluğunda Necip'le yıkılmadıklarını görüp, gösterip güven kazandılar.
Sakatlanan Ersan'ın yerine Atınç'ın hatasız futbolunu izleyip, uzatmada oyuna giren Furkan kulübede oturan Ümit, Tugay'ı göstrip "gelecek aydınlık" mesajı verdiler.
Özetle; Beşiktaş Tottenham'ı "yenerek" taraftarının "yürekten alkışını" rakiplerinin ve de bütün Türkiye'nin "büyük saygısını" kazandı.