Marcelo Carrusca Genç Arjantinli sezon başında büyük ümitlerle transfer edildi. Öyle ki, transferde suskun kalan kulübünün prestijini kurtaran en önemli oyuncu olarak öne sürüldü. Arjantin gibi zor bir ligde forma giymesi de artısı olarak sunuldu. Daha ligin ilk maçında Ankaraspor karşısında sahaya sürülerek bir anlamda vitrine çıkarıldı. Fakat gün o gündü. Geri kalan zamanda Carrusca'yı araki bulabilesin. Büyük paralarla gelmesine karşın olumlu iki hareket bekleyen taraftarı onun yerine Arda'yı izlerken, Carrussa'nın akıbeti sürekli tartışma konusu oldu. Gerets çoğu kereler oynatmadığı için eleştirildi. Şimdi gün bugün. Arda cezalı, solun tek adayı Carrusca. Uyum sürecini atlatan, takım içinde destek gören, taraftarın sempati ile baktığı Arjantinlinin artık kendisine bağlanan umutları gerçekleştirme zamanı.
Genç yabancı yanlış tercih Sakatı ve cezalısı bol bir takımda oynamak için bundan daha uygun bir zaman dilimi olamaz. Hem takıma katkı yapmak hem de kendine kalıcı yer bulabilmek için büyük bir fırsatı var. Carrusca örneği bize bir gerçeği daha anlatıyor. Takıma doğrudan katkı yapmayacak yabancı genç oyuncu transfer etmek yanlış bir yöntem. Altyapıdan bedavaya mal olan, kulüp kültürünü özümseyerek gelen genç oyunculara formayı teslim etmek, performansı şüpheli yabancı oyuncuları almaktan daha mantıklı. Hele Galatasaray gibi alt yapısı destan yazan bir kulübün Carrusca gibi ancak takımda sakatlık olduğunda sahaya sürebileceği oyunculara para vermesi son derece yanlış.