Resmen patlama Ümit Karan resmen patladı. Ersun Yanal'ın kariyerini karartan dört golle golcülüğünü o kadar kolay gösterdi ki bir daha böyle rahat maç oynar mı şüpheliyim. Bravo Ümit'e. Uzun zaman sonra seyircisiyle beraber olmanın da verdiği keyifle G.Saray çok rahat kazandı. Taktik, sistem, saha içi dağılımı ve disiplin... Bunların hepsi çok ama çok önemli. Ancak, her şeyden önemlisi oyuncuların kazanmayı istemeleri... Mücadele ve başarma azimlerinin üst düzeyde olması. G.Saraylı futbolcular, o kadar arzulu bir maç oynadılar ki Vestel'in hiç şansı yoktu. İlk yarıdaki Ali Sami Yen manzarası; maçı mutlak kazanmak için sahaya çıkmış ev sahibi ve ev sahibinin ateşine direnmeye çalışan misafir. Vestel Manisa o bilinen hücumcu ruhunu sahaya yansıtamadı bile... 40. dakikadan sonra bir-iki cılız denemenin dışında rakip ceza alanına yönelemedi. Oynadığı sürede pek fazla katkıda bulunamayan Necati'nin şanssız sakatlığı takımı için şansa dönüştü.
Yanal çıldırmış olmalı Yine uzun aradan sonra ilk 11'de başlayan Okan Buruk, bir zamanlar Avrupa'nın tüm takımlarına sahayı dar eden o muhteşem presten örnekler verdi. İkinci yarıya skor avantajıyla başlayan G.Saray, Vestel'in hesapsız hücum girişimleri nedeniyle rahat rahat gol pozisyonuna girdi. Aslında bu beklenen bir gelişmeydi. Ancak Vestel'in 5 kişiyle saldırmaya kalkması da anlaşılır gibi değildi. Ersun Yanal çıldırmış olmalı diye düşünmeden edemedim. G.Saray ayağına aldığı her topta adeta kontratak yaparcasına sayıca az kalan Vestel defansının üzerine gitti ve golleri peş peşe buldu. Tabii ki gecenin golcüsü Ümit'e şapka çıkarmak lazım. Onun dışında bence sahanın en iyi oyuncusu Selçuk'tu. Tek başına G.Saray'a karşı direnmeye çalıştı. Bence sarı-kırmızılı yöneticiler önümüzdeki sezon için Selçuk'u kaçırmamalılar. Hakemin bitiş düdüğüyle puan farkı dörde indi ve lig daha keyifli hale geldi.