En İyi Beşiktaş Muhabiri ödülünü alan Fatih Doğan'ın soluk soluğa okuyacağınız Müthiş Yazı Dizisi Bugün FOTOMAÇ'ta Başladı.
***
Genetiğimiz ile oynadı
Çöküş bu yılın eseri değil. Yanlış transfer politikaları Kartal'ın kimyası ile uyuşmadı. İçten içe yıkım başladı.
Zaman zaman Beşiktaş'taki kötü gidişi FOTOMAÇ'ta okudunuz. "Beşiktaş bireysel olarak bu kadar güçlüyken neden takım başarısız" sorusunun cevabını aradığımızda kimsenin bunun cevabını veremediğini gördük. Ve durum futbol takımındaki çöküşün günlük değil, son 6 yıldır yapılan bir dizi yanlışın uzantısı olduğunu gördük. Olaya farklı bir boyutla bakacağız.
GELENEK BOZULDU Serdar Bilgili'nin 2000 yılında yönetime gelişinden ve sonrasında Yıldırım Demirören'le devam eden yönetim anlayışları Beşiktaş'ın genetik kodlarını değiştirmiş ve futbol takımının genetik yapısını bozmuştur. İyi niyetle başlanan kurumsallaşma, sponsorluk, marka değerinin artırılması gibi birçok konuda başarılı bir süreç yaşanmasına karşın vücudun kabul etmediği, hastalığa yol açacak birçok değişime maruz kalındı.
SEBA DÖNEMİ Kulüpler yaşayan bir organizmadır. Bugünün gelinen noktasında Beşiktaş'ta problemi iyi anlamak için Süleyman Seba döneminde başarısı kanıtlanmış sistemi hatırlamak şarttır. 1- Altyapıdan yetişen oyuncularla takviye edilmiş uyumlu bir kadro. Örneğin efsane kadro. 2- Teknik direktöre verilen destek. Örnek, Gordon Milne'e iki yıl gösterilen sabır ve ardından gelen başarı. 3- Tek adam gibi görünse de herkesimden oluşturduğu güçlü yönetim. 4- Federasyon, hakemler ve kulüp ilişkilerinde kavgasız, seviyeli bir ilişki. Yapılan sözleşmelere, verilen sözlere sadakat ve "Beşiktaş'ta hiçbir oyuncunun parası kalmaz" gerçeği. 5- Fulya, Ümraniye, Çilekli, Akaretler ve hatta Akatlar gibi önemli tesislerin gürültüsüz kazandırılması ve izlenen yol. 6- Kulübü kulüp binasından yöneten, devlet memurluğunun getirdiği bir şekilde işadamı profilinden topluma farklı ve örnek bir yaşantısı var.. 7- Şampiyonluğu kutlayamayacak kadar aşırı mütevazılık, kurumsallaşmaya geçememek, özellikle yabancı transferlerinde çok hata yapmak gibi durumlar da var. Sonuç; Başarılı bir Beşiktaş futbol takımı... Saygın bir yönetim ve örnek bir camia...
FELSEFELER AYNI Kongre üyeleri, taraftar ve camia 2000 yılında gençliğin, dinamizmin büyüsüne kapıldı. Ne yaptı Serdar Bilgili ve Yıldırım Demirören yönetimleri? Eski dönemde başarıyı getiren Beşiktaş'a uygun faktörlerle, günümüzde oluşan başarısızlık faktörlerini karşılaştırdığımızda problemin çözümü önümüzde duruyor. Önce Bilgili ve ekibinin kurumsallaşmadan, sponsorluklara; marka değerinden ürün satışına kadar birçok konuda iyi işler yaptığının da altını çizelim. Ancak bunları yaparken asıl konumuz olan futbol takımında binayı yanlış temelller üzerine kurdu. Neydi bu yanlış temel? Ahmet Hamoğlu'nun sorumluluğunda ilk yılında seyircinin ruhunu okşayan rakiplerin elinden meydan okumayla alınan Fazlı, Ümit, İbrahim Üzülmez ve Erman gibi oyunculara 5'er milyon dolar bonservisler ödendi. Yıllık 15'er milyara oynayan PAF oyuncuları Nihat ve Yasin'e 600 bin dolardan 3 yıllık sözleşmeye imzaltıldı. Bu transfer politikasıyla takımın genetiği bozulurken, bugüne kadar gelen yanlış inşaat süreci yaşandı. 2001 krizi Bilgili ve yönetimine mucizevi tedbirler almak ve hatalarından dönme şansını getirdi. Hüsnü Güreli'nin kriz yönetimiyle Beşiktaş büyük bir çöküşten kurtuldu. Bilgili döneminde Daum, Scala, Lucescu görev yaparken 4.5 yılda 25'in üzerinde futbolcu transfer edildi. Ancak bu politikanın faturası Beşiktaş'ın % 15 hissesinin halka satılması, 6.5 milyon dolar borcun üç katına çıkması olarak yansıdı. Beşiktaş'taki çöküşün ilk izleri 100. yılda şampiyon olduğu gün başladı. Ancak bu satırların yazarının şampiyonluk öyküsünde yaptığı uyarılara rağmen Güreli- Demirören rekabeti ayrılıkla, Sinan Engin-Lucescu kavgası büyük kayıpla son buldu. Beşiktaş kenetlenerek ulaştığı 100. yıl başarısını, paylaşmada gösteremeyince 101. yılla çöküş hızlandı.
BİLGİLİ'Yİ ARATTI Yine seçim ve gruplara verilen tavizler, Demirören yönetiminin 1.5 yılda yaptığı hatalar Bilgili'nin 4 yılda yaptığından bile fazlaydı. Demirören döneminde 4 hoca görev yaptı. 30'a yakın futbolcu transfer edildi ve gönderildi. Takım deneme tahtasına döndü. Futbolcu huzuru kaçınca, sorumluluktan kaçtı. Güven ortamı herkesin birbirini kolladığı sanal ve yalan arkadaşlık ortamına dönüştü. Sık sık yapılan hoca değişiklikleri, güvensiz ortam ve son 5 yıldır izlenen transfer ve ücret politikaları BEŞİKTAŞ'IN BAŞARIYA YATKIN genetiğini değiştirdi. Beşiktaş'ta ne başarıyı getirecek takım ruhu ne de samimiyet var. Önce istikrar, sonra güven ortamını sağlamalı.
