Sosa destanı

Önce yiğidin hakkını yiğide verelim; Rizespor muhteşemdi… Onbire onbir durumda maçın hakimiydiler, Beşiktaş'a futbol dersi verdiler… Onları yakan (muhtemelen hakeme hakaret eden) Kıvanç, Motta'nın dizini parçalamak istercesine taban giren Koray ve penaltı yapan Obraniak oldu.
Birinci kırmızının nedenini hakem bilir ama ikincisi çok netti. Penaltı da öyle.
Dolayısıyla Cüneyt Çakır'ı da kutlayalım, adil bir yönetim sergiledi.
Gelelim Beşiktaş'a… Biliç, V.Atiba'yı bozduğu her maçta başına iş aldı ama hala dersini alamadı!
Sen ortada Veli ya da Atiba'yı tek bırakırsan en zayıf rakibi bile yenemezsin; iki kere iki dört. İlk yarıda kötünün kötüsü bir Beşiktaş izledik.
Yürüyen Oğuzhan, ne yaptığını bilmeyen Olcay Şahan kendi etrafında dönen Gökhan Töre derken orta sahada ortadan kayboldu! Bu bölgede tek ayakta kalan Sosa'ydı. Gecenin kahramanı olmayı hak etti. Golde topu iğne deliğinden geçirdi, futbol resitali verdi, Beşiktaş'a tek başına ayakta tuttu. Muhteşemdi.

Gereksiz panik yaptılar
Orta alandaki düzensizlik Demba Ba'yı önde öksüz bıraktı. Beşiktaş pozisyon üretemedi. İşin ilginç yanı Biliç'in oyuna müdahalesi de yanlıştı. Rakip eksilmiş ama hala senden çok koşuyorsa Veli değil Olcay-Oğuzhan çıkar.
Nasıl bir panik halidir bu anlamak mümkün değil. Oyuncuların ayakları dolaşıyor, hoca kenarda pür telaş… Kimse liderlik baskısı falan demesin, liderlik maçının baskısını taşıyamayan nasıl şampiyon olur ki!?
Beşiktaş kazandı, hepsi bu… Sonucu da Rizesporlu üç oyuncu belirledi, ikisi kızardı, biri penaltı yaptı, gerçek bu.