İspiyoncuyla korkak!

"Avrupa'daki Beşiktaş ligdekine 5 çeker, bu fark neden?" diye sormuştum sevgili dostum Bilic'e… Bozulmuştu, zemin ve tribünlerin boş olmasını neden olarak göstermişti.
Oysa bana göre bir de motivasyon ya da rakibi küçümseme vardı işin içinde.
İşte düzgün zemin, işte iyi bir tribün desteği ama Beşiktaş golü yiyene kadar lay lay lom yaptı... Kaleye gitti gitmesine ama öylesine...
Ne zaman golü yedi başladı 20-25 metreye oyunu sıkıştırmaya ve 10 kişi olmasına rağmen beraberliği sağladı...
Ardından yine gömüldü, ikinci yemesi işten değilken Kerim'in takipçiliğiyle öne geçti...
Sonra... Sonrası garip... Ligin namağlup ekibi, nagalip ekibi önünde 5 dakika dayanamadı. Neden!? Çünkü Veli sahada yoktu! Bu Beşiktaş'ın matematiksel gerçeğidir. V.Atiba'yı bozarsan oyunu tutamazsın.

Bu bir yol kazasıdır
Bu takımda tahtaya isimleri ilk yazılması gereken Veli ve Atiba'dır bana göre. Nefes aldıkları müddetçe de sahada kalmalılar.
Her neyse, sonucunda bu bir yol kazasıdır ve telafisi vardır. Önemli olan bu mağlubiyetten ders çıkarmaktır.
Benim ders notlarım arasında ilk sırada şu var: asla V.Atiba'yı bozma!
İkinci notum ise motivasyonla ilgili...
Beşiktaşlı oyuncular rakibin güçlüsü, zayıfı olmadığını öğrenmeliler.
Siz gerçek gücünüzü sahaya yansıtmadığınız anda en zayıf rakibe dahi yenilebilirsiniz beyler, bunu sakın unutmayın.
Harika oynayan Kayseri Erciyesspor takımını tebrik ediyorum. Gerçekten müthiştiler. Sahanın içindekilerle birlikte maçın iki de kenar kahramanı daha vardı...
Biri Gökhan Töre'yi ispiyon eden Bülent Korkmaz, öteki ise ancak Bülent hoca ispiyon edince Gökhan'ı şikayet etme cesaretini gösteren 4. hakem Mehmet Metin.
Bu maçta şunu öğrenmiş olduk, hakemler rakip teknik adamın verdiği bilgiyle oyuncu atabiliyorlarmış!!!