Sinan Vardar

Sinan Vardar

09 Haziran 2016 | Perşembe

Fransa Fatih’i

Yaşı yetenler anımsayacaktır; yıllarca Avrupa'dan sesimiz duyulsun, Avrupa bizi duysun diye tezahüratlar besteleyip stadyumlarda bunları kendi kendimize söyledik. Sonuç? Galatasaray'ın Şampiyon Kulüpler Kupası yarı finali hariç Edirne'den öteye üç beş adım anca atabildik...
Derken Euro 96 süreci başladı ve unutulmaz İsveç maçının da yer aldığı eleme müsabakaları sonucunda Avrupa Şampiyonası'nda mücadele hakkı kazandık.
Makus talihimizi değiştiren o eleme süreci... Unutulmaz...
Turnuva belki sportif anlamda pek parlak geçmedi. Fakat ülke olarak komplekslerimizi bir kenara bırakıp cesaretimizi geri kazandırması ve çok çalışarak herkese kafa tutabileceğimizi hatırlatması açısından Euro 96 elemeleri ve şampiyona dönemi dirilişimizin başlangıcı olarak sayılmalı.
Buna vesile olan Fatih Terim ise hem kendi efsanesinin ilk adımlarını attı hem de futbolumuzun ivmelenmesi için gereken o kritik enerjiyi sağladı.
Daha sonra gelen Uefa Kupası, Süper Kupa, Mustafa Denizli ile Euro 2000 çeyrek finali, Senol Güneş ile Dünya Kupası üçüncülüğü, devamında yine Fatih Terim ile Euro 2008 yarı finali tesadüfen yaşanmadı...

Gönlünüzdekini anladılar
Her manada birbirine zincir halkaları gibi bağlı, sağlam ve tamamlayıcı kadrolar ile geldi bu başarılar.
Şimdi yine eleme sürecinde binbir badire atlatılan ve inanılmaz bir adanmışlıkla hak kazanılan bir Avrupa Şampiyonası'nda Fatih Terim'in liderliğinde sahne alıyor Milli Takımımız.
Bizim üzerimize düşen destek vermek.
Milli takımın üzerine düşen ise ellerinden gelenin en iyisini yapmak. Biz onların sahada her şeylerini vererek mücadele edeceklerini biliyor ve inanıyoruz.
Sonrasında ne olur, nereye varırlar önü çok açık. Gönlünüzden geçeni burada yazmayalım. Onlar anladı...
Cümlelerimi toparlarken bir konuya açıklık getirmek istiyorum.
Fatih Terim'i sevmemizin temel sebebi aslında kazandığı başarılar veya şampiyonluklar değil.
Milletçe morale ihtiyaç duyduğumuzda Fatih Terim talebeleriyle defalarca yardımımıza yetişti, bizi yüreklendirdi, aklımıza ve kalbimize ferahlık verdi. Ve bunu bir değil, iki değil defalarca yaptı.
Hoca ne zaman ne yapması gerektiğini iyi bilen yürekli, inatçı, akıllı ve çalışkan bir Türk insanı... Eminim bu turnuvadan da hepimiz adına oyuncularıyla beraber başı dik şekilde dönecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor