İşler yolunda

Atatürk Olimpiyat Stadı adından da belli; İstanbul'da yapılacak olası bir Olimpiyat için yapıldı.
Olimpiyatları alacağımızı düşünün ve bu statta 100 metre koşusunun tam finalinde elektrikler kesilse...
Neler olurdu bir düşünsenize! Yıl 2014 biz hala bu tür rezaletleri yaşıyoruz.
Yazıktır, ayıptır...
Maçtan hemen önce Beşiktaş kadrosuna baktım. Yedek kulübesinde; altyapıdan Emre, Atınç, Ümit, Tugay, Furkan'ı gördüm.
İkinci devrenin başlamasıyla birlikte oyuna Atınç girdi. Maçın son anlarında da Furkan... İnanın bana çok mutlu oldum. Helal olsun Bilic'e...
Demba Ba, Veli, Atiba, Mustafa Pektemek gibiyıldızların olmayışı Siyah-
Beyazlı takım için büyük handikaptı.
Bilic önce gol yemeyi hedeflemişti.
Bunu başardı da... Tottenham, Londra'daki maçın aksine ilk 45 dakikada Beşiktaş yarı sahasına çok rahat geldi. Ne yalan söyleyeyim ilk devredeki Beşiktaş bu sezonun en düşük temposundaydı.
Cenk çıktı meydana!
Mücadelenen ikinci yarısında bambaşka bir Beşiktaş sahadaydı. Tottenham rölantiye almaya gayret ettikçe Kara Kartal tempoyu artırdı. Hele hele Gökhan Töre, Olcay ve Cenk Tosun'un harika uyumu zaman zaman Sosa ve Kerim'in de bu üçlüye katılmasıyla Beşiktaş'ın futbolu zevk vermeye başladı. Cenk'in önce direkte ardından ağlarla buluşan dokunuşları alkışlanacak güzellikteydi.
Cenk Tosun bir anlamda meydana çıktı. Demba Ba, Mustafa Pektemek yokluğunda Cenk'in de istim üzerinde oluşu eminim ki Bilic'i rahatlatmıştır.
Filmin sonu
Beşiktaş'ta işler yolunda gitmeye devam ediyor. Özellikle Gökhan Töre'nin her geçen gün yıldızı parlıyor.
Sadece verdiği ince paslar, rakip savunma arasına yaptığı koşular değil, savunmaya da yardım edişiyle Gökhan; her gün kendini geliştiriyor. Tabii Atınç... Tottenham forvetlerine bir tane hava topu vermedi. Bu futbolcu kardeşim Siyah-Beyazlı formayı artık kimselere kaptırmaz. Kara Kartal, Tottenham galibiyetiyle Türkiye'nin yine gururu oldu.
Bundan sonrası ne mi olur?
Bu filmin sonunda çok güzel final olabilir.
Haydi hayırlısı...