Derdi-çok

Second Screen (ikinci ekran) moda bir tabir. TV'den maç izlerken, akıllı telefon, tablet, bilgisayarla interaktif olmak bana da büyük keyif veriyor. Bugünkü köşeme G.Saray-Karabük maçı sırasında sosyal medya mesajlarıma başlayarak, skordan bağımsız ve daha samimi bir kritik yapacağıma inanıyorum.
22:02 - G.Saray şu ana dek; Muslera ve saz arkadaşları...
22:11 - Tudor "maçın madeni" olarak Linnes'i işaret etti sanki az önce kenardan.
22:22 - Linnes-Tolga-Sinan çok büyük sıkıntılar yaşatır. Bu; Carole-Selçuk-Bruma tarafı "iyi" demek değil. Sneijder, Eren ve stoperler n'apsın?
22:26 - The Reyiz Strikes Back! (Sahalarda nadir görülen türde bir oyuncu değişikliği; dk 38'de Sabri, Linnes'in yerine oyuna giriyor) 22:29 - İgor Tudor ile 38 yaşındaki kaleci Ahmet Şahin, Tudor'dan 24 gün büyük olduğunu Aykut İnce'nin tweetinden öğreniyorum.
22:36 - Ve devre arasında istatistiklere baktım G.Saray 3, Karabük sekiz şut çekmiş.
22:38 - Defansta, hücumda falan değil...
Kalede hiç değil. G.Saray'ın sorunu hayli "orta"da...
22:47 - Selçuk bu gidişle kazandığı onca para ve kupaya rağmen hoş bi seda olarak anılır, yanına değil yerine oyuncu alınır.
Umarım, umurundadır.
22:52 - Herkes Sneijder tüm takımı oynatsın istiyor. Tam tersi daha doğru sanki.
23:58 Eren, G.Saray tarihinin en şık kafa gollerinden birisini -hem de son saniyedeattı.
Neyse bu kadar sosyal medya mesajı yeter. İkinci yarı Karabük'ün kişilikli oyunu sürdü ama, G.Saray son saniyede Chedjou-Eren ortaklığıyla gelen müthiş bir kafa golüyle kazandı. Golün santrası dahi yapılmadı. Bu gol Eren açısından çok önemliydi. Eren'in gol sevincinde, haykırarak Allah'a şükretmesinin ardından, boş stat tribünlerine yaptığı "kalp" hareketi ve pası veren Chedjou'nun kramponunu fırçalaması golü kadar güzeldi.