Son veda

Dakikalar 27 olduğunda bir penaltı, bir kırmızı kart ve onu takip eden penaltı golü ile maçında bitiş düdüğü çalınmış oldu.
Avni Aker'e kaçıncısı olduğunu dahi hatırlamadığımız bir veda daha yapılmış oldu böylece...
Bu kez son, bu kez kesin bir veda oldu...
Bakıldığında; Trabzonspor takımı karşılaşmaya önde, hızlı ve etkili sayılabilecek bir şekilde başladı aslında.
Rakibi ise "karşılayan, açık kollayan" pozisyondaydı.
Yusuf Erdoğan'ın çizgi üzerinde, direk dibinde koluyla kaleye giden topa müdahalesine çalınan penaltı ve verilen kırmızı kart uygulaması kurallar itibariyle doğru idi.
Golün gelişi ile birlikte, bir kişi eksik kalmasına rağmen oyunda yine etkili olmaya çalışan Trabzonspor takımı önde yakalandığı bir pozisyonda Onazi'nin rakibi Lens'i kovalamak yerine müdahale etmesiyle kalesinde ikinci golü gördü.
Sezon başında büyük umutlarla ve özellikle de Mbia'nın yeri dolsun diye alınan Onazi; zaten hiçbir verim gösteremediği bu yarı sezonda, sahadan da devre arasında ıslıklarla çıkmış oldu.
Onazi'nin çıkışı, Castillo'nun da bir sonraki değişiklik olarak tercih edilmesi; transfer fiyaskosunun da özeti gibiydi.

***

Trabzonspor golcüsüz ve büyük umutlarla aldığı oyuncularının katkısızlığı ile kabus gibi bir ilk yarıyı tamam etmiş oldu.
Bundan sonrası yeni bir stadyum, yenilenmiş bir kadro, dolu tribünlerle sezon sonuna 'iskelet' oluşturma çabasında geçecek...
Trabzonspor'da birçok yanlış iş oldu...
Bundan sonra yeni şeyler söylemek için yönetimin varsa son enerjisini harcama dönemi olacak.
Avni Aker'e vedaya gelince; Avni Aker'lerin kemikleri epeydir sızlıyordu zaten. Ekstra anlamlar yüklemenin çok da anlamı kalmadı diye düşünüyorum.
Onazi çıkıyor ve yerine Yusuf Yazıcı giriyorsa...
İbanez değil de Mustafa Akbaş oynuyorsa 'daha iyileri' alınamadığı içindir.
Protestolarla tamamlanan bir yarıyıl Trabzonspor'un 'sil baştan' politikalarının hiç bir işe yaramadığını gösteriyor.