19 Mayıs 2011 | Perşembe

Milat olacak mı?

_Ünal Aysal, Kanaltürk'e verdiği röportajda Canaydın'ın, Lucescu'yu gönderip yerine Terim'i getirirken mantığından çok kalbiyle hareket ettiğini söyledi. Terim o dönemde başarılı olamamıştı. Bu açıdan bakıldığında Aysal'a katılıyor musunuz?
Özhan Canaydın, Fatih Terim'i seçimi kazanmak için kullandı. Vaat etti. "Beni seçerseniz, Terim'i getireceğim" dedi. Ama "Ben olsaydım Lucescu ile devam ederdim" diyen Ünal Aysal'la aynı kulüpte olamam ben. Türkiye'ye hakaret eden, "Burası Çavuşesku'nun Romanya'sına döndü" diyen bir adamı "Galatasaray'da tutardım" diyorsa eğer Ünal Aysal, ben onun başında olduğu Galatasaray'ı tutmam.
Bu 'Lucescu' laflarından iğrendim ben... Bu ülkede, 'Hem bize hakaret edeceksin, hem de gözde olacaksın' diyen bir kişi çıkmayacak mı?
Milli takıma adam lazım; 'Lucescu!' Fener'e adam lazım; 'Lucescu!' Galatasaray'a adam lazım; 'Lucesu!' Bulunmaz Bursa kumaşı mı bu herif de benim memleketime sövmesini unutuyorum, durmadan onun adını ortaya atıyorum. Kongre öncesinde 20 kere 'Lucescu' adı geçti, Ünal Aysal, 'Hayır efendim. Benim bulunduğum kapıdan içeri giremez' demedi. Türkiye Cumhuriyeti'den bahsediyorsun. Çavuşesku'nun Romanya'sına benzetmesinden daha ağır nasıl hakaret olur!.. Bana söylesin bir Ünal Aysal... Ondan sonra 'Canaydın'ın yerinde olsam Lucescu'yu tutardım' desin.

YENİDEN TANIMALIYIM
_
UEFA Kupası'nın kazanılmasının 11. yıldönümü kutlandığı şu günlerde yeniden Terim ismi gündemde... Yeni bir yönetim var. Yeni, taze bir başlangıç yapılmak isteniyor. Nasıl görüyorsunuz; Galatasaray'ın konjonktürü yeni bir çıkış için uygun mu?
Ünal Aysal samimi ise yeterli... Ama benim Ünal Aysal ile ilgili kafamda bir yığın soru işareti var artık. 6 ay evvel yoktu. Bundan 6 ay evvel, sen bana Galatasaray için bir başkan adayı sorsaydın, bir tek isim verirdim. İkinciyi vermezdim.
Galatasaray'ı bu durumdan kurtaracak tek adam Ünal'dı. Ama şu seçim havasına girildiği günden beri yaşanlara, söylenenlere bakıyorum, Ünal Aysal'ı tanıyamaz hale geldim. Yeniden tanımaya ihtiyacım var!..
_Galatasaray Medical Park, sürpriz bir şekilde geçen sezon doping skandalı nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Fenerbahçe'nin eski oyuncusu Diana Taurasi'yi kadrosuna kattı. Doğru bir transfer mi, ABD'li ünlü oyuncu, Galatasaray'a neler katar?
Ben olsam almazdım. Bu işin altı karışık ve karanlık.
Galatasaray'ın bu oyunun parçalarından biri olmaması lazım. Bana sorarsan Galatasaray, Taurasi'yi sırf 'Fenerbahçe'nin elinden bir adam aldım' demek için transfer etti. Değer mi?

HANİ G.SARAY FARKLIYDI!
Üstelik Fenerbahçe senin ezeli rakibin ama ebedi de dostun. Bakma Aziz Yıldırım'ın laflarının ardından en azından Fenerbahçe açısından dostluk bitti. Ama Galatasaray farklı diyoruz. Galatasaray yaptıklarıyla, eylemleriyle ve söylemleriyle örnek olma vasfını devam eden bir kulüp. 'Ben liseliyim, ben farklıyım, ben batıya açılan pencereyim' diyeceksin, hem de Fenerbahçe'nin içindeki karmakarışık durumlardan yararlanıp, Fener'den adam çalmayı marifet zannedeceksin.
İşte şimdi dedikodular başladı. Taurasi, Taylor'a 'Sen de Galatasaray'a gel' demiş. Taylor, Fenerbahçe'den sözleşmesinin detaylarını istemiş. Yarın 'Ben gelemiyorum, sen Fenerbahçe'ye gel' derse ne olacak!.. Değer mi?

YILDIRIM'IN CEZASI İNDİRİLDİ
_Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, Beşiktaş maçı öncesi yaşanan olaylar nedeniyle Bursaspor'u 3-0 hükmen yenik sayarken, 5 maç da tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası verdi. Federasyonun cezalarını nasıl buldunuz?
Bu cezalar, kuralların işleyeceğini gösteriyor. Ama kafamda hala bir soru işareti var. Bursa'ya bu cezaları verirken Aziz Yıldırım'ın mükerrer cezasını, indiriyorsun!
Acaba bunlar gücü gücüne yeten cezalar mı; yoksa bundan böyle artık kimsenin gözyaşına bakılmayacak cezaları mı; onu görmemiz lazım. Sadece Bursa'ya ise facia olur o zaman.
Çünkü geçmişte Fenerbahçe maçından sonra yangınlar, ambulanslar, itfaiyeler, kıyametler... Tıs yok! Şimdi Bursa'ya ceza yağıyor. Ama ben iyi niyetli düşünerek diyorum ki; bu bir kilometre taşıdır. Geçmişin hesabını bırak. Şimdi bu andan itibaren artık Galatasaray'ı, Fener'i, Beşiktaş'ı da yok. Bunu gerçekleştirebilirse federasyonumuz bu holiganizmi önleriz.
Arena'daki derbide Volkan'ın kulağının dibinden geçen şişeyi araştırma zahmetine katlanmıyorsun 'Kim attı' diye!.. 300 güvenlik kamerası var. Ondan sonra Bursa'ya bu cezaları yağdırıyorsun. Ben yine de diyorum ki tamam, bu bir milat. Bakalım bu milattan sonra böyle devam edecek mi?

* * *
ALTAY'IN SAHİBİ YOK

Göztepe, Karşıyaka taraftarı kulübüne sahip çıkıyor. Ama Altay'ın sahibi de yok, taraftarı da...

_Büyük bir mücadeleye sahne olan Bank Asya 1. Lig'in son haftası da nefesleri kesti. Play-off sıralamasında değişiklik olmadı ama düşme hattı dramatik bir sona sahne oldu. İzmir'in en köklü kulüplerinden Altay küme düştü.
Şimdi iki şey var; İngiltere'nin en eski kulüplerinden biridir Manchester City. Geçen hafta İngiltere Kupası'nı kaldırdı. Ezeli rakibi Manchester United'ın İngiltere şampiyonu olduğu gün Manchester City de kupayı kaldırdı. O Manchester City üçüncü kümeye düştü İngiltere'de ve geri geldi. Üçüncü kümedeyken oynadığı maçlarda seyirci ortalaması 24 bin'di. Galatasaray iddiasını kaybetti 800 kişiye oynuyor maçları. Yeni açılan pırıl pırıl dünya güzeli Arena'da 800 kişiye oynuyor.
Üçüncü ligdeki Manchester City 24 bin kişiye oynuyordu.
Manchester üçüncü lige düştü ama kulüp olarak kaldı. Altay, Bank Asya'da oynuyordu ama ortada 'Altay kulübü' diye bir şey yoktu. Perişan, darmadağın, yıkık, bitikti. Yani bundan sonra Altay dördüncü kümeye düşer.
Yok çünkü. Altay'ın sahibi yok. Taraftarı da yok.
Göztepe'nin, Karşıyaka'nın taraftarı var. Göztepe amatör kümeye düştü, şimdi geliyor yukarıya... Adım adım geliyor. Çünkü Göztepe taraftarı kulübüne sahip.
Karşıyaka taraftarı kulübüne sahip. Ama Altay sahipsiz.
Geçen gün Kemal Zorlu'ya rastladım. Altay devrinin adamı Mazhar Zorlu idi. Kemal de onun oğlu. "Ne oluyor bu Altay'ın hali" diye!.. "Altaylı işadamlarının bir araya gelip kulübü sahiplenmesi lazım. Taraftarın da sahip olması lazım. Ama ne taraftar ortada ne de işadamları var" dedi. Bu konuşmadan 10 gün sonra da Altay küme düştü.

DENİZLİ BORCUNU ÖDEYECEK
_Altay'da yıllarca görev yapan Mustafa Denizli, küme düşen kulübün yeniden yapılanmasında pay sahibi olabileceğini söyledi.
Efendim, Altay'ın ilk küme düşüşünde Mustafa Denizli kaptandı. Hatta ağabeyim Öcal Uluç o zaman, "Büyük Altay'ı kim düşürdü" diye oradaki 'Büyük'ü tırnak içine alarak 'Büyük Mustafa'ya gönderme yaptı başlığında.
Şimdi Büyük Mustafa galiba bir borç ödeme hamlesi içinde... Yakışır da. Çünkü gerçek bir Altaylı Mustafa Denizli... Yıllardan beri yakın dostum. Altay'la büyüdü.
Altay'ın renklerinden dolayı kalbindeki takım İstanbul'da Beşiktaş'tır. 'Siyah- beyaz' diye. Mustafa öne geçer de İzmir'deki işadamlarını canlandırabilirse bir şeyler olabilir. Ama önemli olan taraftar. Altay'da taraftar yok.

* * *
TAYFUR KABUL ETMEMELİYDİ
Schuster, Rijkaard gibi hocaların dayanamadığı kulüpler bunlar. Tayfur'un biraz daha pişmesi gerekirdi...

_Beşiktaş, Schuster'in gönderilmesinin ardından geçici olarak takımın başına getirilen Tayfur Havutçu ile 2 yıllık sözleşme imzaladı. Kupanın kazanılması bu karar da ne kadar etkili olmuştur ve tabii Havutçu kalıcı olabilir mi?
Belediye'nin penaltı atışları yerini bulsaydı, Tayfur bugün yoktu. Burada önemli olan Beşiktaş'ın kararı değil. Beşiktaş'ın sırtında yumurta küfesi yok.
Ligler başlamasından 3 hafta sonra Tayfur'u kapıya koyabilirler. 'Olmadı. Bizim evladımız. Kupayı da kazandırdı, takımın başında tuttuk ama başarının devamı gelmedi' derler, gönderirler.

SAĞLAMA ALDI

Beşiktaş, Tayfur'u şimdi değiştirse, gelecek seneye başka hoca ile başlasa ve işler de iyi gitmezse biliyorlar ki kıyamet kopacak. 'Efendim, Tayfur kupayı kazanmışken, onu niye attınız' diye...
Ünal Aysal, Canaydın'a "Lucescu varken, Fatih Terim'i niye getirdin" diyor ya!.. Aynı şey Beşiktaş yönetiminin başında...
Onun için Beşiktaş, kendisi için akılcı karar verdi.
Ben Tayfur'un yerinde olsam kabul etmezdim. Yanlış kararı veren Tayfur. Beşiktaş'a öyle güçlü gel ki seni üç haftada beş haftada gönderemesinler.
Antrenörlük yaşamına bir takım kilometre taşları koy.
Schuster gitti, üç hafta geldi de o arada kimsenin kalmadığı Türkiye Kupası'nı 10 tane seyircili Belediye önünde kaldırdı da onu da penaltılarla kaldırdı da... Seni kurtarmaz. Portföyün dolu olacak. Fener'e, Beşiktaş'a, Galatasaray'a gelirken portföyün dolu olacak.

İYİ SONUÇLAR ALMASI ŞART

Rijkaard gibi adamın dayanamadığı kulüpler bunlar, Schuster gibi adamın dayanamadığı kulüpler bunlar. Tayfur'un teknik direktör olarak hangi başarısı var.
Biraz daha piş, git bir yerlerde bir şeyler yap 'Bak ben onu yarattım, geliyorum' de gel. O zaman kuvvetli gelir.
Şimdi ligin ilk 5 haftasında Beşiktaş'ın talihli sonuçlar almasına bakıyor Tayfur'un kaderi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor