06 Nisan 2016 | Çarşamba

Kaybederken kazanmak

Pazar günü Osmanlıspor maçı berabere bittiğinde, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yolu da tıkanmış gibiydi. Beşiktaş'ın Kasımpaşa karşısında kimse puan kaybedeceğini düşünmüyordu. Hele hele şampiyonluğu yakalama motivasyonu veya cebine koyduğu berabere kalma opsiyonu ile rahat oynayacağını tahmin ediyordum.
Bir gün önce iki puan kaybedip, bir alan Fenerbahçe, Beşiktaş'ın "sıfır" çekmesi ile birden bire haftanın kazananı oldu. Futbol bize her şey için son düdüğün beklenmesi gerektiğini bir kez daha öğretti.

Belki de bir işaret!
30 yıldır şampiyonluk yarışlarını içeride takip eden biri olarak, ilk kez Fenerbahçe'nin başına böyle bir şey geldiğini de gördüm. Genelde rakibin puan kaybettiği haftada, Fenerbahçe daha kötüsünü yapardı.
Bu kez tam tersi yaşandı.
Fenerbahçe eksik maçı ile şu anda gizli lider. Artık arkasına bakmasına gerek kalmadı. Kalan maçlarını kazandığı anda şampiyon olacak. İpler elinde, kaderi kendi performansında.

Beşiktaş'ın üçüncü finali
Rekabet içinde Beşiktaş bu hafta sezonun üçüncü finaline çıkacak. İlki Kadıköy'deydi. Kazansa puan farkını 7'ye çıkartacaktı, kaybetti. İkincisi Kasımpaşa'daydı. Kazansa 6 puan fark yapacaktı, kaybetti. Şimdi Bursaspor ile finale çıkacak. Fenerbahçe önce oynayacağı için, sonucu da bilecek.
Bu maçta da puan kaybederse, geri kalan haftaları prosedür olarak yaşama ihtimalimiz var.

Rakip kaleci kedi olmuş sanırsın!
Maç sonrası Mustafa Reşit Akçay, "Bizi iyi çalışmışlar" dedi, Pereira da "Pozisyon vermedik"... Bu durumda hangi teknik adam şampiyonluğa oynayan takımın başındadır?
Pereira, "Çok pozisyona giriyoruz, çok gol atıyoruz. Aksini söyleyenin futbolu bilmediğini düşünürüm" dedi. Atılan şut adedi ile girilen pozisyonun farkını anlayamamış biri olarak böyle konuşması doğal elbette.
Fenerbahçe'nin son maçında 19 şutu var. Maçı seyretmeseniz, rakip ceza alanından çıkmamış, rakip kaleci de kedi olmuş zannedersiniz.
Frikikten vurmuşlar, ceza alanından vurmuşlar ama santrforlarını sadece üç kere topla buluşturmuşlar. Bu işi bilmiyoruz ama Allah'tan görüyoruz.

***

Ah keşke Pereira
Pereira, Osmanlıspor maçı sonrasında yere yığılıp kalan Mehmet Topal ve Volkan Şen'i duygusal olmakla eleştirdi. "Mücadele bitti" algısına sebep olacağı için belki haklıydı.
Ama aynı Pereira keşke Shakhtar maçında duygularına hakim olup, rakip futbolcu ile kavga etmeseydi de kendini sahadan attırmasaydı. Yine Braga maçında bir taç kararı için hakemle didişip, tribünün yolunu tutmasaydı.
Kendisi paniklerle yaşarken, aynı durum için oyuncularını eleştirmesi garip geldi bana.

**

Oğuzhan'ın parmağı
Sanıyorum bir Galatasaray maçıydı.
Son dakikalarda Meireles de aynı hareketi yapmıştı. 4 maç ceza aldı.
Orta parmağın kalkması, artık bizim kültürümüzde de açık küfür...
Oğuzhan, Kasımpaşa maçında benzerini yaptı. Çabucak parmak sayılarını arttırdı. Kimisi "sayıyor" dedi, kimisi "küfür ediyor"...
Bu tip hareketlerin savunmasını da yapamazsınız. Siz ne derseniz deyin, gören de yarattığı his neyse, hareketin
anlamı da odur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor